Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, önceki gün 5 başbakan yardımcısı, 14 bakan ve Genelkurmay Başkanı’yla birlikte Ankara’daydı.

Dibeybe, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilirken ve Savunma Bakanı Hulusi Akar’la bir araya gelirken bakanlar da Türk mevkidaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi.

İki ülke arasındaki “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi” ilk toplantısını düzenledi.

Libya Milli Birlik Hükümeti adeta Türkiye’ye çıkarma yaptı.

Yeni anlaşmalara imzalar atıldı.

Dibeybe ayrıca işadamlarıyla da buluştu ve Türk şirketlerinin Libya’ya dönmesi konuşuldu.

Tüm dünya ve özellikle de bölge ülkeleri tarafından dikkatle takip edilen ziyaret, Ankara ve Trablus arasındaki ilişkilerin ne derece güçlü olduğunun göstergesi.

Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde harcanan çabalar sonucu Dibeybe başkanlığındaki hükümetin kurulmasının ve güvenoyu almasının ardından Yunanistan gibi ülkeler Libya’ya yönelik tavırlarını değiştirdi.

Daha önce Hafter’i destekleyen Atina, Trablus’taki büyükelçiliğini yeniden açtı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias geçenlerde Libya’yı ziyaret etti.

Bu arada Atina’nın yeni hükümetten Libya ve Türkiye arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının iptalini istediği gündeme geldi.

Libyalı yetkililer her ne kadar anlaşmaya bağlı kalınacağını daha önce açıklamış olsalar da Yunanistan önceki gün cevabını net bir şekilde aldı.

Türkiye, Trablus’un Hafter komutasındaki paralı askerler ve çapulcular tarafından işgaline engel oldu.

 Libya’nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü, halkını ve devrimini korudu.

Uzun bir süredir Libyalı askerlere eğitim veriyor.

Koronavirüsle mücadelesine destek amacıyla Libya’ya 150 bin doz aşı veren Türkiye’nin Trablus’ta salgın hastanesi inşa edeceği açıklandı.

Türkiye ayrıca Libya’da elektrik santralleri, Trablus Havalimanı’na yeni bir uluslararası terminal ve yine Trablus’ta bir alışveriş merkezi inşa edecek.

Geçen ay bir yazımda “Bingazi Başkonsolosluğu bir an önce yeniden açılmalı ve Libya’nın doğusuyla da batısı kadar güçlü ilişkiler kurmalıyız” demiştim.

Erdoğan, şartlar olgunlaştığında Bingazi Başkonsolosluğu’nun yeniden faal hale getirileceği müjdesini verdi.

Libyalı bakanların Türk mevkidaşlarıyla görüşmelerinden ve imzalanan işbirliği anlaşmalarından her iki ülkenin de yararlanacağı kesin.

Türkiye, devlet tecrübesini ve her alandaki birikimini yeniden inşa sürecindeki Libya’ya aktarmaya hazır.

Burada şu nokta oldukça önemli:

Türkiye’yle ittifakı ve yakın ilişkiler kurması Libya’ya çok şey kazandırdı ve bundan sonra da kazandıracak.

Durumu öyle veya böyle Libya’ya benzeyen diğer ülkeler de bunu görüyor.

Türkiye-Libya ilişkileri uluslararası ilişkilerde örnek teşkil ediyor.

Ankara ve Trablus arasındaki yakınlaşmadan rahatsız olanlar bu güçlü örnekliğin diğer bazı ülkeleri de Türkiye’ye doğru çekmesinden korkuyor.

Üstelik ortada Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) koalisyonu ve Yemen hükümetinin ittifakı gibi itici kötü örnekler de var.

Türkiye’nin Libya’ya desteği önümüzdeki süreçte de devam edecek.

Bu desteğin hem her iki ülkeye ve hem de bölgeye olumlu yansımalarının olduğunu -Allah’ın izniyle- hep birlikte göreceğiz.