Yeni bir hastalık türü gözlemledim...

Daha doğrusu bilinen bir hastalık türüne kendi penceremden isimlendirdim...

***

Memnuniyetsiz memnunlar...

Bu öyle dermansız bir hastalık ki ne ilacı ne aşısı ne de tedavisi var...

***

Bu hastalığa dair size küçük bir örnek vereceğim ve çevrenizde de bu hastalığa yakalananları hemen tespit edebileceksiniz.

Tespit ettikten sonra nasıl bir tedavi uygulanmalı diye sorarsanız inanın çaresi yok... üzgünüm...

***

Peki Memnuniyetsiz memnun hastalığı nasıl oluyor?
Hemen size örnekle açıklıyorum...

***

Bu hafta yerli aşının nihai sonucuna ulaştık ve adı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “TURKOVAC” olarak lanse edildi.

Ne güzel değil mi? Dünyanın sayılı ülkelerinden biri olarak kendi yerli aşımızı üretebileceğiz...

TURKOVAC ismi tüm dünyada şifa olacak...

***

Dünya kaldırımlarda ölüm sırası beklerken, 5 yıldızlı otel konforunda tedavi olmadık mı?

Dünya maske için neredeyse birbirine savaş açacakken, birbirinin maskesini çalarken, telefonumuza gelen şifreyle ücretsiz maske almadık mı?

***

Aşı kıtlığı yaşanırken dünyada, “Ya BioNtech mi? Sinovac mı olsam” diye kararsız kalmadık mı?

Bunlar olmadı mı? Ben rüya görmedim değil mi? Hepsi oldu...

***

Ve bir baktım ki bu olanların hepsinden memnun olmayan ama hepsinden de faydalanan bir kitle olduğunu gördüm.

Yine salyalarını saça saça yok ben maske almadım, yok ben aşı olmadım, yok ben hastaneye gidemedim... Yok... Yok… Yok!..

***

Geçmiş Türkiye yokluklarını o kadar benimsemişler ki, olan hiçbir şeyi göremiyor, Memnuniyetsiz memnun hastalığını maalesef tedavi ettiremiyorlar.

Aman dikkat edin... Memnuniyetinizi gördükleri zaman çok çabuk ürüyebiliyorlar.

Her beş çocuktan biri siber tehdit ile karşı karşıya

Yıllardır söylediğim bir cümleyi tekrar ediyorum; sosyal medyaya 18 yaş sınırı gelmeli!

Dünyada en çok kullanılan antivirüs şirketlerinden biri çok ciddi bir rapor yayınladı.

***

Raporda; her 5 çocuktan birinin zararlı yazılımla karşılaştığını, incelenen durumlarda çocukların %19’unun istenmeyen yetişkin içeriklerle karşılaştığını belirtiliyor.

Özellikle dijital alan ile yalnız bırakılan çocuklarda bu rakamların daha da artabileceği söyleniyor.
***

Yıllardır savunduğum 18 yaş sınırının nedenini bir kez daha anladığınızı umuyorum.

YouTube başta olmak üzere kişisel denetim mekanizmanızı çok yönlü olarak çalıştırmanızı bir kez daha tavsiye ediyorum.