Birleşik Arap Emirlikleri’ni uzun süredir fiili olarak yöneten “Şeytânu’l-Arab” (Arapların Şeytanı) lakaplı Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in geçtiğimiz günlerde Beşşar el-Esed’le telefon görüşmesi gerçekleştirdiği açıklandı.

Tüm dünyanın koronavirüs salgınıyla boğuştuğu bir dönemde gerçekleşen bu telefon görüşmesi “Neden şimdi?”, “Amacı ne?” gibi bir takım soru işaretlerine yol açtı?

Görüşme sonrası bazı iddialar da gündeme geldi fakat onlara geçmeden önce BAE ve Suriye rejimi ilişkileri hakkında bilinenleri kısaca tekrarlamakta fayda var.

Arap Baharı karşıtı cephenin operasyon merkezi Abu Dhabi, diğerleri gibi Suriye devrimini de hiçbir zaman desteklemedi.

Bilakis en başından beri Suriye rejiminin yanındaydı.

Beşşar el-Esed’in annesi ve kız kardeşini Suriye’den kaçtıktan sonra misafir eden ülke BAE oldu.

Fakat BAE, Yemen’de yaptığı gibi Suriye’de de rejim karşıtı cephede görünerek devrim sürecini içeriden baltaladı.

Suriyeli muhaliflerin bölünüp parçalanmalarının ve devrimin akamete uğramasının sebeplerinden biri de Abu Dhabi’nin bu politikasıdır.

Muhammed bin Zayed’in Beşşar el-Esed’le perde gerisinden yürüttüğü ilişkilerin açık hale gelmesi yeni değil.

BAE’nin Şam Büyükelçiliği 27 Aralık 2018’de resmi olarak yeniden açıldı.

Dolayısıyla Muhammed bin Zayed’in Beşşar el-Esed’le telefon görüşmesi gerçekleştirmesi de sürpriz bir gelişme sayılmaz.

BAE’nin ayrıca Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarına karşı olduğu ve PKK/YPG kontrolündeki “Demokratik Suriye Güçleri” adlı yapıyı desteklediği biliniyor.

Muhammed bin Zayed, Twitter hesabında Beşşar el-Esed’le telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıklarken koronavirüs salgınını konuştuklarını ve içinde bulunulan olağanüstü koşullarda BAE’nin Suriye halkına yardıma hazır olduğunu öne sürdü.

İnsani dayanışmanın her şeyin üzerinde olduğunu ve Suriye’nin bu zor şartlarda yalnız bırakılmayacağını söyledi.

Fakat bu açıklama Suriye rejiminin koronavirüs salgınından daha tehlikeli olduğunu hatırlatan Suriyelilerin ve Arapların tepkisini çekti.

Görüşmeyle ilgili iddialara gelince…

Muhammed bin Zayed’in Suriye rejimine Türk askerlerini İdlib’den çıkartmak için saldırı başlatmasını ve buna karşılık Şam’a “insani yardım” adı altında 3 milyar dolar vermeyi teklif ettiği, Moskova’da sağlanan mutabakatın bozulmasını istemeyen Rusya’nın Beşşar el-Esed’i dizginlediği söyleniyor.

Bu iddianın ne kadar gerçeği yansıttığını bilmiyoruz.

Fakat bildiğimiz bir gerçek var ki o da şu:

BAE’nin Beşşar el-Esed’e “Arap milliyetçiliği” sosuna bulayarak verdiği desteğin arkasında Türkiye’yi Suriye’den uzaklaştırma arzusu var.

Yine biliyoruz ki, koronavirüs salgını dahi Muhammed bin Zayed’in “şeytanlıklarını” durdurabilmiş değil.

BAE, Libya’daki teröristlere silah, mühimmat ve paralı asker göndermeye devam ediyor.

Libya’nın meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, BAE’den gelen üç askeri kargo uçağının Hafter güçleri kontrolündeki bir üsse indiğinin tespit edildiğini duyurdu.

Abu Dhabi’nin diktatör rejimlere verdiği destekten muzdarip Arap halkları bugünlerde en çok koronavirüs salgını sebebiyle yaşanan ekonomik krizin BAE’yi vurması için dua ediyor.