Öğrenme ve gelişimde çocuğun çevresinde olup bitenlerin tamamı onun için bir uyarıcı görevi görmekte ve model içeriği taşımaktadır. Bu nedenle uygun bir çevre ve aile ortamı çocuk için son derece önemlidir. Öğrenmenin en önemli bölümü çocuklukta gerçekleşmektedir. Sosyal yaşantısı zengin uyaranlarla dolu olan birey ile diğerleri arasında gelişim ve başarı açısından çok fazla fark ortaya çıkmaktadır. İnsanın etrafında ne kadar fazla onu uyaran sağlıklı ve doğal uyarıcı varsa beyin gelişimi o kadar sağlıklı olur ve buna bağlı olarak entelektüel becerileri daha işlevsel hale gelir.

Görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama gibi duyuların yoksunluğu ya da sınırlılığı kişinin zihinsel, sosyal ve duygusal özelliklerinin gelişimine zarar vermektedir. Duyusal uyaranların fazla olması ise gelişimi olumlu etkilemektedir. Ancak uyaranların sayısı kadar işlevsel ve sağlıklı olmaları da son derece önemlidir.

Bu yönüyle çocukların alıcı konumda olduğuna dikkat etmek, onlara sağlıklı ve gelişimlerine katkıda bulunacak uyaranlar sunmak gereklidir. Örneğin çocukların daha az televizyon izlemesi sağlanmalıdır; çünkü çocuk televizyon karşısında pasif alıcıdır. Televizyon ve çizgi filmlerde son derece seçici olunmalı, onların keşif becerilerinin gelişmesini sağlayacak ve sosyal yaşamda nasıl davranacaklarını örnekleyen programlar açık tutulmalıdır. Daha fazla kitap okumaları, bir şekilde akranlarıyla en azından evde oyunlar oynamaları sağlanmalıdır.

Birlikte yapılan aile içi aktiviteler, çocuğun gelişiminde kritik bir rol oynayabilir. Hafta içi kısa gezi ve yürüyüşler yapılmalı, yürürken mutlaka çevredeki uyaranlarla ilgili diyalog şeklinde onlarla konuşulmalı, eğer doğa yürüyüşü imkânı varsa hayvanlar, bitkilere dokunulmalı ve bunlarla ilgili onlara bilgiler verilmeli, araçla gezerken bile çevreyle ilgili konuşmalar yapılmalıdır.

Ev yaşamında daima onları yaptığımız sohbetlere dahil etmeliyiz. Birlikte ibadet etmeliyiz. Bireyin sadece bedensel bir dünyası yoktur, bedensel dünyamız bizim iskeletimizdir, bizi asıl var eden ruhsal ve manevi dünyamızdır. Ayrıca birlikte ailecek oyunlar oynamalı, onlara bilmece-bulmaca çözmeyi öğretmeliyiz.

Oyuncak seçerken şiddet ve saldırganlığa yönlendiren oyuncaklar yerine, alternatif düşünme becerilerini geliştiren ve kesinlikle yaş ve cinsiyetlerine uygun ancak çok da pahalı olmayan oyuncakları tercih etmeliyiz. Zaman zaman oyuncaklarını arkadaş ve kardeşleriyle paylaşmalarını sağlamalıyız. Maddi durumumuz çok iyi de olsa, çok fazla oyuncak almamalı ve oyuncağın onlar için sıradanlaşmasını önlemeliyiz.

Selametle…