Pandemi sürecinde farklı öncelik durumları ortaya çıkmaya devam ediyor. Bilindiği üzere aşı meselesi uzun zamandır kamuoyunun gündeminde. Kovid-19 salgınının önüne geçilmesi için tüm dünya farklı tedbirleri uygulamakta fakat ortak tedbir olarak aşı ön plana çıkmış durumdadır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklamasına göre öğretmenlerin yüzde 80’i aşı yaptırmış durumda. Yapılan açıklamaya göre eğitim çalışanlarının yüz yüze hizmet verebilmesi için en az iki doz aşı yaptırması istenmektedir. Aşı yaptırmayan personelin iki gün arayla PCR testi yaptırması istenmektedir. Aşı yaptırmayan eğitim çalışanları bu karara itiraz etmekte ve aşı ya da PCR testi zorunluluğunun kabul edilemez olduğunu vurgulamaktadırlar.

Zor bir süreç yaşanmaktadır. Bir tarafta hayatı yaşanmaz boyutta kısıtlayan bir salgın ve bu salgından kurtulmak için aşı dahil her türlü tedbire uyan büyük bir kitle var, diğer yandan aşının güvenilirliği ile ilgili kaygıları olan azımsanamayacak bir grup var. Kamu otoritesinin bu problemli konuda esneklik getirip getirmeyeceği ilerleyen zamanlarda belli olacak.

Yüz yüze eğitim tam zamanlı zor gibi

Mili Eğitim Bakanlığı 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı’nda tam zamanlı ve tam kapasite yüz yüze eğitim yapılacağını açıkladı. Özlenen ve beklenen bir karar bu karar, fakat vakaların 20 binli seviyelerde direnç göstermesi ve Delta varyantının tüm ülke sathına yayılması herkesi tedirgin etmekte.

Okullarda ortalama öğrenci sayısı 36. Bu öğrencilerin sınıflarda sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına göre nasıl tutulacağı dört bilinmeyenli denklem. Ders sürelerinin kaç dakika olacağı, okullarda ikili eğitime geçilip geçilmeyeceği, aşı olmayan eğitimcilerin süreci ne derece etkileyeceği, pansiyonların açılıp açılmayacağı gibi konular biraz da yaşanıp görülecek cinsten.

Kanaatimce okullar tam zamanlı açılacak fakat “Bu açılma ne kadar ve hangi evrilmelerle devam edecek” sorusunun cevabını an itibarıyla kimse bilmiyor.

Pandemi kuşağı nasıl korunacak?

Öğrenciler ekranların müptelası olmuş durumda. Özellikle sadece uzaktan eğitim imkânına sahip olan ve yeterli yüz yüze ders desteği alamayan çok büyük bir öğrenci kitlesi bulunmaktadır. Bu öğrenciler pandemi kaynaklı bilgi ve birikim eksikliğini hayatları boyunca hissedecekler. Aileler ve eğitimciler bu duruma farklı yöntemlerle tedbirler almak durumunda. Artık iş ihmal edilemeyecek konumda. Toplumun fabrikaların açık kalmasına da okulların açık kalmasına da destek olması gerekmektedir.

Öğrencilerin belki de bu yıl karma modelle devam edecek eğitim öğretim sürecine iyi hazırlanması gerekmektedir. Aileler çocuklarını her zamankinden daha fazla takip etmeli ve onların eksiklerini giderme noktasında ilave tedbirler almalıdır.

Uzaktan eğitim okullarda ve normal hayatta devam edecek gibi. Bilgiye ulaşmanın farklı yolları var artık. Ben uzaktan eğitimden hiçbir şey anlamıyorum tarzı toptancı yaklaşımlar sürecin handikaplarını oluşturmaktadır.

Uzaktan, yüzyüze, karma modellerin hepsinden istifade etmek zorundayız. Zira olağanüstü bir süreç yaşanmaktadır.