Önümüzdeki ayın PPK ( Para Politikası Kurulu) toplantısı 15 Nisan’da yapılacak.

O tarihe kadar başka değişiklikler olmaz ise TCMB’nin yeni başkanı ve başkan yardımcısının katılacağı ilk toplantı olması hasebiyle oldukça büyük önem arz etmesi bakımından piyasaların merakla beklediği bir toplantı bu.

Merkez Bankası başkanının bu hafta verdiği mesajlarda faizin hemen indirileceği önyargısının doğru olmadığının altını çizmesine rağmen döviz kurlarındaki yükseliş hala devam ediyor.

Öyle ki bu yükselişin devam edeceği konusunda da piyasaların ciddi bir yaklaşımı olduğunu görebiliyoruz.

Yani piyasalar sanki nisan ayındaki toplantıda faizin sabit tutulacağı veya düşürüleceği noktasında bir beklenti içerisine girmiş durumdalar.

Hatta Merkez Bankası başkanının bu açıklamaları yapmasına rağmen bu beklenti oluşmuş durumda ki açıklamalar sonrasında yukarı yönlü hareket biraz daha artmış bulunuyor.

Bu noktada çok ciddi bir ikilem içerisine girilmiş bir konumda bulunuyor ekonomimiz.

Şöyle ki; faiz sabit tutulduğunda veya düşürüldüğünde döviz kurları daha da yukarılara çıkacak dolarda 8.75’ler rahat bir şekilde aşılırken euroda ise 10.25’lerin aşıldığını görebiliriz.

Diğer taraftan bizim her zaman altını çizerek belirttiğimiz husus olan faizi artırsanız bile zamanla döviz dolayısıyla da enflasyonun yükselişini önlemek mümkün değildir görüşümüz çerçevesinde hareket edilmeyip faizin artırılması yönünde verilen kararlarla borçlanma oranlarının çok yukarılara çekilmesiyle iş dünyamızın yaşadığı sıkıntılara şahit oluyoruz.

Dövizdeki yukarı yönlü her hareket enflasyonu körüklemekte bunun yanında faizdeki yukarı yönlü her harekette yatırımı ve üretimi son derece olumsuz etkilemektedir.

Ama an itibariyle piyasalar nisan beklentilerinde faizin artırılmayacağını satın almış durumdadırlar.

Konuya bu perspektiften baktığımızda dövizle işi olan her kesimin son derece dikkatli davranması gerekliliğinin özellikle altını kalın puntolarla çizmek istiyorum.

Yatırım yapacakların yatırımları konusunda, üretim yapacakların fiyatlandırma ve maliyet konularında ve elindeki birikimleri değerlendirecek olanların hangi enstrüman üzerinde birikim yapabilecekleri konularında dövizin bu yöndeki hareketlenmelerini mutlaka ama mutlaka göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

Serbest piyasanın gerektirdiği şekilde hareket edileceği ön plana alındığından piyasalarda oluşacak fiyatların arz ve talebe göre kendiliğinden oluşması sebebiyle döviz fiyatlarındaki yeni oluşumlara hazırlıklı olmanın önemi bir kez daha artmış durumdadır.

Piyasa gerçekliklerinden kopmadan bilgiye dayalı hareketlerde bulunanlar her zaman kazançlı çıkmışlardır.

Bu durumun tam tersini uygulayarak piyasanın gerçekliklerine göz kapamış bilgiye gereken önemi vermemiş olanlar ise her zaman en büyük zararla karşı karşıya kalmışlardır.

Tabii özellikle üretim yapan iş dünyamızın bu noktada çok çabuk karar değiştirmesi mümkün değildir.

Belki yatırım yapacak olanlar kararlarını bir kez daha gözden geçirebilirler ama iş tarafında ani karar değişiklikleri çok mümkün olamamaktadır.

O yüzden iş dünyamızın da fiyatların yönü konusunda bu bilgiler ışığında ani hareketler yapamayacakları için daha temkinli hareket etmesinde büyük fayda vardır.

Süreçlerin iyi yönetildiklerinde sorunlardan uzaklaşıldığı ve yola daha sağlam adımlarla devam edildiği hiçbir kimsenin hiçbir zaman aklından çıkarmaması gereken çok önemli bir husustur.