Başkanlık sisteminin getirdiği ekosistemde yüzde bir oranındaki siyasi partiler bile çok kıymetli hale geldi. Kurulan ittifaklar yüzde elliyi yakalamak için uğraş verirken, küçük kitleli partileri görmezden gelme gibi bir şansları yok. Bu durumda tüm partiler siyaset gündeminin merkezine taşınmış oluyor. Bu da demokrasimiz için iyi bir şey diye düşünüyorum.

Son günlerde Saadet Partisi’nde yaşananlar çok konuşulan bir başlık. Oğuzhan Asiltürk’ün sosyal medya paylaşımları üzerine pek çok sorunun cevabı aranıyor. Saadet Partisi içinde ne yaşanıyor? Asiltürk’e yakın olanlar, parti içinde çoğunluğu mu oluşturuyor? Fikir ayrılıklarının nedeni ne? Parti, kongreye gittiğinde tek liste mi çıkar, çift liste mi? Saadet, Cumhur İttifakı’na geçiş yapacak mı?

SAADET MİLLET İTTİFAKI İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

Sorulara cevap arayacağız fakat öncelikle Saadet Partisi’nin var olan konjonktürdeki yerini konuşalım.

Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’ndaki varlığı, rakamsal ederinden çok daha fazla anlamlar taşıyor. Saadet Partisi, Millet İttifakı’nın laik-seküler yapısını dengeleyici bir unsur içeriyor. Saadet Partisi’nin varlığı, CHP’nin geçmişten bugüne gelen imajını, dindarlar nezdinde yumuşatıyor.

Deva ve Gelecek Partisi’ni bu bağlamda ele almak çok isabetli olmaz. Saadet Partisi ideolojisi, felsefesi, geçmişi ve kökleri olan bir partidir. Diğerleri ise ideolojiden çok kendi ikbal tasarımları için siyasete odaklanan yapıları yansıtıyor. Kıyas kabul etmez bir durum söz konusu.

Sonuç olarak Saadet Partisi’nin ittifaktan çıkması AK Parti-CHP karşıtlığını güçlendirecek, ittifakların ideolojik olarak netlik kazanmasını sağlayacaktır.

MİLLİ GÖRÜŞ NE İDİ?

Milli Görüş; Türkiye’de toplumun dini yaşam tarzının kamusal bağlamda savunulmasını, dindarların hak mücadelesini, dini bakış açısının siyaset formunda dillendirilmesini, gelinen aşamada devletin kökleriyle yeniden buluşması / barışmasını sağlayan sivil bir anlayış ve gelenektir.

Milli Görüş; Avrupa bağlamında ise Diyanet’in ilgilenmeyi tercih etmediği uzun yıllar boyunca Avrupalı Müslümanların Sünni- Türk yaşam tarzının canlı kalabilmesi için işlev görmüş, yaygın sivil bir organizasyon ağıdır.

İddialı ve hafife alınmayacak bir anlayıştan bahsediyoruz.

İşte bu nedenledir ki; bir kesim Milli Görüş’ün yeniden kök hücrelerinin harekete geçmesini engellemek istiyor.

Neden mi?

Çünkü, Milli Görüş’te sorular sorulmaya başlandı! Sorgulamalar ve yeni değerlendirmeler var!

Milli Görüş’ün özünde var olan kodlar, Batı dünyasından Türkiye’ye yönelen tehditleri, projeleri, ülke içindeki laik-seküler ve teröre payanda olan yapılarla yan yana gelmenin sonuçlarını ve olumsuz taraflarını gördü. 

Gelenek, AK Parti ile tartışmalı olan bazı hususları, spesifik konuları bir kenara bırakarak ülkenin selameti için mu’tedil bir yaklaşımda bir araya gelinebileceğini öngördü.

Bu anlayışı Saadet Partisi içinde bir bölünme değil, yeniden birlik ve beraberlik vurgusu ile ortaya koymaktalar.

ASİLTÜRK NE DİYOR?

Parti geleneğinde Yüksek İstişare Heyeti Başkanı, Milli Görüş’ün temsilcisi ve başkanı olarak kabul ediliyor. Bu minvalde Oğuzhan Asiltürk, Saadet Partisi’ne yön verecek pozisyonda bulunmakta.

Oğuzhan Asiltürk 53 maddelik tweet floodu ile adeta manifesto niteliğinde bir paylaşım yaptı.

Asiltürk paylaşımlarında; İslam kardeşliğine vurgu yaparak tenkit siyasetini bir kenara bırakmanın gerekliliğine vurgu yapıyor. Tenkit ve eleştiri üzerine kurulu siyasetin Saadet Partisi’ne teveccühü azalttığını söylüyor. Asiltürk ayet-i kerime ve hadis-i şerif alıntıları yaparak kitlesini yapıcı olmaya, husumetleri bitirmeye, hak ve adalet çizgisinde olmaya ve merhum Lider Necmettin Erbakan çizgisine dönmeye davet ediyor. Asiltürk’ün dikkat çeken bir diğer paylaşımı ise; “İnşaAllah önümüzdeki kongrede alacağımız kararlarla, Saadet Partisi kuruluşundaki değerleri savunur hale gelir” cümlesi oldu.

 KONGREDE NE OLUR?

Parti içinde AK Parti’ye ve Tayyip Erdoğan’a tepkili bir kesim mevcut. Ki parti genel başkanı da dahil şu an yönetimdeki kesim bu düşüncelerini sıklıkla dile getirmekte.

Diğer taraftan partinin Millet İttifakı’nda olmasını eleştiren ve “bizim yerimiz burası değil” diyen önemli bir kitle de mevcut. Bu kitle CHP ile yan yana gelinmesini, 28 Şubat’ın aktörlerine ödüller verilmesini, HDP gibi bir partiyle ittifaktan dolayı temas halinde olunmasını hazmedemiyor.

Bakıldığı zaman bu iki kesim parti içinde karşı karşıya gelmiş durumda.

Edindiğim kulis bilgilerine göre; Asiltürk’ün görüşünü destekleyen ve Millet İttifakı karşıtı grup, parti içinde çoğunluk olarak görünmekte.

Bu durumda Oğuzhan Asiltürk’ün destekleyeceği liste, kongrede seçimi alır görünüyor.

Kongreye çıkacak liste sayısı ise partinin geleneği üzerinden değerlendiriliyor. Parti geleneğine göre, fikir çatışmaları içeride pişirilecek ve bir noktada uzlaşılacak. Tartışmalar içeride nihayete erdirilecek ve kongreye tek liste çıkacak.

AK PARTİ MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN PEK ÇOK HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Saadet Partisi’ni AK Parti’ye yaklaştıran önemli bir unsur da; AK Parti’nin Milli Görüş hedeflerinin büyük bir kısmını hayata geçirmiş olmasıdır.

Hemen sıralayalım.

Söylemde örtüşenler;

One Minute çıkışı,

Rabia anlayışı,

Dünya Beşten Büyüktür söylemi.

Eylemde örtüşenler;

Başörtüsü yasağının kaldırılması ve kamuda edinilen kazanımlar,

İmam Hatip Okullarının açılması,

Ayasofya Camii’nin açılması,

Taksim Camii’nin açılması,

Savunma sanayiinde yerlileşme adımları ve Milli Teknoloji Hamlesi’nin gerçekleştirilmesi,

D-8 projesinin devam ettirilmesi ve Ümmet Birliği için çaba sarf edilmesi,

Mazlum coğrafyalara çeşitli kurumlar üzerinden el uzatılması,

Mülteci politikası,

Diplomasi ağının genişletilmesi,

Yer altı zenginliklerinin çıkarılması (bor ve petrol) ve işletilmesi,

Karabağ, Libya ve Doğu Akdeniz politikaları,

Terörle mücadele ve tüm kapsamı.

Kısacası AK Parti ve Saadet Partisi arasındaki uzlaşılamayan konular, ortak hedeflerden çok çok daha azdır. Bu noktada ortak hedefleri merkeze alarak yol yürümek, yoldaş olmak hem Türkiye’nin hem ümmet coğrafyasının hem de insanlığın hayrınadır.