Son dönemlerde, hayvanlara hunharca, eziyet edildiğine ve katledildiğine dair hemen her gün bir haber görmeye başladık. Toplum olarak bu konuda hassasiyet göstermemize rağmen hala hayvana eziyetin yaşanması insanı derinden üzüyor.

Ancak, aynı şekilde hayvanların saldırısı sonucu yaralanan, ölen ya da ölümden dönen insanlara dair haberleri de sıkça okumaya ya da olaylara bizzat tanık olmaya başladık. Özellikle kendini savunamayacak olan çocuklara yönelik olarak gelişen saldırıları üzüntü ile takip etmekteyiz.

Bu tür olaylar karşısında, bir kesim hayvanlara karşı tepki geliştirip, itlaflarını isteyecek kadar olayı ileri götürürken, diğer bir kesim ise insanların korunmasına dair önlemlere karşı çıkmakta ısrar etmektedir.

Ancak bu iki grubun dışında bir grup daha var ki, onlar da gerçek hayvan severler. Tanıdığım ve hayvan hakları alanındaki çalışmalarını takdir ettiğim hayvan sever dostlar, insanlarla hayvanların küçük ama etkili yöntemlerle neredeyse sorunsuz bir şekilde yaşayabileceklerini söylüyorlar.

İzninizle, hayvan hakları yasasının meclis genel kurulunda görüşülmesi öncesinde hayvan sever dostlarımızın konu ile ilgili görüş ve önerilerinden bir kaçını sizlerle paylaşmak isterim.

SALDIRGAN IRK MI? EĞİTİMSİZ İNSAN MI?

Birçoğumuz, özellikle bazı köpek ırklarının tamamen ve varoluşsal bir saldırganlık içerisinde olduğunu, kabul ediyoruz. Oysa bu ırklar saldırganlıktan ziyada güçlü ırklar olup, sorun gücün kontrolünün doğru bir şekilde sağlanamamasından kaynaklanmaktadır. Zira bu tür ırkları sahiplenen ya da bir mal olarak kabul edildiği için satın alan kişilerin amaçları hayvan severlik değil, güç gösterisi olduğu için, köpeklerinin saldırgan olmasını arzulamaları karşısında, yanlış davranış ve eğitim sonucu maalesef bu güçlü köpekler saldırgan ve kontrol edilemez bir tehdit haline geliyorlar. Bu nedenle tüm köpek ırklarını ve özellikle de bu tür güçlü ırkları sahiplenecek kişilerin iyi bir eğitimden geçirilmesi ya da bu ırkların ülkeye girişinin yasaklanması bir tedbir olarak değerlendirilmelidir.

ALFA KÖPEKLERİ TESPİT ETMEK GEREK

Köpekler doğal hayatlarında sürü halinde yaşayan hayvanlardır. Sürü halinde yaşarken içlerinden bir köpeğin alfa yani lider olması ve bu alfa köpeğin saldırgan olması durumunda, sürüsünün de saldırgan olması kaçınılmaz olmaktadır. Alfa köpeğin, aslında kendi yaşam alanını korumak için içgüdüsel olarak, yaptığı saldırılardan, bu köpeklerin tamamını itlaf etmeden, alfa köpeği, sürüden alarak, başka bir semte bırakarak, sürünün diğer üyelerinin saldırganlığına son verilebilir.

SAĞLIKLI KISIRLAŞTIRMA ŞART

Hayvanların kısırlaştırılması, hem kontrolsüz üremenin önüne geçecek hem de hormonlardan kaynaklanan saldırganlıkların önüne geçecektir. Ancak, kısırlaştırma işlemlerinin sağlıklı bir ortamda yapılması ve hayvanın, bu müdahale sonucunda iyileşmesi sonrasında tekrar bırakılması gerekmektedir. Aksi halde köpeğin ölümüne kadar varacak sorunlar yaşanabilecektir.