Son günlerde tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Taliban, önceki gün Pençşir Vadisi’ni de ele geçirerek Afganistan’ın tamamını kontrolü altına almayı başardı.

El-Cezire kanalına konuşan bir Taliban yetkilisi, yeni hükümeti ilan etmek için çalışmaların tamamlandığını, uluslararası toplum ve Afgan halkı tarafından kabul edilecek bir rejim kuracaklarını açıkladı.

Taliban’ın kabineyi tanıtacağı seremoniye katılmaları için Türkiye, Çin, Rusya, İran, Pakistan ve Katar’a davetiye gönderildiğini söyledi.

Türkiye bu davete icabet etmeli.

“İslam emirliği” kuracağını söyleyen Taliban’ın tam olarak nasıl bir yönetim biçimini benimseyeceği konusunda kafalarda soru işaretleri olsa da önemli olan Türkiye’nin çıkarları ve kardeş Afgan halkının iyiliği.

Bugüne kadar olumlu mesajlar veren Taliban, kendisine bir şans verilmesini hak ediyor.

Başta Çin olmak üzere birçok ülke Afganistan’da kurulacak yeni hükümetle çalışmaya çoktan hazır.

Taliban’ın yönetim şeklinin ABD ve Avrupa’nın dahi umurunda olacağını sanmıyorum.

Ortadoğu’daki birçok ülkede demokrasi yok ve insan hakları yerlerde sürünüyor.

Buna rağmen Batı başkentlerinde söz konusu ülkelerin yöneticilerinin ayakları altına kırmızı halılar seriliyor.

Suudi Arabistan kurulduğu günden bu yana şeriatla yönetildiğini öne sürüyor ve bu iddiasından bugün bile vazgeçmiş değil.

Fakat yakın zamana kadar kadınların otomobil kullanmasına dahi izin verilmeyen ülkenin en yakın müttefikleri yine ABD ve Avrupa ülkeleri oldu.

Taliban’ın Afganistan’da ilan edeceği rejim demokrasi olmayacak fakat şûraya dayalı yönetim biçiminin Suudi Arabistan ve benzeri ülkelerdeki tek adam rejimlerinden daha ileri olacağı kesin.

Bir grup Afgan kadın geçenlerde Kabil’de gösteri düzenledi.

Taliban, kadınlarınki dâhil gösterilere izin verileceğini açıkladı.

Kadınlara ehliyet, sinema ve konser gibi açılımlara rağmen Suudi Arabistan’da hâlâ Kabil’deki gibi bir gösteri hayal bile edilemez.

Düzenlemeye kalkanlar soluğu cezaevinde alır, yıllarca hapis yatar ve belki de “veliyyu’l-emre başkaldırı” ithamıyla idam edilirler.

Ankara’nın Afganistan’da kurulacak yeni hükümetle ilişkilerini geliştirmesine Türkiye’de en çok karşı çıkacakların CHP’liler olacağını tahmin etmek güç değil.

Muhtemelen yaygarayı koparacaklar.

Oysa bugüne kadar “şeriatla yönetilen” Suudi Arabistan’da iş yapan ve büyük paralar kazanan çok sayıda CHP’li işadamı ve sanayici var.

Onlardan biri de 12 Eylül askeri darbesinden sonra Suudi Arabistan’a giderek müteahhitlik yapan Ali Topuz.

CHP’de uzun yıllar siyaset yapan, parti yönetiminde çeşitli görevler üstlenen ve Ekim 2019’da vefat eden eski bakan ve milletvekili Topuz, bugünkünden çok daha katı kurallarla yönetildiği dönemde Suudi Arabistan’da çalışmıştı.

Afganistan’ın Türkiye’ye ihtiyacı var.

Türkiye’nin de orada olmakla stratejik ve ekonomik açıdan önemli kazanımlar elde edeceği kesin.

CHP’liler dâhil tüm dünya Suudi Arabistan’la iş tutarken iyi de Ankara ülkemizin yüksek çıkarları ve kardeş Afgan halkının iyiliği için Taliban hükümetiyle işbirliği yapınca mı kötü olacak?

Kabil’de kurulacak yeni hükümet Türkiye’yle çalışma arzusu gösterirse bu isteğine olumlu cevap vermekte tereddüt etmemeliyiz.