Psikolojik harekât ya da harp; barış ve savaş anında insanların duygu, düşünce, fikir ve davranışlarını değiştirmek amacıyla bilginin doğru yerde ve doğru zamanda kullanılarak stratejik bir güce dönüştürülmesidir. Psikolojik harekâtın genel amaçları, harekâtı yürüten taraf hakkında olumlu bir düşünce uyandırmak ve karşıt gruplar hakkında olumsuz düşünce ve izlenimler uyandırarak karşı tarafı zayıflatmaktır. Her devletin kendi ulusal çıkarlarının takipçisi olarak bunları korumak, garanti altına almak, kendi toplumunu moral değerler açısından sağlam tutabilmek ve hedef toplumları kendi politikalarının güdümüne alabilmek için psikolojik harekâtı kullanması şarttır.

Psikolojik harbin birtakım taktiksel hedefleri de vardır. Sırasıyla; toplumda itaat duygusunu arttırmak, uluslararası kamuoyunu yanıltmak, halkla yönetimin arasını açmak, komutanları yanıltmak ve kültür değişimini sağlamak. Bunları biraz daha açacak olursak eğer, psikolojik harpte, toplumda itaat duygusunu arttırarak halkta korku duygularını uyandırmak ve doğabilecek olası tepkileri önlemek amaçlanır.

Psikolojik harekâtçı, Her şeyden önce belirlenen hedef bölgede askerî ve politik bilgi toplar. İstihbaratın birçok yönü ve seviyesi olduğundan kendi alanı ile ilgili bilgileri seçer ve ilgi alanına giren durumlara yönelir. Haberin kaynağına yönelir ve analizler yapar, eldeki mevcut birlik ve unsurları belirler. Elinde bulunan kuvvet, imkân kabiliyetine göre de harekete geçer. Durum tespit ve muhakemesinden sonra diğer aşamalara geçilir. Hedefe tam etki yapacak iletişim araçlarını ve propaganda yöntemini uygulamaya koyar. Bütün operasyonun planlayıcısı ve takipçisi de odur. Diğer önemli unsurlar ise ikna edicilik, ciddi bir hiyerarşi, bilginin korunması ve duruma göre de yalanlanması, son olarak da istihbaratın paylaşımıdır.

Bu cümleleri okurken aklınıza neler geldi. Yapılan oyunları hayalinizde canlandırdınız değil mi? Halkla mevcut yönetimin arasını açmakla da bir güvensizlik ve belirsizlik ortamı yaratılmış olur. Hedef seçilen ülkede halkın büyük bir kısmını kaplayacak şekilde bir siyasi ve toplumsal güç ya da muhalefet oluşturulur. Bugün Türkiye’de Piyasaya pompalanan sürekli enflasyon var, fiyatlar artıyor hükümet artışların önüne geçemiyor. Öğrencilerin yurt sıkıntısı konuları tamamen bu çerçevede okunmalı.

Hükümeti sevmek veya sevmemek ölçü olmamalı, birileri halka korku ve hükümete karşı nefret pompalıyor ve bu işi iyi yapıyorlar. Yıllarca Psikolojik harp alanında eğitim almış özellikle Fetö’cü yapı iktidarı göndermek için bu argümanların tamamını kullanıyor. Kullanmaya devam edecek. Hükümetin ve duyarlı kesimlerin yapması gereken; bu yapıların atacakları adımları gerekli yöntemlerle önceden tespit edip boşa çıkarmak olmalıdır. Aksi halde zarar görecek olan hükümetten ziyade Devlet olacaktır. Yoksa devletin piyasayı kontrol edecek gücü de var öğrencilerin tamamını misafir edecek gücü de. Kiraları kontrol edecek mekanizma da zaten hazır. Mesele bunları biran önce harekete geçirmek.

Her gün yeni psikolojik harp argümanına maruz kalmaktan yorulup teslim olmak hele de böylesi zor zamanda birilerinin ekmeğine yağ sürecektir. Uyanık olmak, böylesi oyunlara gelmemek ve halkı bu tür harekâtlardan korumak hepimizin öncelikli görevi vesselam…