Kendimize ulaşılabilir hedefler belirlemeliyiz. Elbette uzak vadeli hedeflerimizde olacak ama onlara küçük adımlarla varılacağını da unutmamız gerekiyor. Hedeflerimizi; özelliklerimize, yeteneklerimize ve en önemlisi de mutlu olacağımız alanlar da belirlemeliyiz. Bu hedeflere doğru artı ve eksi yönlerimizi listeleyerek, analizini yapmalıyız. Artılarımızı artırma, eksilerimizi azaltma gayreti içerisinde olmalıyız. Hedeflerimize doğru kısa, orta ve uzun vadeli duraklar belirlemeli, duraklarda mola vererek kendimizi biraz dinlendirmeli ve “Ödülü hak ettin” diyerek de fazla şımartmadan ödüllendirmeliyiz.

Kiminleysen “O”sun

“Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim, atasözünün anlamı nedir?” diye sorduğumuzda; arkadaş çevresi kötü olan insanlar, bu kişiler ile dolaşıp aynı işleri yapmaktan bir süre sonra kötü yola girerler. İyi olanlar ise her zaman ılımlı, sevecen, yardımsever ve hoşgörülü olurlar. Çocuklarımız kötü bir ortamda yetişiyorsa ve arkadaşları kötü davranışlarda bulunuyorsa çocuklarımız bir süre sonra kötü huylu olurlar. Aynı şekilde iyi bir arkadaş çevresindeyse hayatta çok daha başarılı ve iyi bir insan olurlar. Şeklinde bir açıklama gelecektir. İşte bu gerçeklik kariyer planlamasında da geçerli bir ilkedir. Kiminle, kimlerle etkileşim halinde isen süreç ona göre yön almaktadır.

Hem iş hem de sosyal hayatta kimlerle ilişki/etkileşim içerisindeysen kişiliğin de, kariyerin de ona göre şekillenecektir. İş yaşamındaki ilişkiler de özel hayattaki kadar önem taşır. Yaşamınız boyunca size değer katacak insanlarla birlikte zaman geçirmeye, onların çekim alanında olmaya çalışın. Duygular bulaşıcıdır. Olumsuz atmosferde sağlıklı nefes alınmaz. Başarılı, ne yaptığını bilen, lider karakterli insanlarla olursanız onlardan ilham alarak yönünüzü daha isabetli belirleyebilirsiniz. Tıpkı İstanbul Boğazı’ndan geçen kocaman gemilerde onlara eşlik eden kılavuz kaptanlar gibi…

Onlardan ilham alarak ve çevresinde oluşan etki alanı ile iyi ilişkiler kurmak hedeflerinize doğru ilerlemenize yardımcı olacaktır. Yeni jenerasyonun Network/networking dediği ilişkiler zinciri oluşturmak. “Karşılıklı olarak birbirine fayda sağlamak amacıyla iş hayatındaki profesyoneller, çalışanlar ve/ya potansiyel müşterilerle iş ve arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek” olarak tanımlanıyor.  Türkçeye “iş ağını genişletmek” olarak da çevirebileceğimiz Networking’in asıl amacı kendinizi ve işinizi, iş hayatındaki diğer kişilere tanıtmak ve uzun vadede bu kişilerle birlikte hedefinize doğru ilerlemektir. Bu süreç sizin bireysel becerilerinizi geliştirmeye imkân oluşturacak ve kariyer stratejinizi daha etkin hale getirmenize yardımcı olacaktır.

Yazılı hedefleriniz olsun

"Söz uçar, yazı kalır" diye çok sevdiğim bir söz vardır. Bu sözün mottosu/ilkesel ifadesi kariyer planlamamız için de geçerlidir. Hedeflerimizi ve bu hedeflere yönelik olarak kısa, orta ve uzun vadeli planlamalarımızı yazmak adeta bize kendimizle sözleşme imzalamışçasına sorumluluk yükleyecektir. Sembolik ve gereksiz gibi görünen bu eylem aslında sizin hedefinize ulaşmayı ne kadar istediğinizle alakalı bir sorumluluk ifade etmektedir. Senetli, sözleşmeli, vadeli yaptığınız bir anlaşmanın hükümlerini titizlikle yerine getirmeye nasıl çalışıyorsak, tıpkı bunun gibi kendimizle yaptığımız bu yazılı sözleşmenin de hükümlerini yerine getirme azim ve kararlığı bizi motive edecektir. Hedefimize doğru karşımıza çıkacak güçlüklerle mücadele etmemiz, engelleri aşmamız için idealimizi diri tutarak bize ilham kaynağı olacaktır. Hedefe doğru yapmamız gerekenlerin yol haritasını ve bu yol haritasının duraklarını, duraklara ulaşmak için yapmamız gerekenleri detaylı bir şekilde planlayarak yazmalıyız.