Türkiye-Sudan ilişkileri Ömer el-Beşir’in son döneminde gayet iyi bir düzeye ulaşmış, her iki ülkenin de yararına olacak birçok işbirliği anlaşmasına imza atılmıştı.

Söz konusu anlaşmalar doğal olarak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ı rahatsız etti.

Ömer el-Beşir’in darbeyle görevden uzaklaştırılmasının ardından Ankara ve Hartum arasındaki ilişkilerin adeta bir duraklama dönemine girdiği görüldü.

Darbe sonrası yönetimi üstlenen Sudan Askeri Geçiş Konseyi (SAGK) Riyad-Abu Dhabi-Kahire eksenine yaklaştığı için bu beklenen bir gelişmeydi.

Suudi Arabistan’ın talebiyle Yemen’e asker gönderen Sudan’dan Hafter komutasında savaşmak üzere Libya’ya da paralı askerler gidiyordu.

BAE’nin Sudan’dan paralı asker devşirmesinin SAGK’nın bilgisi dışında gerçekleşmesi mümkün değil.

Fakat önceki gün şaşırtıcı bir gelişme yaşandı ve Sudan ordusu Hafter’e paralı asker gönderildiği istihbaratı üzerine gerçekleştirilen operasyonda Libya’ya gitmek üzere olan 8’i çocuk 122 kişinin yakalandığını açıkladı.

SAGK’nın paralı askerler konusunda tavır değiştirmesinin sebebi Libya’da dengelerin değişmesi, Hafter’in yenilmesi, Suudi Arabistan ve BAE’den beklenen paranın alınamaması olabilir.

Nitekim SAGK Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu yaklaşık bir ay önce yaptığı açıklamada, Ömer el-Beşir’in devrilmesinden sonra Suudi Arabistan ve BAE’nin geçiş sürecine destek için 3 milyar dolar vermeyi vaat ettiğini fakat bir takım siyasi sorunlar sebebiyle sadece 500 milyon dolar geldiğini söylemişti.

Fakat önceki gün önemli bir gelişme daha yaşandı.

SAGK Başkanı Abdulfettah el-Burhan, Türkiye’nin Hartum Büyükelçisi İrfan Neziroğlu’nu kabul etti ve Sudan-Türkiye ilişkilerine övgüde bulundu.

İki ülke ilişkilerinin her alanda ileri düzeyde olduğunu, Sudan ve Türk halklarının yararına olacak şekilde geliştiğini ifade etti.

Sudan medyası el-Burhan’ın bu sözlerine ve Neziroğlu’nun görüşme sonrası yaptığı açıklamalara geniş yer verdi.

Ömer el-Beşir’in devrilmesinden bu yana Türkiye’yle arasına mesafe koyan Sudan’da yaşanan bu gelişmeler “Ne oldu da SAGK tavrını değiştirdi?” sorusuna yol açtı.

Sudanlı yazar Abdülmacid Abdülhamid, el-Burhan-Neziroğlu görüşmesinin ardından en-Nileyn sitesinde yayınlanan makalesinde bu konuda önemli bir iddiada bulundu.

Abdülhamid, Sudan’da iki partinin ve biri komşu iki ülkenin desteğiyle darbe hazırlığı olduğu bilgisinin Türk istihbaratı tarafından SAGK’ya iletildiğini öne sürdü.

Riyad-Abu Dhabi-Kahire ekseninin Sudan’da yönetimi dizayn etme ve İslamcılara savaş açacak bir düzen kurma çabaları sır değil.

Amaçları Hartum’u diledikleri gibi kullanabilecekleri bir kuklaya dönüştürmek.

Sudan’daki solcular da böyle bir operasyonda rol almaya çoktan teşneler.

SAGK Başkanı el-Burhan, sürecin sonunda akıbetinin Ömer el-Beşir’den farksız olmayacağını ve Sudan’a kurulan tuzağı fark etmiş olabilir.

Türkiye’nin dostluğunun ne kadar değerli olduğunu Libya’da tüm dünya gördü.

Suudi Arabistan-BAE koalisyonunun ise Yemen’i ne hale getirdiği ortada.

Türkiye’yle ilişkileri geliştirmenin Sudan’ın yararına olacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok.

Dilerim SAGK bu gerçeği fark etmiştir ve çok geç olmadan gereğini yapar.