Euro Grup Toplantısı sırasında, mevkidaşlarının, Maliye Bakanımız Yanis Varoufakis’e kaba sözlerle saldırması ve devamındaki olaylar, Avrupalılarla yaşadığımız ve işin içinde Reuters, Bloomberg ve Financial Times gibi medya devlerinin de olduğu savaşın doruk noktalarından biriydi.

Diriliş Postası’nın sevgili  okuyucuları, kendimi adadığım  Yunanistan ve onun insanları  için kritik olan bu dönemde,  arkadaşım Hakan Albayrak’ın  misafirperver gazetesinde mücadelemizi  ve bu mücadeleden  çıkabilecek politik sonuçları  aktarmak gayesiyle bir savaş  muhabiri gibi konuşacağım.

Bence bugün Avrupa’da ne  olduğunu, Avrupa’nın nasıl  ve hangi amaçlarla çalıştığını,  hedeflerini ve araçlarını anlamaya  çalışmak hepimiz için çok  önemli. Konu hakkında doğru  bilgi sahibi olmak politik olarak  da durumun farkına varmak  açısından önemli. Bu çaba aynı  zamanda tüm dünya insanlarının  yaşadığı çaresizlik ve yoksulluğun  sorumlusu olan büyük  politik ve ekonomik hesapların  gizlenmesi amacını güden  propaganda ve yanlı bilgilerle  yanlış yönlendirilmemek açısından  da önem arz ediyor.

Burada, Avrupa Birliği,  Avrupa Merkez Bankası ve  IMF’den oluşan troyka tarafından  Yunanistan’ın sol eğilimli  hükümetine açılan ve son  tahlilde “Bu ülkeyi kim yönetiyor?”  sorusunu sordurtan savaşı  daha önce yazmıştım, “Yabancı  kreditörler mi, yoksa halkın  büyük bir çoğunluğu tarafından  seçilen hükumet mi?” Haziran  ayındaki nihai anlaşma tarihinin  yaklaşmasıyla, savaşın en yoğun  noktasına ulaştığı şu günlerde  rakiplerimizin kullandığı en  temel silahlardan birinden bahsedeceğim:  Uluslararası kitlesel  medya.

Avrupa kitlesel medyası,  doğrunun değil, bankaların ve  neoliberalizmin hizmetinde

Yanis Varoufakis (54) yeni  Yunan hükümetinin maliye  bakanı. Atina Üniversitesi’nde  ekonomi teorisi alanında profesör.  Aynı zamanda Teksas  Üniversitesi’nde misafir profesör  olarak görev yapmakta.  11 kitabı var ve şu ana kadar  Cambridge, Essex, Sidney  Avustralya, Glasgow ve Belçika  Luven üniversitelerinde dersler  vermiş. Temel uzmanlık alanları  ise siyasal iktisat, oyun teorisi,  deneysel ekonomi ve politik  felsefe. Kendisi uluslararası  çapta bilinen bir ekonomist ve  en yüksek oyu alan milletvekili  olarak 2015 yılındaki seçimlerde  SYRIZA ittifakından seçildi.

Yanis Varoufakis ekonomi  dilini çok iyi bildiği için orta  seviyeli mevkidaşlarını politik  olarak sıkıştırarak ülkesinin  çıkarlarını cesurca ve güçlü  argümanlarla savunuyor. Kendisi  aynı zamanda protokol kurallarına  uymaması dolayısıyla beğeni  toplayabilecek fakat aynı zamanda  kötü niyetli yorumlara da kapı  açabilecek alışılmışın dışında bir  kişisel stile sahip. Tüm bunlardan  dolayı Avrupa mekanizmaları  tarafından itibarsızlaştırma için  hedef seçilmesine karar verildi.  Böylece SYRIZA hükümetine  onun vasıtasıyla zarar verilecekti.  Avrupa medya sistemi önemli  Avrupalı politika liderlerinin  rehberliğinde onu kaba, egoist,  önerisi olmayan, küstah, soğuk,  hatta kötü giyimli gibi sıfatlarla  itibarsızlaştıran metotlu bir kampanyaya  başladılar.

Birkaç gün evvel Riga,  Litvanya’da bütün Euro bölgesi  maliye bakanlarının katılımıyla  yapılan Euro Grup Toplantısı  sırasında mevkidaşlarının  Varoufakis’e kaba sözlerle  saldırması, nihayetinde kendisinin  de onlarla olan gayri resmi  akşam yemeğine katılmaması,  bu savaşın doruk noktasıydı. Bu  gelişmenin hemen ardından Batı  basınının hemen hepsi O’nu  uygunsuz davranışlarla, kabalıkla  ve benzeri şeylerle suçlayan  yüzlerce makale yayınladı.  Avrupa medyasının bu ortak  pozisyonu onların tek merkezde  üretildiğine ilişkin birçok soruyu  aklıma getirdi.

Nisan’ın 27’sinde sorularım  cevabını buldu. Yunanistan’ın  önde gelen gazetelerinden “Editörlerin  Gazetesi”, manşetten verilen  bir makaleyle, Brüksel’de  Avrupa Birliği bürokrasisi  ve önde gelen Avrupa Birliği  komisyonu üyeleri tarafından,  “haberleri” ve “bilgileri” büyük  uluslararası medya kuruluşlarına  aktaracak bir mekanizma kurulduğunu  açığa çıkardı.

Bu mekanizmanın liderlik  rolünü ise Brüksel’deki Avrupa  Birliği Delegasyonu üstleniyor.  Delegasyon, Almanya’nın politik  ve ekonomik uyduları olan  İspanya, Portekiz, Slovakya ve  Baltık ülkeleri gibi daha küçük  ülkelerin temsilcileri tarafından  da destekleniyor. Haberlerin aktarılması  sürecinde üç büyük Avrupalı  medya önderi var: Reuters,  Bloomberg ve Financial Times  gazetesi. Bunların raporları ve  sağladıkları diğer bilgiler Avrupa’daki  bütün kitlesel medya  tarafından anında tekrarlanıyor.

Bu mekanizmada haberlerin  muhabirlere aktarılması için  çoğunlukla SMS mesajları  kullanılırken, daha detaylı sızıntılar  için bu üç büyük medya  grubunun ve ağırlıkla Alman ve  İngiliz medya muhabirlerinin  da katıldığı gayri resmi bilgilendirme  toplantıları yapılıyor.  Bu toplantılarda bilgilendirme  sıklıkla Avrupa Komisyonunun  Alman kökenli basın sözcüsü de  olan bir yetkili tarafından yapılıyor.  Sonuç olarak bu mekanizma  Riga’da Varoufakis için çalıştı.

Daha analitik olarak bakarsak,  Yunan maliye bakanına politik  saldırının gerçekleştiği Euro  Grup Toplantısı’nın olduğu 24  Nisan günü, toplantı bittikten  sonra önde gelen bir Avrupa Birliği  Komisyonu yetkilisi sekiz  gazeteciyi “standart” gayriresmi  bilgilendirme için davet etti.

İsmini açıklamayan ve olaya  şahit olan bir gazeteci, Yunan gazetesine,  Avrupa Birliği yetkilisinin  Varoufakis ve Yunan delegasyonu  hakkında kabul edilemez ve  saldırgan bir üslupla konuşmasını  detaylarıyla anlattı. Çok benzer  “bilgiler”, daha sonra, birisi Euro  Grup diğeri bir güney Avrupa  ülkesinin diplomatik misyon  görevlisinden olmak üzere, iki  kişi tarafından da tekrarlandı.  Görüşmede hazır bulunan gazeteci,  “İfadeler çok benzer şekilde  Varoufakis’i bir canavar gibi sunmaya  çalışan ve saldırgan türdendi”  sözlerini kullandı. Gazeteci  “Yunan ekonomisinin durumu  hakkındaki konuların özüne inildiğinde  bu ‘yetkili’ daha fazla bir  şey söylemek istemedi. Sadece  Varoufakis’i suçluyordu” ifadelerini  de sözlerine ekledi. Bu  toplantıdan sonra Avrupa Birliği  bakanlarından, Almanya’nın  politik çizgisini takip eden sert  açıklamalar geldi.

Hemen sonrasında, muhabirler  Avrupalı bu üç büyük medya  grubunun tüm Avrupa medyasında  yer alan bu haberlerini güncellediler.  Akabinde, Yunan delegasyonu,  Gianis Varoufakis’in,  mevkidaşlarının kendisine ve  Yunanistan’a davrandığı şekliyle  karşılık vererek, kızgınlığını  göstermek için akşam yemeğine  katılmamasına karar verdi.

Hemen sonrasında Reuters tarafından  Yanis Varoufakis’i izole  olmuş olarak resmeden bir haber  yayınladı. Reuters bu haberi olay  hakkında Yunan tarafına cevap  hakkı vermeden yayınladı. Hatta  Varoufakis’in kravat takmayan tek  bakan olduğu gibi bir yorumda  bile bulundu. Bu yeni itibarsızlaştırma  operasyonu için sinyal bir  Alman yetkilisi tarafından daha  önce zikredilen üç medya kuruluşunun  muhabirlerine verildi.  Yorumu sizin takdirlerinize  bırakıyorum.