Bay Kemal’in “Maraş mı?”, “Allah Allah Maraş’ı mı açmışlar”, “Kim açmış, niye açmış, niye bana sormadılar ki” gafıyla eğlenirken bir bomba daha patladı…

Salı gününe Kılıçdaroğlu’nun Suriye’deki “Türkmenlere Nutuk dağıttık” haberiyle başlayıp eğleniyorken, akşam “ışıklar yanıyor” darbe imasıyla keyfimiz kaçtı.

Türkiye’deki tüm güzel gelişmelere bir kulp takıp “mutlu olmayı” kendilerine yasaklamış bir kesim olduğunu zaten biliyoruz. Ama son dönemde milletin keyfini kaçıracak işler yapmayı kendilerine görev bilen bir kesim daha türedi.

Mutluluğu kendilerine yasaklayanlar, artık milletin mutluluğuna da tahammül edemiyorlar!

“Sen ne diyorsun arkadaş. Biz Suriye’deki Türkmenlere Arapça Nutuk dağıttık. Hem de reklamını bile yapmadık” eğlencemize limon sıkan Anayasa Mahkemesi Üyesinin yaptığı gibi!..

IŞIĞINIZI SÖNDÜRDÜLER, ŞİDİM DE ‘İN’LERİNİZİ BAŞINIZA YIKIYORLAR

Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım, salı gecesi geç bir saatte Anayasa Mahkemesi’nin dış görseli üzerine “Işıklar yanıyor” mesajını paylaştı…

Türkiye bir anda alarm durumuna geçti. Eskiden darbecilerin genelkurmay binasının dış fotoğrafını paylaşarak “genelkurmayın ışıkları yanıyor” mesajı ile başlattığı darbe kalkışmaları hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor.

Yüksek yargının en üst kurumu olan Anayasa Mahkemesinde üye bir hukukçunun bu mesajın sonunun nereye gideceğini bilmemesi imkânsızdır. Aslında mesajın nerelere uzanacağını biliyor ama milletimizin “ışık evlerinde” yetişen FETÖ’cülere karşı 15 Temmuz’da verdiği şanlı direniş mesajını anlamış görünmüyor!

“Işıkla” mesajlaşanlar, darbe girişiminde “whatsApp’tan” mesajlaşan darbecilerin halkımız tarafında “donlarıyla” teslim alındığını da unutmuşlar herhalde…

15 Temmuz’da darbecilerin yaşadıkları “inlerin” ışıklarını söndürüp başlarına yıkan halk, bu sefer o yarasaları “inleriyle birlikte” YAKAR!

MİLLET İRADESİNE GÖZDAĞI VEREMEYECEĞİNİZİ ÖĞRENİN ARTIK

Peki Yıldırım’ın “ışıklar yanıyor” mesajına AK Parti ve MHP kurmaylarının verdiği sert tepkiler, vatandaşta uyandırdığı infial normal mi?

Evet verilen mesajı aldık ve buna anladıkları dilden cevap vermezsek bu vesayetçilerin önünü alamayız. Bunlar fırsat buldukça kafalarını “inlerinden” çıkarırlar.

Askeri vesayeti bitirirken başka bir merkezden ve güç odağından bir vesayetin saklandığı “in”den kafasını uzatacağını biliyorduk. Ama bunun bir hukuk merkezi olacağını kimse tahmin etmiyordu!..

15 Temmuz’un üzerinden 4 yıl geçti ama birileri hala milleti ve hükümeti “darbe” ile tehdit etme alışkanlığından vazgeçmiş değil. Türkiye’nin demokrasisini, hukukunu, huzurunu kimse tehdit edemez.

MİLLET DE DEVLET DE MESAJINIZI ALDI SİZİ BEKLİYORLAR

Ülkenin en üst hukuk kurumunda üye olan birinin “hukuk dilini” bir kenara bırakıp “darbecilerin kullandığı” bir dile sarılması kabul edilemez. Dilenen özür ve yapılan düzeltme belki atılan mesajın izini siler ama o kişinin zihniyetindeki varlığını silemez. Asıl tehlikeli olan da budur.

Millet iradesine karanlık odalarda klavye başından tehdit gönderenler; bilsinler ki bu milleti korkutamazlar. F-16’la keser atan, tank egzozuna atletini tıkayan bu millet bu ucuz trollüğünüze papuç bırakmaz.

Yıllarca bu millete “ışıkla” tehditler savurup, darbe yapanlara öyle bir ders vermek lazım ki “in”lerinde bile rahat yüzü görememeliler. Bunun ilk adımı olarak da bu Anayasa Mahkemesi Üyesinin istifa etmesi ya da görevinden uzaklaştırılması gerekiyor!..