Başta AB Hibe Fonu olmak üzere; Dünya Bankası, kalkınma ajansları, TÜBİTAK, KOSGEB, DPT ve bakanlıklarla ortak projeler hazırlayan kadın dernekleri, büyükşehirlerde kadınların camilerde namaz kılabilmelerini kolaylaştırmak üzere çalışmalar yapıyor mu?

Camiden çıkmış ayakkabılarımı giyerken bir beyefendi yanında eşiyle yaklaşıp ‘Camide bayanların namaz kılacağı yeri’ sordu.

Bayanların caminin üstünde namaz kıldıklarını, bu merdivenlerden şuan namazlarını bitiren erkekler indiği için camiyi dolanarak dışarıdaki merdivenlerden yukarı çıkmaları gerektiğini söyledim.

Sonra baktım, caminin herhangi bir yerinde kadınların namaz yerini gösterir ne bir işaret ne bir tabela var.

Diyanet İşleri Başkanı aksini söylese de camilerde kadınların ibadet edebilmelerini kolaylaştıran herhangi bir uygulamaya denk gelemedim.

Kadınlar hayatın hemen her alanında varlarken camilerden kovulmuş gibiler…

Bu konuda bir sosyal medya hareketi var; Kadınlar Camide Platformu, “Camilerde kadınlara ayrılan kısımlar sınırlı, kırsal kesimlere gidildiğinde kadın mahfili hiç olmayan camiler var. Kadınlara ayrılan namaz kılma bölümleri ya bakımsız ya çok sıcak ya da çok soğuk oluyor” diye yazmışlar.

Kadınların camilerin hangi kısımlarını kullanacakları herhangi bir kargaşaya veyahut fitneye mahal vermeden mütedeyyin hanımların ibadetlerini yapabilmek üzere nasıl düzenleme yapılacağı gibi tartışmaların hallini, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yüzyıllık tecrübe, bilgi ve birikime tevdi ederek biz, şehir hayatında bir ihtiyaç ve hak olan bu meseleyi çözüme kavuşturmaya yoğunlaşalım.

Benim Avrupa Birliği’ne proje hazırlayabilecek kapasitesi olan kadın derneklerine proje teklifim var…

Ramazan’da kadınlara bir ay boyunca teravih imkânı sağlayabilen Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülüklerimizin, camilerimizi günlük hayatta beş vakit namazını kılan ve bazı namaz vakitlerini evinin dışında geçiren kadınlarımızın bu sıkıntılarını giderebilmek için çok yönlü çalışmalar yapması gerekiyor.

Bu çalışmaların başında mimari olarak camilerin kadınların namaz kılmalarını kolaylaştıracak yenilik ve değişikler gelmelidir.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın geçen Ramazan yaptığı açıklama var;

Erbaş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile cami mimarisine yönelik geliştirdikleri projeden bahsederek, “Kadınlar, camilere girdikten sonra nerede bir sığınacağı yer bulursa orada namaz kılmak zorunda kalmayacaklar. Erkeklerle ile ilgili bölüm hangi özelliklere sahip ise kadınlarımızın namaz kılacağı yerler de aynı özelliklere sahip olacak.” diyor.

O halde, kadın istihdamı ve kadının sosyo-ekonomik konumlarının geliştirilmesi için çeşitli projelere imza atan KADEM gibi güçlü kadın derneklerinden Erbaş’ın başlattığı çalışmayı desteklemelerini, camilerde ibadet şartlarını iyileştiren projeler hazırlamalarını bekleyelim.

KADEM, böyle bir projeyi AB Hibe fonuna sunar mı ve AB buna para verir mi?

‘Verseler de almamak lazım mıdır?’ bu da ayrı bir tartışma mevzuu olarak dursun.

Ben, çağdaş kadınların haklarında alabildiğince hassas olan ve İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiği için Türkiye’yi kınayan AB’nin Müslüman Kadının Camiye Erişimi hususundaki tavrı ‘test edilsin’ istiyorum.