Suudi Arabistan’ın doğusunda yer alan ve dünyanın en büyük petrol limanlarından biri kabul edilen Ras Tanura Limanı’na ve petrol şirketi Aramco’nun Zahran kentindeki tesislerine geçenlerde saldırı düzenlendi.

Saldırıların arkasında İran’ın olduğu konusunda görüş birliği olsa da kimlerin eliyle gerçekleştirildiği konusunda iki farklı görüş öne çıkıyor.

Yemen’in başkenti Sana’yı ve ülkenin kuzeyindeki büyük bir bölümü işgali altında tutan İran destekli Husilerin Suudi Arabistan’a sık sık füzelerle ve insansız hava araçlarıyla saldırı düzenlediği biliniyor.

Dolayısıyla saldırılarda ilk şüpheli olarak Husiler akla geliyor.

Husilerin askeri sözcüsü saldırıları üstlenerek Ras Tanura Limanı ve Saudi Aramco şirketi ile Dammam, Asir ve Cazan kentlerindeki askeri hedeflerin 8 balistik füze ve 14 İHA'yla vurulduğunu öne sürdü.

Saldırıları kınayan ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de “Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarının sıklığından kaygı duyuyoruz” diyerek Yemen’e işaret etti.

Diğer görüşe göre ise saldırıların en azından bir kısmı, örneğin Ras Tanura Limanı’na ve Zahran’daki petrol tesislerine düzenlenenler Husiler tarafından değil Irak’ın güneyindeki İran destekli Şii gruplar tarafından gerçekleştirildi.

Suudi Arabistan’dan gelen açıklama da bu görüşü güçlendiriyor.

Amerikan Wall Street Journal gazetesine konuşan Suudi Arabistan Kraliyet Divanı’ndan bir müsteşar, Ras Tanura Limanı’na düzenlenen saldırının Yemen’den gelmediğini, saldırının kaynağının Irak veya İran olduğunu söyledi.

Saldırıya uğrayan bölgenin Irak’ın güneyine coğrafi yakınlığı ve İran’ın Iraklı Şii gruplar üzerindeki etkinliği göz önüne alındığında bu ihtimal daha olası görünüyor.

Ras Tanura Limanı’nı hedef alan saldırının Iraklı Şii gruplar tarafından gerçekleştirilmesi Suudi Arabistan’ın iki ateş arasında kaldığı anlamına gelir.

Üstelik arkasında artık Trump’ın desteği de yok.

Joe Biden başkanlığındaki mevcut ABD yönetiminin İran yanlısı tavrı Riyad’ı önümüzdeki dönemde oldukça zorlayacak.

Amerikalı yetkililerle Husilerin geçen ay Umman’da gizlice görüştükleri ortaya çıktı.

Suudi Arabistan’ın içinde bulunduğu zor durumdan çıkabilmesi için Türkiye’yle ilişkilerini mutlaka düzeltmesi ve Ankara’nın desteğini alması gerekiyor.

Bu arada, sosyal medyada Araplar arasında Türkiye’ye ait Bayraktar TB2’lerin Yemen semalarında uçmaya başladığı iddiası gündeme geldi.

Suudi Arabistan’ın Türkiye’den Bayraktar TB2 satın aldığı ve kullanımı için subaylarının eğitimine başlandığı öne sürüldü.

Suriye, Libya ve son olarak Karabağ’da gösterdikleri üstün başarılar sebebiyle Türk SİHA’ları Arap sokağında adeta efsane oldu.

Sosyal medyada dile getirilen iddia aslında Bayraktar TB2’nin Yemen’de Husilere karşı kullanıldığını görmek isteyenlerin beklentisini yansıtıyor.

Husilerin Suudi Arabistan’a ait bir Türk İHA’sı düşürdüklerini öne sürmesi de Bayraktar TB2’nin Yemen semalarında uçmaya başladığı iddialarını alevlendirdi.

Sosyal medya söylentilerinin doğruluğu şüpheli olsa da Suudi Arabistan’ın çevresini kuşatan ABD destekli İran kıskacından kurtulabilmesi için güvenilirliğini her seferinde ispat etmiş Türkiye’nin kapısını çalmak zorunda olduğu bir gerçek.