Son bir buçuk yılda dünyanın gündemi olan ana konu pandemi veya diğer adıyla Kovid-19 salgını.

Kimilerine göre oldukça normal kimilerine göre ise son derece anormal bir virüsün yayılması neticesinde her geç gün dünya üzerinde son derece büyük rakamlarla ifade edilebilen hastalığa yakalananlar ve bu salgından ötürü hayatını kaybedenler.

Böyle büyük bir yıkım sonunda hayatın tüm alanlarının olumsuz etkilenmesi yürekleri üzgün ve buruk hale getirmektedir.

Hayatın bütün yönlerini daha ne kadar etkileyeceğinin belli olmadığı bununla ilgili farklı varsayımların ortaya atıldığı bir süreçten geçiyor insanlık.

Sağlık sistemlerinin sarsıldığı kimi ülkelerde solunum güçlüğü çeken hastalara verilecek oksijenin bile kalmadığını duymaya başlar olduk son dönemlerde.

Bu tablonun yaşanıldığı günümüz dünyasında gerek dünya gerekse de ülke ekonomilerinin de durumdan etkilenmemesi kaçınılmazdır.

Salgının verdiği hasarın büyüklüğü ve yıkıcılığı sebebiyle birçok ülkede başlatılan aşı çalışmaları belirli bir sonuca gelerek farklı isimlerle üretilen sayıları iki elin parmaklarını geçmeyecek miktarlarda aşılar piyasaya olabildiğince hızla sürüldü.

Özellikle gelişmiş ülkelerde aşılama çalışmaları son derece hızlı ilerlemektedir.

Bunun yanında gelişmekte olan ülkelerde aşıya ulaşabilmenin verdiği zorlukla mücadele edilmesi gerektiğinden aşılama çalışmaları gelişmiş ülkelere oranla daha yavaş yol almaktadır.

Hal böyle olunca da gelişmekte olan ülkelerdeki vaka ve ölüm oranları maalesef üst seviyelerde seyretmektedir.

Sağlık harcamalarının tavan yapması vesilesinin yanında farklı vesilelerinde ön plana çıkmasıyla hem küresel hem de yerel ekonomilerin çarklarının dönmesinde ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadır.

Birçok sektörde büyük ölçeklerde zararlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Bu yıl gerçekleşecek olan zararların geçen yıla oranla daha az gerçekleşeceği tahmin ediliyor olsa da rakamların hala ciddi seviyelerde olacağı zannedilmektedir.

Örneğin havacılık sektöründe Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) tahminlerine göre 2021 yılı için zarar beklentisinin 48 milyar dolar olacağı ifade edilmektedir.

Havacılık sektörünün 2020 yılında gerçekleşen zararı 126 milyar dolardı. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere bu yıl bir toparlanma olacağı öngörülse de yine zarar edilmeye devam edilmektedir.

Sadece havacılık sektöründe değil piyasalarda turizm, hizmet, yeme-içme, perakende, eğlence, spor, yayıncılık, fuarcılık vb. birçok sektörde çok ciddi oranlarda zararların devam edeceği görüşü hâkimdir.

Söz konusu zararların hem küresel ekonomilerde hem de ülke ekonomilerinde gerçekleşeceği aşikârdır.

Zararları bu yıl için minimuma indirebilmek amacıyla birçok ülkede tam kapanmaların ardından yeniden açılmaya doğru bir gidişatın içerisinde olunduğunu izlemek mümkündür.

Tüm dünya ülkeleri pandemi ile mücadelede belki de bu denli dişli bir pandemi ile daha önceden gerçekleştirdikleri bir savaş tecrübeleri olmadığı için çok başarılı olamadılar.

Aslında 2020 yılının ilk aylarında ülkeler hızlı bir şekilde tam kapanmaya gitmiş olsalardı belki de manzara bu denli kötü olmayacaktı.

Ama farklı çekincelerle tam kapanmalara gidilmesi zaman aldığı için virüs tüm dünyayı hızla etkisi altına alarak hem insan hayatlarını hem de ekonomik hayatları yok etmeye devam etmektedir.

Bundan sonra bundan önce yapılanlardan ders alınarak hareket edilirse salgın hızla insanların arasından uzaklaşacaktır.