Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aziz Türk milleti, modern Haçlıların 40 yıllık planlarını alt üst etti. Ne yazık, onca emekleri, onca yedirip içirmeleri, onca sahtekâr ilişkileri ve onca hayalleri 4 saat içinde tarumar edildi.

Bundan beş yıl evveldi… Tıpkı bugün olduğu gibi, manadan yoksun, vicdanını kaybetmiş menfaatperestler dört bir yandan kumpas kuruyor, gerçeği çarpıtıyor, tevatür haberlerle halkı birbirine düşürmeye çalışıyordu. Tedirgindik.

Meşru tedbirlerimizle seyrediyorduk ve bir gün bir şeylerin olacağını hissediyorduk!

Elimizde ne kılıç ne tüfek vardı! Bizlerin, bu vatanın birlik, beraberlik ve dirliği için sarf edebileceği sermaye kelimeler ve kalemden ibaretti.

Velev kılıç olsaydı elimizde, tam otomatik silahlar bulunsaydı zimmetimizde vallahi ve billahi böylesi cani, böylesi hain, böylesi ahlaksız olamazdık! Olmazdık!

Çünkü İman ettiğimiz Yaratıcımızın buyruğundan sapmazdık! Bu vatanı asla ve asla satmazdık!

Takvimler 15 Temmuz 2016’ya işaret ediyor, saatler 22.00’yi gösteriyor, hainler yükseklerden silahsız masum halka nişan alıyor, tanklar üzerimize yürüyordu.

Çok değil, en fazla 4 saat içinde bertaraf edilen işgal girişimi bizleri, şer gibi görünende bir hayr saklı olduğundan haberdar ediyordu.

O sabah, aziz Türk Milleti tazelenmiş vatan sevdasıyla hürriyet güneşine dokunacaktı. Öyle de oldu.

Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aziz Türk milleti, modern Haçlıların 40 yıllık planlarını alt üst etti. Ne yazık, onca emekleri, onca yedirip içirmeleri, onca sahtekar ilişkileri ve onca hayalleri 4 saat içinde tarumar edildi. Hem de silahsız, saldırısız, masum bir dik duruşla!

Malum; işgaller, iç savaşlar, böylesi kalkışmalar ve neticeleri bir ülkenin kaderini değiştirdiği gibi bilinç düzeyini de yükseltir.

Ve zaferler varsa mücadele ruhunun varlığı mutlaktır!

Bir milletin hürriyet menkıbesi ise öyle kolay kolay yazılmaz. Vatan topraklarına kan damlar!

Sınırlar değişir, ocaklar söner, nesiller tükenir!

Tüm bunlar hürriyetin ağır bedelleridir!

Evet, “bedeli ödenmiş hürriyet” sahip olunacak her şeyden kıymetlidir!

Hürriyet:

Kalpler için inanç...

akıllar için inkişaf...

Vatan için istiklal...

millet için istikbal demektir!  

Hürriyetini yitirmiş bir millet, bağımsızlığını kaybetmiş bir vatan, yer yüzünde bir süre esaretin elim cenderesinde ezilecek daha sonra tarihten silinip gidecektir!

Evet o gece, bu cennet vatanın bağımsız devletine, hür milletine küstahça ve cüretkarca göz dikildiğinin resmini gördük!

Korkmadık fakat bedeli ağır ödenmiş hürriyetimizi yitirme endişesine kıskıvrak tutulduk.

Korkmadık, çünkü “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!” tembihini yıllardır zihinlerimize kazımıştık. Korkmadık çünkü hala tüten ocaklarımız vardı! Korkmadık, çünkü doğduğumuz günden beri istiklale aşıktık!

Ve kaygılarımız vehim olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştü. Tez bertaraf edildi hain işgalcilerin fütursuz ve şuursuz girişimleri. Fakat yine vatan toprağımıza kan damlamıştı ve şehitlerimiz vardı. (Ruhları şad olsun!)

Evet ağırdı hürriyetin bedeli ve Türkiye bir kez daha bu bedeli ödedi.

Yeni bir kurtuluş menkıbesi yazıldı dünya tarihine!

Hainler, kutlama hazırlıkları yapmışken aziz Türk Milleti; çarptırılamayacak, değiştirilip, dönüştürülemeyecek, dünyanın dört bir tarafından izlenen ve bilinen bir menkıbenin zaferle neticelenişini kaydetti tarihe:15 Temmuz 2016 Cuma /Zafer Bayramı...

Türk Devleti vakur varlığını, İktidar basiret ve dirayetini, Türk Milleti hürriyet mücadelesini tek kurşun sıkmadan tüm dünyaya bildirdi.

Türk Devletinin, milletimizin zaferi kutlu olsun!

2023’e kadar aynı illegal yöntemlerle sabrımız sınanacak dirayetimiz kavi olsun inşaallah!