“İş tecrübeniz var mıdır? Bundan önce nerelerde ve hangi pozisyonlarda çalıştınız?” gibi sorular birçok gencin ilk iş başvurusu yaptığında karşısına dikilen en önemli sorulardır.

Bir genç düşünün daha yeni üniversiteden mezun olmuş. Ve o gencin ailesini düşünün bin bir türlü zorluğa katlanarak en iyi şekilde eğitim alabilmesi için yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiş kabilinden elindeki her türlü imkânı çocuklarının eğitimi için kullanmış.

Büyük umutlarla eğitim hayatını başarılı bir şekilde tamamlamış ama tecrübesizliğinden ötürü iyi bir konumda işe başlayamamış veya iş bulmakta zorlanmış bir genç düşünün.

Eğitim hayatına başlamadan önce binlerce hayali olan fakat iş hayatının zorluklarından habersiz bir genç düşünün.

Günümüz gençlerinin birçoğu bu saydığımız özelliklerin büyük çoğunluğuna sahip bulunmakta ve bahsettiğimiz zorlukların da tamamıyla karşılaşmakta.

Peki bu zorlukları aşmak için ne yapmalı? Bu anlamda gençlerin ve iş dünyasının üzerine düşen görevler, yükümlülükler veya sorumluluklar neler?

Öncelikle gençler karşılaştıkları veya karşılaşabilecekleri sorunları önceden bilmelidirler ki oyuna bir sıfır önde başlayabilsinler.

Çalıştığı yerlerden çıkan soruların kolay bir şekilde cevaplanabildiği sınav ortamlarında ki gibi hazır olunan sorunların çözümleri de oldukça rahat bir şekilde çözümlenmiş olur.

İş başvurusunda sorulan ve istenilen tecrübeyi edinebilmek için öğrencilik dönemlerindeki özellikle yaz tatillerinin bir yerlerde part time veya full time çalışılarak geçirilmesi tecrübe konusunun halledilmesi anlamına gelecektir. Dolayısıyla eğitimin olmadığı dönemleri mutlaka ama mutlaka bir yerlerde çalışarak geçirmek gençler için son derece önemlidir.

Bu önerimizi uygulamayan gençlerin birçoğu maalesef mezuniyet sonrası bir başka ülkede çalışma planları yapmaktadır. Ama bu gençler kendi ülkesinde tüm çevresinin bulunduğu, doğup büyüdüğü topraklarda iş bulamaz iken bir başka ülkede iş bulmanın ne kadar zor ve meşakkatli bir iş olduğunun farkında değillerdir.

Gençlerin bu konuda da en geniş kapsamda bilgi sahibi olmaları yapacakları hataların düşük olmasında ki en önemli etkenlerden birisidir.

Çalışılan herhangi bir iş hem tecrübe hem de çalışılan iş pozisyonu konularının tamamen halledilmesi anlamına gelecektir.

Diğer taraftan iş dünyasının da gençlerin eğitimleri sonrasında eğitim gördükleri alanlarda rahat bir şekilde istihdam edilebilmeleri anlamında yerine getirmesi gereken bir takım sorumlulukları bulunmaktadır.

Bu konuda öncelikle iş dünyası üniversitelerden yeni mezun olmuş gençlerden tecrübe istememeleri gerekmektedir.

Ayrıca şirketler üniversitelerin son sınıflarında bulunan öğrencilere sağladıkları staj imkânlarını genişletmeli stajlarını tamamlayıp mezun olan öğrencilerden şayet yeni çalışan ihtiyacı var ise karşılamalıdırlar.

Bunların yanında iş dünyası gençlere sunduğu burs olanaklarını daha da genişletmeli ve şirketlerde uygun olan pozisyonlarda peşin istihdam garantisi verilen öğrencilere daha yüksek miktarlarda bursun verileceği istihdam odaklı burs politikalarına yönelmelidirler.

Burs politikasıyla ilgili böyle bir yaklaşım ortaya konulduğunda gençler mezuniyet sonrası istihdamlarıyla ilgili her türlü yeteneklerini geliştirebilmek için daha fazla çaba göstereceklerdir.

Bir önemli anekdot ise kendi gençlerimiz üretim sektörlerinde çalışmaktan imtina etmemeliler ki şirketlerimiz kendi insanımıza daha fazla yer açabilsinler.

Yaklaşım böyle olduğunda da istihdam rakamlarında çok ama çok ciddi bir iyileşme sağlanabilecektir.