“Beni, sonraki nesiller için de iyilikle anılacak bir örnek kıl.” Şuara Suresi 84.Ayet

İslami Dünya görüşünün şekillendirdiği kavramsal düzlem de herhangi bir çelişki yoktur. İslam dünya ve ahiret dengesini kurmuş, mantıksal çerçevesinde hiçbir şüpheye düşmeden yaşanabilir bir inanç sistemidir. Biz Müslümanlar buna inandık ve teslim olduk.

Nisâ Suresi 82. Ayet: “Onlar hâlâ Kur’an’ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah’tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı.”

İslam da iyilikte yarış tavsiye edilir. İyilik yapmak, iyilik yapana yardımcı olmak, iyilik yapılmasına aracı olmak hatta iyilik yapanlara dua etmek bile mükâfata değerdir. Öyle ki iyilik yapmak fiili olarak değerli olduğu gibi iyilikte yol açmakta öldükten sonra da fayda sağlayan bir haldir.

Öldükten sonra da yaşıyormuş gibi sevap kazanmak mümkün müdür? Ölüm, bu fani dünya hayatının son bularak yeni bir boyutta tecelli edecek olan ebedi ahiret hayatının başlangıcıdır. Ölüm ile birlikte dünya hayatında yapılan günah ve sevaplar da son bulur. Ancak ilahi bir hikmet ve insanlara bir rahmet olarak dünya hayatında yapılan bazı ibadetlerin sevabı ölümden sonra da

devam eder. Bu ilahi hakikat tefekkür edildiğinde içinde umutlanmamızı sağlayan ne kadar büyük hikmetler olduğu görülecektir. Eğer niyetiniz Salih ise öldükten sonra bile Allah sizin kurtuluşunuza sebep olacak vesileleri yaratmaya devam ediyor. Kolaylıklar kılıyor.

Rabbimiz, Bakara Suresi’nin 185’inci ayetinde: “Allah, kolaylığı murat eder, zorluğu değil” buyurur.

Ta-Ha Suresi’nin 26. Ayetinde Musa Peygamber : “Rabbim, işimi kolaylaştır” diye dua eder.

Hazreti Muhammed (S.A.V.) peygamberimiz de: “Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin” . “Din kolaydır” buyurmuştur.

(Buhari, Müslim). Maide Suresi, Ayet: 6): “… Allah size zorluk çıkarmak istemez. Ancak sizi temizlemek ve şükredesiniz diye nimetini tamamlamak ister”

Hac Suresi, Ayet: 78: “…Dinde size hiçbir zorluk kılmadı” buyurur. Dinimizin kendisinin kolay olduğunu söylüyor ama biz insanlar biraz zorlaştırıyoruz sanki. Bazı ırmak ve çeşmeler vardır ki, dünya kurulduğundan beri berrak bir şekilde ve deruni nağmelerle akmaktadır. Susamış sinelere hayat, elemli yüreklere haz ve ümit, âşık ruhlara da ilham verircesine serin ve tatlı şırıltılarla sonsuza kadar akmaya devam eder.

“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i cariye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyye, 14) Allah Resulü Hazreti Muhammed (S.A.V.) , iyilik yolunda yapılacak bir kısım hayırları da bu akarlara benzetmektedir. Ancak Resulullah’ın bahsettiği akar, kıyamete kadar değil, ebediyete kadar akacak bir rahmet çeşmedir.

Bu durmadan akan hayır çeşmesidir. Aktıkça sâhibinin amel defterini ve hayır havuzunu dolduracak, onu ebedi nura gark edecek olan sonsuzluk pınarıdır. İyi olarak, iyilik yaparak, iyilik yolunda yapılan çalışmalara destek vererek bu ilahi müjdenin sonsuzluk pınarından kana kana içmek istemez misiniz?

Mü’minûn Suresi 61. Ayet: “İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.”