Geçtiğimiz hafta ki “Tarih bizi Kafkaslar’a çağırıyor” adlı yazımda, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kuruluşundan (28 Mayıs 1918) sonraki süreçte  Mehmetçiğin üstlendiği rolü; Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın girişimleriyle kurulan Kafkas İslam Ordusu’nun, Bakü’nün kısa sürede olsa işgalden kurtuluşunda gösterdiği üstün başarıyı anlatmaya çalışmıştım. Can Azerbaycan hakkında yazmaya devam edeceğimi belirtmiş olmamın gereği olarak; Karabağ’ın Ermeniler tarafından işgali ve Hocalı Katliamı hakkında kalem oynatacağım. Tahmin edebiliyorum ki; aslında yazacaklarımı siz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Benimkisi konuyu gündemde tutmak; defaatle hatırlanmasına katkı sağlamak. Boşuna dememişler: Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Ayrıca “milli” meselelerin gündemde tutulması, siyasal iktidarlara icraat yapmaları için alan açılmasını sağlar.

*****

İkinci Cihan Harbi’nin galip devleti ve yıkılmaz denilen SSCB, 80’li yılların ortasına doğru ekonomik ve siyasal açıdan büyük bir açmaza girdi. Sovyetlerin son başkanı Gorbaçov’un Perestroyka  (Yeniden Yapılanma) çabası da yıkılmayı önleyemezken, Kazakistan başta olmak üzere farklı coğrafyalarda kitlesel eylemler baş gösterdi. Kafkaslar’da da 1920’li yıllarda üstü kapatılan çatışmalar yeniden başladı. Kendisini 70 yıldır bugüne hazırlayan ve Rusların da desteğiyle Azerbaycan topraklarını “kemiren” Ermeniler, 1918 yılında yaptıkları katliamların benzerlerini yaparak “tünelin ucunda görülen bağımsızlığı” daha büyük bir coğrafyada ilan etmek istediler. Onlar için 1800’lü yılların başından itibaren demografik yapısı üzerinde oyun oynanan Karabağ’ı işgalin vakti gelmişti.

*****

Kızıl Ordu, “gardaş”larımızın üzerinde baskısını artırırken Ermeni çetelerine yol verdi. Bu yüzden Ermenilerin bağımsız ordu kurmaları da daha önce olmuştur. Bu kayırmayı iyi kullanan Ermenistan, Azerbaycan ordusu kurulmadan elini çabuk tutmak için Karabağ bölgesine yönelik saldırılarını artırdı. Kara yolunu kontrol altına alan Ermeniler, hava yoluyla ulaşımı da kontrol edebilmek için bölgedeki tek havaalanının bulunduğu Hocalı’yı aylarca abluka altında tuttu. Bölgeye ulaşmak isteyen helikopterler Ermeni milislerce vuruluyordu.

*****

Uzunca süren saldırılarını 25 Şubat 1992’de yoğunlaştıran Ermeniler, gece Sovyet Rus ordusuna bağlı 366. Motorize Alayı’nın da yardımıyla farklı kollardan saldırdı. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen gecede; savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan Türkü şehit edildi. Esir düşen 1275 kişinin 150’sinden ise bugüne kadar haber alınamadı. Karabağ bölgesindeki mezalimler o geceyle kalmadı; 1994 yılına kadar devam etti. Birleşmiş Milletlerce  Karabağ’ın “işgali” kınansa da; Rus destekli Ermenilere karşı caydırıcı hiçbir güç kullanılmamıştır. Gelinen noktada “masada” çözüm görülmemektedir. Ne diyelim, Allah “ordumuzun” yardımcısı olsun.. Mübarek Kurban Bayramı’nın bizlere hayırlar getirmesini diliyorum. Kalın sağlıcakla..