Türkiye konumu itibariyle problemli bir coğrafyanın göbeğinde, Her gün yeni bir sorun, yeni bir dert ile uyanıyor insanımız. Gözler günlük akış içinde güzel şeyler arıyor.

Malum doğu ve güneydoğu yıllardır terör, ölüm ve bilumum kötü gündemlerle anılırdı. Her sabah televizyon veya gazetelerde acaba bugün ne oldu diye gündem takip edilirdi. En son hendek-barikat olaylarında sert bir gündem olmuştu. Ölüm kusmuş, yakılıp yıkılmıştı şehirler. Olaylar sona erince yorgun şehirlerin, yıkılmış evlerin, yakılmış camilerin gölgesi düşmüştü şehirlerin üstüne.

Devlet bir gün dur dedi bu kötü gidişe, belediyelere görevlendirmeler yapıldı. Her yer inşaat alanına çevrildi. Devlet şehirleri imar ederken yüreklere de dokunmaya başlamıştı. Yıllardır yapılmış olması gereken ama yapılmayan hizmetler bir bir ortaya konmaya başlamıştı. Hendek ve barikat olaylarının yıkmak için ortaya konulduğu o güzelim sokaklar yeniden ihya edilmeye başlanmıştı.

Bu inşa çabasının en güzel örneği Diyarbakır’dı. Sur ilçesinin örgüt tarafından yakılan yıkılan sokakları aslına uygun inşa edilirken, en son UNESCO tarafından 2015 yılında Dünya Kültür Miras Listesi'ne alınan ve görünümü 'kalkan balığı' şeklindeki Çin Seddi'nden sonra en uzun sur olma özelliğini taşıyan ama Dünyanın en büyük yaşayan kalesi Diyarbakır surlarının onarılmasına başlandı. Yeniden ihya edilmesi 5 bin yıllık surların geleceğe taşınması açısından son derece önemliydi, hangi Diyarbakırlıya sorsanız bu ihyadan dolayı yüzüne bir gülümseme gelir.

Diyarbakır sokakları pandemi sonrası üstündeki yorgunluğu atmaya başladı. Sokaklar hareketli, insanlar umutlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve alt kademe belediyeleri her gün birkaç açılış yapıyorlar. Her gün yeni yeni hizmetler sunuluyor halkın hizmete susamış emirlerine. Asfalt çalışmaları, yeni yol açma çalışmaları, parkalar, bahçeler…

Ortalık bir yandan şantiye alanıyken bir yandan da kentin dinamiği olan her yıl halkın bir araya gelmek için düzenlediği panayırlar, Diyarbakır’da panayır geleneği çok önemlidir, canlandırılıyor. Kültür ve turizme yeniden can suyu verilmeye çalışılıyor. Başta il Valisi ve Kayyumu Münir Karaloğlu olmak üzere yetkililer her saat yeni bir hizmet için gecesini gündüzüne katıyor.

Sadece on gün içinde Tekstil organize sanayi bölgesinin alt yapı sorunları çözüldü, Çöpten elektrik üretmek üzere kurulan devasa bir tesis açıldı, Önce Lice de Eshabı Kehf mağarasına giden yollar, çevre düzenlemesi ve Eshabı Kehf etkinliği, Diyarbakır’ın fethi etkinlikleri, Pir Aziz etkinliği ve yamaç paraşütü alanının düzenlenmesi, ki en önemlisi belki de bu, çünkü bir zamanlar terörden girilemeyen yerlerde şimdi etkinlikler bir bir sahne alıyor. Yol çalışmaları ve niceleri de devam ediyor tabi ki…

Hizmetlerle Diyarbakır’da devleti hissedebiliyorsunuz. Ama en güzel tarafı tüm hizmetlerin senkronize şekilde yürümesi ve aksaklıklara izin verilmemesi olarak göze çarpıyor. Allah devlete millete zeval vermesin. Emeği geçen başta Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu ve tüm ekibini tebrik ediyorum, klişe olacak ama durmak yok yola devam, diyorum.