Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk siyasi tarihindeki birçok negatif gelenek ve alışkanlığı değiştirdi.

Geldiği konuma tırnaklarıyla kazıya kazıya, kapı kapı dolaşarak, güç odaklarıyla, baronlarla çarpışarak geldi…

Bugün şahsi oy oranı genel başkanı olduğu AK Parti’den fazla olması bu anlı, şanlı mücadelenin meyvesi. Partisine oy vermeyip kendisine oy veren ciddi bir halk kitlesi var arkasında…

Partisini on sekiz yıldır girdiği tüm seçimlerde zafere taşıyan, mücadele ruhundan ve azminden hiçbir şey kaybetmeden de yoluna devam ediyor.

Dışımızdaki belalarla uğraşırken bir taraftan da içimizdeki muhalefet ve onun terör örgütü ayaklarıyla mücadele ediyor.

Bu da yetmiyor kendi elleriyle altlarına koltuk verdiği bürokrasi çetesiyle mücadele ediyor!

BİR ÖRNEKLE NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ANLATAYIM  

Türkiye ve dünya pandemiden dolayı olağan üstü bir dönemden geçiyor. Bireysel, toplumsal ve ülke olarak herkesi olumsuz etkiledi, etkilemeye devam ediyor.

Eğitim ve öğretim süreci ile öğrencilerin eğitim hayatı olumsuz etkilenen kesimin başında geliyor. Peki bu kadar zor şartlar altında okuldan uzak kalan öğrencilerimiz için ÖSYM ve YÖK ne yaptı?

Zor şartlar altında uzaktan eğitimle sınava hazırlanan öğrencileri sınav tarihinin “en zor sorularıyla” karşıladılar…

2021 YKS yerleştirme sonuçlarına göre lisansta yaklaşık 111.000, ön lisansta 64.000 boş kontenjan oluştu. Geçen yıl 57.000 olan boş kontenjan yaklaşık 175.000’e ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı.

Peki bunun sorumlusu kim? Kontenjanları ve barajları belirleyen YÖK mü, yoksa YÖK’ün koyduğu barajları kullanarak pek çok öğrenciyi baraj altı bırakarak sistemi dinamitleyen ÖSYM mi?

ÖSYM bir taraftan görevi olan öğrencileri ‘sıralama’ sınavını yerine getirirken bir taraftan da Demokles’in Kılıcı gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde ‘sizin yetiştirdiğiniz öğrencilerden şu kadarı benim sınavımda sıfır çekti’ diyerek baskı üretme peşinde. ÖSYM’nin soru hazırlama ve soruların seçilmesinde kullandığı yöntemlerin de artık bilimsel olmadığı dillendiriliyor.

BÜROKRASİNİN YAPTIĞI YANLIŞLARIN FATURASI ERDOĞAN’A KESİLİYOR

ÖSYM’nin YKS sınavında bilinçli olarak soruların zorluk düzeyini artırdığını düşünüyorum…

Böylesine olağan üstü bir dönemde aileler ve öğrencilerin umutları boşa çıkarılıp; psikolojik ve ekonomik mağduriyetlerin oluşmasına zemin hazırlanmıştır.

Bir tarafta YÖK, kontenjan ve baraj belirliyor. Diğer tarafta ÖSYM, öğrenciler bu barajı aşamasın ve kontenjanlar dolmasın derdinde. Bu bir çelişki değil mi?

Cumhurbaşkanı her konuda devrimler yaptı. Milli Eğitim’de de yaptı. Üniversite sayısındaki artış, özel üniversitelerin önün açılması birer devrimdir. Diğer taraftan bakıyorsunuz bürokrasi kendisine o görevi verinin siyasi durumunu negatif etkileyecek icraatlar yapıyor…

YÖK, ÖSYM ile; ÖSYM de Milli Eğitim Bakanlığı ile didişmemelidir. ÖSYM, zor sınavlarla Milli Eğitim Bakanlığını “eğitim kaliteniz düşük” algısıyla halkın önüne atmayı bırakmalıdır!

Çünkü bürokratların yaptığı yanlışların faturası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ödeniyor!