Filistin’den ekranlarımıza düşen resimlerde, etrafları işgalci İsrail güvenlik güçleri tarafından sarılmış, elleri arkadan bağlanmış, zorla diz çöktürülmüş, o dimdik başları yere eğmek için boyunlarına basılmış Filistinli gençlerin bütün bunlara zulümlere meydan okurcasına tebessüm etmelerini görmüşsünüzdür...

Bu tebessüm...

“Ne yaparsanız yapın, bizi mağlup edemeyeceksiniz” tebessümüdür...

Bu tebessüm...

Dünyanın bütün devletleri, medyası, Birleşmiş Milletler’i ve onun kurumları siz işgalcilerin arkasında kenetlense de “Su topraklar bizim ve siz günün birinde defolup gideceksiniz” tebessümüdür...

Bu tebessüm...

Ne kadar güçlü olursanız olun, silahlarınız ne kadar teknolojik olursa olsun, ne kadar zalim olursanız olun, yenileceksiniz tebessümüdür...

Bu tebessüm...

Boynumuza değil dizlerinizi dünyayı da koysanız, başımızı eğemeyeceksiniz tebessümüdür...

Bu tebessüm...

“Bütün dünya sizinle olsun, Allah (cc) bizimle” tebessümüdür...

Bu tebessüm...

Dünya Z kuşağını konuşurken, bir anda tebessümüyle demir kubbeleri delen “Elif kuşağı”nın tebessümüdür...

Bu tebessüm...

Bu tebessüm Mescid-i Aksa İslam’ındır tebessümüdür... 

Filistin direnişi bambaşka bir boyut kazandı, bu sefer gerçekten farklı, bu davayı “Elif” gibi dimdik omuzlamış bir gençlik sırtladı artık.

Kim derdi ki o yenilmez denilen İsrail, inanmış yüreklerin yüzünde açan bir tebessüme diz çökecek.

“(Resulüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlûp olacaksınız ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeri!” Al-i İmran Suresi 12. ayet

Cân bula cânânını

Bayrâm o bayrâm ola

Kul bula sultânını

Bayrâm o bayrâm ola

Âlem-i İslam’ın Allah Resulü’nün (sav) sancağı eşliğinde Kudüs-ü Şerif’e girdiği bayramlara kavuşmak ümidiyle...

Ramazan Bayramınız mübarek olsun…