Barzani’ye bağlı Peşmerge güçlerinin PKK’ya yönelik baskılarının arttığı ve pek çok PKK’lı teröristin çıkan çatışmalarda öldürüldüğü bir dönemde CHP Heyetinin apar topar Kuzey Irak’a gitmesi ne anlama geliyor?

Çözüm süreci sırasında Mesut Barzani’nin Türkiye’ye gelip, Cumhurbaşkanımıza destek vermesini yıllardır diline dolayan CHP’nin PKK’nın Sincar’da bir yandan TSK operasyonlarıyla, diğer yandan Barzani yönetimi tarafından köşeye sıkıştığı bir dönemde yaptığı bu ziyaret acaba HDP’nin talebi üzerine mi gerçekleşti? Yoksa “ ABD yönetimi Türkiye’ye baskı yapmalı” diyen CHP’ye Joe Biden tarafından sahada bir arabuluculuk görevi mi verildi?

PKK’YA HAYAT ÖPÜCÜĞÜ MÜ?

Kuzey Irak’a giden CHP Heyeti’ne başkanlık eden Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP ile HDP arasındaki ilişkileri biçimlendiren isim olarak biliniyor. Salıcı HDP’yi küstürmemek için öyle olağanüstü bir gayret gösteriyor ki, partinin “Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı” şeklindeki açıklamasına dahi tepki vermekten kaçınarak, “bizim görevimiz iktidarı eleştirmek, muhalefet partilerini eleştirmek değil” diyebilmişti.

Bu ziyaretten sonra Barzani’nin PKK’ya yönelik tavrında bir yumuşama olur mu, bekleyerek göreceğiz. Ancak, KDP yönetiminin sadece CHP’nin talebiyle tavır değişikliğine gitmesi pek mümkün görünmüyor. Eğer CHP Heyeti ABD’nin “PKK ile çatışmaları durdurun” şeklindeki bir mesajına “aracılık” etmediyse.

Kaan Salıcı, Türkiye’ye döndükten sonra yaptığı basın toplantısında aslında görüşmelerin içeriğine dair bazı ipuçlarını verdi: Bölgede yürütülen terörle mücadelenin “askeri yöntemlerle değil”, diplomasi ve “diyalog” yoluyla yapılması gerektiğini Barzani’ye ilettiklerini söyledi. Kandil’de sıkışan PKK’nın merkezi haline gelen Sincar’da örgüte diplomatik yolla bir hayat öpücüğü gerekiyordu ve öyle görünüyor ki bu öpücük “hendeklerde boğulurken nereden geldiyse”, aynı adresten yine geldi. “ Türk Devleti’ne katil” diyerek PKK’ya destek bildirisi yayınladıkları için üniversitelerden kovulanları işlerine geri döndürmeyi vaat eden CHP’nin istikametinde ne kadar istikrarlı olduğunu da böylece görmüş olduk.

CHP NASIL BİR TÜRKİYE İSTİYOR?

CHP’nin “Ortadoğu’da barış hamlesi” adı altında yaptığı bu ziyaretlerde nasıl bir çözümü savunduğunu da heyetteki ikinci isim Ünal Çeviköz’den öğrenebiliyoruz. Çeviköz’e göre derhal S-400’ler iade edilmeli; Kıbrıs’taki Maraş’ın açılması girişiminden vazgeçilip, bağımsız Kıbrıs Türk Devleti yerine Rumlar ile birlikte, daha doğrusu adada Rumlar çoğunlukta olduğuna göre onların liderliğinde federasyona gidilmeli; TSK acilen Suriye’den çekilerek, Esed rejiminin otoritesi tanınmalı.

Hazır ellerini atmışken, Türkiye’ye ABD’den bir sömürge valisi de getirseler tamam olacak.