Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve eşi Esra Albayrak Hanımefendi’nin Hamza Salih ismini verdikleri bir çocukları dünyaya geldi. Allah, Hamza Salih’e hayırlı bir ömür versin. Ailesine, vatanına, milletine hayırlı bir evlat, İslam’a hizmetkâr olsun inşallah…

Son zamanlarda Türkiye’de vatana, millete, ezana, bayrağa, dini ve manevi değerlerimize her fırsatta saldıran alçak ve ahlaksız bir güruh peydah oldu. Her fırsata pis inlerinden çıkıp temiz insanların üstüne kusup etrafa saldırıp kaçıyorlar.

İşi o kadar ileri taşıdılar ki, artık bir anne/babanın evlat sahibi olmasına bile alçakça ve ahlaksızca saldırdılar…

ERDOĞAN’I İNCİTMEK İÇİN HER ALÇAKLIĞI YAPIYORLAR

Tüm bu ahlaksız saldırıları, 18 yıldır yapılan tüm seçimlerde kendilerini sandıkta halkın oylarıyla yerle bir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canını yakmak, onu incitmek, onu üzmek, ona zarar vermek için yapıyorlar.

Mustafa Kemal’in kurduğu parti diye övündükleri partinin başındaki adam, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’na “diktatör” deme şerefsizlik ve alçaklığını defalarca yaptı. CHP’nin başındaki zat ve diğer yöneticileri Erdoğan’ın kızlarıyla evli iki vatansever genç delikanlı halkında “sosyete damatlar” diyerek aslında bu “ahlaksız ve alçak” saldırılara giden yolun taşlarını döşüyorlar.

Ahlaksız ve kokuşmuş bir zihniyeti temsil ettiklerini son olayla bir kez daha gösterdiler. Partinin yetkili, yetkisiz temsilcileri Erdoğan’a saldırmakla hedeflerine ulaşamayınca, onun canını acıtmak için ailesini hedef aldılar.

Ezana, vatana, millete, bayrağa yönelik alçakça saldırılarını bildiğimiz CHP’nin şimdi de siyasetçilerin ailelerine “ahlaksızca ve alçakça” saldıran pis, köhne ve kokuşmuş zihniyetiyle imtihan oluyoruz.

ÖRGÜTLÜ, AHLAKSIZ, ALÇAK, PİS VE KÖHNE ZİHNİYET

Bu zihniyetin nerede yuvalandığını, nerede yaşadığını ve yaşatıldığını, nereden desteklendiğini, nerede korunduğunu, nerede ödüllendirildiğini biliyorsunuz. Yukarıda elebaşının kim olduğunu da açıkça yazdım.

“Adalet”, “Hak”, “Hukuk”, “Barış”, “Kardeşlik”, “Hoşgörü” gibi değerleri dillerinden düşürmeyip; bu değerlerin arkasına saklanarak her türlü “adaletsizliği”, “hak ihlalini”, “hukuksuzluğu”, “terörü”, “anarşiyi”, “ahlaksızlığı” ve “nefreti” körüklüyorlar.

Toplumu “kutuplaştırdığını” iddia ettikleri Cumhurbaşkanı’na her türlü alçak ve ahlaksız ifadelerle saldıranla da bu güruhtur. İstiyorlar ki kendileri her şeyi yapsın ama kendilerine “dur” denmesin, “hesap” sorulmasın. Taşları bağlayıp köpeklerinin serbest gezdiği bir Türkiye istiyorlar. Parti temsilcileri ve belediye başkanlarıyla LBGT ahlaksızlığına sahip çıkarken, Cumhurbaşkanı’nın kızına yönelik ahlaksız saldırıda dut yemiş bülbüle dönüşüyorlar.

Selahattin Demirtaş’ın eşine yapılan benzer bir saldırıyı; Esra Albayrak hanımefendiye yapılan alçak saldırıyla aynı cümlenin içine alma ahlaksızlığında bulunan kurnaz politikacılara da bir çift sözüm var. Keşke bu mesajları paylaşmasaydınız…

Türk siyaseti, terör örgütlerinin genel başkanlarını belirlediği, ahlaksız kasetlerle parti genel başkanlık yollarının açıldığı “ahlaksızlardan” kurtulmadıkça TEMİZLENEMEZ.

Türk siyasi hayatı, bazı partilerin başındaki ahlaksızlardan kurtulmadıkça normal vatandaşların ahlaksızlığının önünü alamayız. Ahlaksızlığın neşet ettiği ve beslendiği bataklığı kurutmadan sivrisineklerle uğraşarak çözüme ulaşamayız. Ya da sivrisineklere öyle bir ceza vereceğiz ki, bataklık (bazı partiler) sivrisineklerin (ahlaksızların) yuvası olmaktan korkacak!

Sözün özü temiz bir “siyaset dünyası” için temiz “genel başkanlara” ihtiyaç var!