Suudi Arabistan’da Mayıs 2018’de gözaltına alınan ve yaklaşık üç yıldır tutuklu bulunan kadın aktivist Luceyn el-Hezlûl nihayet özgürlüğüne kavuştu.

“Terörle mücadele kapsamında suç kabul edilen faaliyetlerde bulunmak, terörü finanse etmek ve dış desteklerle rejimi değiştirmeye çalışmak” suçlamalarıyla geçtiğimiz Aralık ayında 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezasının yarısı durdurulan el-Hezlûl’un bugünlerde serbest bırakılması bekleniyordu.

Luceyn el-Hezlûl’un serbest bırakılmasına ABD’deki başkanlık yarışını Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın kazanmasının yol açtığında şüphe yok.

Cumhuriyetçi Donald Trump Kasım’da ikinci kez başkan seçilseydi Aralık’taki mahkeme muhtemelen kadın aktivistin kısa sürede özgür kalmasını sağlayacak bir karar açıklamayacaktı.

Luceyn el-Hezlûl’un gözaltına alınmadan önceki fotoğraflarıyla serbest bırakıldıktan sonraki görüntüsü cezaevinde yaşadığı ağır koşulların izlerini açıkça gösteriyor.

Kadın aktivistin cezaevinde işkenceye ve tecavüz tehdidine maruz kaldığı ailesi tarafından duyurulmuştu.

Luceyn el-Hezlûl’un erkek kardeşi Velid el-Hezlûl de serbest bırakılan kadın aktivistin işkence gördüğünü gözaltına alındığı ilk günlerde saklama sebebini açıkladı.

Kardeşiyle konuştuğunu ve “İşkenceye maruz kaldığını niye daha önce söylemedin” dediğini, onun da “Nasıl söyleyebilirdim ki? Sizinle telefonda konuşurken diğer kulağıma elektroşok cihazı dayalıydı. İşkence gördüğümü söylesem elektrik vereceklerdi” şeklinde cevap verdiğini aktardı.

ABD Başkanı Joe Biden, Suudi Arabistan’ın Luceyn el-Hezlûl’u serbest bırakmasının “doğru bir karar” olduğunu söyledi.

Biden, daha önce de kadın aktivistin salıverilmesi çağrısında bulunmuştu.

Luceyn el-Hezlûl’un ailesi, kızlarının serbest bırakılmasında büyük payı olduğunu söyledikleri ABD Başkanı’na teşekkür etti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Luceyn el-Hezlûl’u ve diğer bazı kadın aktivistleri serbest bırakarak Demokratlar nezdinde imajını düzeltmeye çalışıyor.

Diktatör rejimlerin kendi halklarının çağrısına kulak tıkarken dışarıdan gelen baskılara anında boyun eğmeleri Ortadoğu’nun acı gerçeği.

Mısır cuntası lideri Abdulfettah es-Sisi’nin el-Cezire muhabiri Mahmud Hüseyin’i serbest bırakması da aynı gerçeğin bir başka yansıması.

Luceyn el-Hezlûl, Batı’nın hoşuna gidecek yaşam tarzına ve düşüncelere sahip bir kadın aktivist.

Fakat gözaltına alınma ve bunca süre hapiste tutulma sebebi bu değil.

Çünkü Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yakın çevresi aynı türden görüşler dile getiren isimlerle dolu.

Müslümanlara yönelik yaklaşımlarında çifte standart uygulamalarına alıştığımız ABD’nin ve Avrupa’nın Suudi Arabistan’a insan hakları konusundaki baskıları yine seçici.

Luceyn el-Hezlûl, Biden sayesinde özgürlüğüne kavuştu.

Fakat Suudi Arabistan zindanlarında hâlâ işkence gören onlarca masum insan ve düşünce suçlusu var.

Selman el-Avde’yi, Sefer el-Havali’yi, Avad el-Karni’yi, Ali el-Umeri’yi, Muhammed el-Hudhaif’i, Musa el-Karni’yi, Suud el-Haşimi’yi ve benzerlerini kim serbest bıraktıracak?

Onlar ne yazık ki sahipsizler ve arkalarında Muhammed bin Selman’ı zorlayacak bir ümmet birliği de yok.