15 Temmuz gecesi gerçekleşen hain işgal girişimine karşı destansı bir mücadele vererek Malazgirt ruhunun, Çanakkale ruhunun hâlâ bu milletin sinesinde alev alev yandığını gösteren kahramanlarımızı ve onların aziz hatırasına inşa edilen Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni bugün sizlerle birlikte ziyaret edeceğiz.

Kıymetli dostlar; yeni güne ulaşanlara selam, ulaştıran Rabbime hamdolsun…

Gezi Olayları, 17-25 Aralık operasyonları, MİT TIR’larının durdurulması, Rus uçağının düşürülmesi ve hükümete karşı girişilen onlarca yıpratma hareketi, 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde Türkiye üzerinde FETÖ eliyle oynanan oyunların sadece bazıları…

Son kale Türkiye!

Bu milletin bir ve beraber olduğu zamanlar da Çanakkale’de, Milli Mücadele’de nasıl büyük destanlar yazdığını bilen Batılı oryantalist ve emperyalist güçler dünyanın dört bir tarafında gerçekleştirmek istedikleri hain planlar karşısında Türkiye’yi hep bir engel olarak görmüşler ve tarih boyunca bu milleti hep oyunları ile durdurmaya çalışmışlardır.

Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında planları karşısında en büyük engel olarak gördükleri Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han’ı tarihin en büyük darbe girişimi ile tahttan indirerek Osmanlı Devleti’ni çöküşün içine sürüklediler. Ortadoğu, Kutsal Topraklar, Balkanlar ve son olarak Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalan topraklar bir bir anavatandan kopartıldı. Ardından başlayan Milli Mücadele hareketi ile varoluş mücadelesi veren halk bu sefer de özellikle Mustafa Kemal Paşa’nın vefatının ardından tek parti döneminde özünden, geçmişinden koparılma faaliyetleri ile karşı karşıya kaldı. Tek Parti döneminin hemen ardından milletin desteğini arkasına alan Adnan Menderes ile sadece tek parti dönemi sona ermedi. Aynı zamanda öze dönüş hareketi de büyük darbe aldı. Ezan aslına çevrildi, Osmanlı hanedan ailesine sahip çıkılmaya çalışıldı aynı zamanda ülke ekonomik olarak kalkınmaya da başlayınca bu öze dönüş hareketi de 1960 yılında kanlı bir askeri darbe ile tekrar rafa kaldırıldı…

12 Mart 1971 muhtırası ve 12 Eylül 1980 darbesi ile milletin ilerlemesi hep bir takım güçler tarafından engellenmeye çalışıldı. Ülkeyi “Yerli ve Milli” hareketle şahlandırmaya çalışan Turgut Özal gibi bir Cumhurbaşkanı zehirlendi bu ülkede. Bu darbeler sonucunda hep öze dönüş hareketleri sekteye uğradı. Sonuç olarak vatanını milletini ve bayrağını seven insanlar hep zarar gördü, ülke her defasında yıllarca geriye gitti.

Peşinden Erbakan Hoca ile birlikte 28 Şubatı yaşadık. İlmek ilmek terlettiler bu milletin inançlı evlatlarını…

Bu ruh Çanakkale ruhu!

Bunların hiçbiri yetmemiş gibi ümmetin son kalesi Türkiye 15 Temmuz 2016 gecesi satın alınmış 1 dolarlık kanı bozuk vatan hainleri tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan bir darbe girişimi ile daha karşı karşıya kaldı. Milletin vergisi ile milleti korumak için alınan tankların namlularını, silahları, mermileri millete doğrultuldu. Ama defalarca darbelerle terbiye edilip yüzyıllarca geriye götürülen bu kahraman milletin artık sabrı kalmamıştı, milletin iradesi ile seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile sokaklara dökülen halk yüzlerce şehit verdi fakat hainlere geçit vermedi.

Asil milletimiz Allah’ın izni, yöneticilerinin feraseti ve göğsündeki iman ile makûs talihine bir daha dur dedi! Bu dur deyiş aynı zamanda hem Türkiye için hem de tüm dünya mazlumları için bir sonun başlangıcı oldu. Millet salâlarla, ezanlarla verdiği bu topyekûn mücadele ile tekrar şahlanışının başlangıcını dünyaya duyurmuş oldu.

Dostlar, gelin bugün sizlerle 15 Temmuz Köprüsü’nde bulunan Hafıza Müzesi’ni ve şehitler anıtını ve bununla beraber şehitlerimizin kabirlerinin bulunduğu Edirnekapı Şehitliğini ziyaret ederek onların aziz ruhuna bir Fatiha gönderelim…

Edirnekapı Şehitliği: Sır Tekke

“Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.”

Sırlara dolu bir kabristan, bir şehitlik Edirnekapı Şehitliği… Şehitlikten içeriye girdim girişteki şehitlik anıtının hemen yanında yer alan bayrağa takıldı gözüm…

Uzunca baktım, baktım baktım…

Ömer Halisdemir’i gördüm!

İlhan Varank’ı, Erol Olçok’u, Abdullah Tayyip’i, Türkmen Tekin’i gördüm!

Malazgirt’te, Niğbolu’da, Çanakkale’de, Sakarya’da tekbir sesleri ile işgalcilere karşı canlarını verip vatanlarını vermeyen yiğitleri gördüm…

Halime Çavuş’u, Şerife Bacı’yı, Gördesli Makbule’yi, Emir Ayşe’yi gördüm

İstanbul’un fethi sırasında şehit olan askerlerimizin topluca gömüldüğü alan olan Edirnekapı, 1453 yılında İstanbul’un fethi sırasında, surların önünde savaşırken şehit düşen Müslüman askerlerin defnedildiği yerdir. Osmanlı döneminde “Sır Tekke” denen bu ilk şehitliğin yeri bugün kesin olarak bilinmemekle birlikte Osmanlı zamanında, bayram sabahları camiden çıkan cemaatin “Sır Tekke” de toplanıp şehitlerin ruhlarına dua ederlermiş.

Edirnekapı’dan Eyüp ve Rami’ye giden yolun iki tarafında yer alan, İstanbul’un altıncı tepesinde bulunan bu geniş mezarlık, imar faaliyetleri sonucu bugün altı adaya ayrılmış durumdadır. Edirnekapı ve Sakızağacı şehitlikleri bu altı adadan ikisini oluşturur. Çevre yollarından Haliç Köprüsü bağlantısını sağlayan iki otoyol arasında kalmış olan, içinde Şeyhülislâm İbn Kemal Türbesi’nin de bulunduğu kısım üçüncüyü, bu parçanın aşağısında yer alan Otakçılar Mezarlığı dördüncüyü, sur kapısında çıkıldığında sağa düşen ve Haliç’e bakan en geniş kısım beşinciyi, sur kapısının solundaki içinde iki bileği kesilerek şehit edilen Sultan Abdülaziz Han Hazretleri’nin intikamını almak için Hüseyin Avni Paşa’yı öldüren Şehit Kolağası Çerkez Hasan’ın açık türbesi de bulunan bölüm ise altıncıyı teşkil etmektedir.

Her köşesini anlatamayız belki ama şehadetin o güzelliğini her bir şehidimizin vatan aşkını derinden hissederiz diye umuyorum… Daha lafın başında söyleyeyim, eğer hala daha ziyaret etmediyseniz Edirnekapı Şehitliğini, Mehmet Akif Ersoy’u, Kafkas İslam Orduları Kumandanı Nuri Killigil Paşa’yı, Meçhul Asker’i, 15 Temmuz işgal girişimine dur diyerek, bizlere canları ve kanları ile bu bayrağı bir kez daha armağan eden Şehitlerimizin kabirlerini, Şehitliklerimizi, mutlaka ziyaret edin isterim.

Hafıza 15 Temmuz Müzesi

Edirnekapı Şehitliği ziyaretinin ardından önce Saraçhane’ye İBB önüne geçtim o geceyi orada adeta tekrar yaşadım. O gece orada şehit olan ve Şehzadebaşı Camii’ne defnedilen Prof. Dr. İlhan Varank’ın kabrini ziyaret ettim. Ardından 15 Temmuz gecesi en kanlı çatışmaların yaşandığı yerlerden biri olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün hemen Anadolu Yakası girişine, 15 Temmuz destanını gelecek nesillere aktarmak ve ortak hafıza oluşturmak amacıyla hain darbe girişiminin üçüncü yıl dönümünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılan Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni ziyaret ettim.

Metrobüsten indiğimde ilk olarak otobüs durağındaki kurşun izleri dikkatimi çekti. İçim bir kez daha ürperdi. Önce şehitler makamına çıktım oturdum orada bir süre o geceyi düşündüm. Sonra hemen makamın yanı başına inşa edilen Hafıza Müzesine geçtim.

1500 metrekare üzerine iki katlı olarak inşa edilen müzenin zemin girişindeki duvarda "Unutma" yazısı ile 15 Temmuz şehitlerinin isimleri ve onları temsilen tavandan sarkan beyaz güvercinler bulunuyor. Müzenin girişinde bulunan dev ekranda da 15 Temmuz videoları ve belgeselleri gösteriliyor. 15 Temmuz gecesi şehitlik mertebesine ulaşan ve gazi olan vatandaşlarımızın kullandıkları eşyalar da burada sergileniyor. Sergilenen eşyalar arasında, darbeci tuğgeneral Semih Terzi'yi vurarak darbenin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in beresi ve kaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın televizyonda millete çağrı yaptığı Hande Fırat'a ait cep telefonu, gazi Bilal Özyıldırım'a ait kurşun isabet etmiş motosiklet kaskı, gazi Abdullah Çay'a ait kurşun isabet etmiş anahtar, şehit Necmi Bahadır'a ait kurşun isabet etmiş cüzdan ve fotoğraf, gazi İdris Akdoğan'a ait kurşun isabet etmiş telefon, darbecilerin kullandığı tankın ezdiği otomobil ve üst katta zarar gören motosiklet ve şehitlerin ayakkabıları yer alıyor.

Rahmet, minnet ve duayla

Müzede en çok dikkatimi çeken ve beni en çok etkileyen bölüm ülkemizde ve dünyada yapılan darbeler ve sömürgecilik tarihine dair bilgilerin yer aldığı bölüm oldu.

Bu vesile ile aziz milletin bir neferi olmanın verdiği gururla, bu toprakları bize canları ve kanları ile emanet eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet minnet ve dua ile anıyorum.