“Annem biz çocukken çok okurdu, çok sorardı. Bir şey istediğinde, sanki büyük bir insandan ister gibi saygıyla isterdi. Bir keresinde babam ile konuşurken duymuştum, ‘Oğlumuzun, kardeşini dinlemesi ve anlamaya çalışması gerektiğini nasıl ifade etsem doğru anlatmış olurum?’ diye istişare ediyordu. İstediğimiz bir şeyi alamayacakları zaman annem, ‘Öyle açıklayalım ki, çocuk kendisini iyi hissetsin ve beklemeyi, sabretmeyi öğrensin.’ derdi. Babamla anlaşamadıkları da olurdu ama annem hiçbir zaman babamı bizim yanımızda aşağılamadı, kavga etmediler. Babamın takdir edilecek ne çok yönü olduğunu ve bizi ne kadar çok sevdiğini anlattı sık sık. Ben ya da kardeşlerim iyi bir şey yapsak annem, babam gelince öyle bir anlatırdı ki babam çaresiz bizi kucağına alır, öper sever ve “Aferin oğluma kızıma” derdi, bu bizi çok mutlu ederdi. Annem hep “Aman çocuklar zarar görmesin” diye, bizim ihtiyaçlarımızı öğrenerek doğru bir şekilde gidermeye gayret ederdi”.

“Bugün yetişkin olduğumda bakıyorum ki, ben de herkese saygılı davranıyorum. Kendi davranışlarım ve sözlerim zarar vermesin diye titizlik gösteriyorum. Hep korumaya ve değer katmaya çalışıyorum. Bunun sonuçlarına baktığımda, insanlar onlara saygı duyduğumu gördüklerinde onlar da bana saygı duyuyor ve yapmak istediğim şeyleri kolaylaştırmak için gayret ediyorlar ve bu beni besliyor. Aynı zamanda karşımdaki kim olursa olsun, onun bu dünyadaki görevleri kolaylaştırmanın benim üzerimde bir hak olduğunu düşününce bu bana, başka seçeneğim yok diye düşündürtüyor. Allah (c.c) annemden razı olsun, bunu bize yerleştirdi. Babamı da o yönlendiriyordu ve ikisi birlikte güzel bir ikili olup bizi oya gibi işlediler”.

“Annem ile aramız o kadar iyi idi ki, bizim yanımızda ne yaptıysa hepsi gönlümüzde yer etmiş. Şimdi onu modellemeyi istiyoruz. Bir araya geldiğimizde, ‘Annem bizi şöyle severdi…’ deyip gülüşüyor ve aynısını birbirimize ve çocuklarımıza yapıyoruz. Annemin duaları içimize işlemiş. Namazda iken yaptığı duaları duyardık. En çok da, ‘Allah’ım (c.c), çocuklarımın Seninle arası iyi olsun. Onların gönlünü Sana bağla. Hayatlarının merkezinde Sen ol Allah’ım (c.c). Bizim iyi bir örnek olmamızı nasip et. Onları toplumun ahlâken seçkinlerinden eyle. Dürüst, cömert, saygılı insanlardan eyle. Onları Kendi yolunun hâdimi eyle!’ derdi. Bizler ise şimdi annemin dualarını çocuklarımıza yapıyoruz”.

“Bu arada asıl öğrendiğimiz şey ise; okumak, okumak ve yine okumak… Mutlaka kendisini her an daha iyi olmak için programlamak ve daha iyi olacağına inanmak. Doğru davranmak için azami dikkat etmek. Kadına destek olarak erkek, erkeğe destek olarak kadın, tamamlayıcı bir rol oynamak. Bütün bunların temelinde saygı ve sevgi dolu olmak ve bu ikisini de bilgi ile kuşatmak”.  

“Anladım ki, kadın toplumun anası ve ana her şeyi kapsıyor. Kadın anne, kadın eş, kadın her şey sanki… O olunca evlere neşe geliyor, o olunca yemekler tatlanıyor, o olunca konuşacak bir şeyler oluyor. Kısaca, kadın olunca hayat şiire dönüyor”.