Eli Toprakta

Fisun Başaran, Ordu’nun Altınordu ilçesinde Teleferik Alt İstasyonu’nun olduğu alanda, üretici ile tüketicinin aracısız buluştuğu ve yöresel ürünlerin satıldığı bu pazaryerinde bir kadın girişimci olarak tamamen doğal ürünlerinden oluşan bir dükkân açıyor. Bu pazaryerinde Fisun Hanım gibi Ordu’nun 19 ilçesinde üretilen yöresel, turşudan reçele, peynirden tarhanaya kadar birçok ürünün satışı yapılıyor.

Pazaryerinde açtığı mağazası ve sosyal medya üzerinden yaptığı satışlarla ürünlerini duyurmaya çalışan Fisun Hanım, bana gönderdiklerini denediğimde vardığım sonuç, gerçekten bu konuda epey maharetli olduğudur. Fisun Hanım, atalık tohumları ile ilgili yaptığı çalışmaları ve kurduğu tohum takas grubu ile Ordu ilinin gastronomisine inanılmaz katkılar sunuyor.

Beyaz yakalıktan çiftçiliğe
Geçenlerde "Sürdürülebilir Turizm ve Bir Yerel Kalkınma Modeli Ordu" konulu etkinlik çerçevesinde yaptığım Ordu ziyaretimde işte yukarıda bahsettiğim bu pazar yerinde tanıştığım yerel ürünler üreten ve satan bir kadın girişimci olan Fisun Hanım yıllarca büyükşehirde beyaz yakalı birisi olarak çalışmış ancak tüm kariyerine nokta koyarak kendini Ordu’da buluyor. Ordulu olmadığı halde burada kendini sağlıklı ürünler üretmeye adayan Fisun Hanım, su konulmadan yaptığı doğal susuz elma sirkesi ve şımartılmış tarhana ve domates konservesi gibi sağlıklı tarım sonucu elde ettikleri ürünleri ile birçok kadına rol model oluyor. Kendi serasında tamamen doğal yöntemlerle yetiştirdiği domateslerden bir kısmı ile tarhana yaparken diğer kısmından da menemenlik domates konserveler hazırlıyor. Fisun Hanım'ın domates konservesinde, suni gübre yok, tarım ilacı yok.

Nermin Hanım Zeytinliği

İTÜ Metalürji Mühendisi ve 2 kız annesi bir kadın girişimci Nermin Gelbal Gökduman Hanım. Bir müddet çelik ve Telekom sektöründe çalıştıktan sonra mutluluğu Edremit bölgesinde, oksijeni bol olan Kazdağları eteklerinde zeytinyağı üretmekte buluyor Nermin Hanım.

Kendisine ve çevresindekilere sağlık alanında katkı sağlayabileceğini düşünüp bir çıkış yolu arayan Nermin Hanım, mucizevi ağaç olarak bilinen zeytin ağacının sağlığa katkısını öğrendiğinde zeytine ve zeytinyağına olan merakı ve tutkusu artıyor. Bunun üzerine Çiftçi kayıt sistemine üye olan ve Balıkesir Üniversitesi’nde zeytinyağı üretimi ve tadımıyla ilgili eğitimlere katılan Nermin Hanım Bu eğitimler esnasında Edremit, Burhaniye, Ayvalık bölgesindeki üreticilere öğrendiği bu bilgilerini aktarıyor. 2012 yılında Altınoluk ve Avcılar köyünde 52 dönüm üzerinde 800 ağaçla üretime başlıyor. Bugün ise toplam 2 bin 250 dönüm üzerinde 29.000 adet asırlık zeytin ağaçlarından zeytinyağı üretimi yapıyor. Bahçeleri Kazdağı eteklerinde Altınoluk Avcılar, Güre, Çamlıbel, Kızılkeçili, İnönü, Büyükdere, Kalabak, Dereli, Ayvalık Murateli vb. köyleri yamaçlarında bulunuyor.

Dünyanın en lezzetli zeytinyağı Kazdağı’ndan
Bu bölgenin düşük asitli ve kendine has güzel kokulu zeytinyağları, farklı bir aromaya sahiptir. “Özel lezzetlerin peşinden giderek sağlığın ve mutluluğun eksik olmadığı, yemek yemenin ayrı bir zevk verdiği sofralar hayal ettik” diyen ve ilk kurumsal markası olan Ovilo ve Nermin Hanım Zeytinliği ile ulusal ve uluslararası çok sayıda ödüller alan Nermin Hanım, 2019 yılında butik üretim yapan bir zeytinyağı fabrikası kuruyor. Fabrikanın yanına da fabrika satış mağazası ve restoranı da hayata geçiriyor.

Ahmetbey Helvası

Marka adını Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesine bağlı Ahmetbey beldesinden alıyor. Helvayı dededen toruna kalan bilgilerle üreten firmanın 4.kuşak temsilcisi Dilber Hanım, 2015 yılında kendi mevcut işlerini bırakarak ailenin bu değerli bilgi hazinesini beldeye ve ülke ekonomisine kazandırmak için yasal üretim izinlerini de alarak Ahmetbey Helvası markasıyla tekrar üretime başlıyor.

Bu süreçte bir kadın girişimci olarak KOSGEB ve Trakya Kalkınma Ajansı’nın da büyük desteğini alan Dilber Hanım, helvaları doğal yöntemlerle %100 toz şeker kullanarak ürettiklerini bu nedenle de raf ömrünün kısa olduğunu belirtiyor. Hatta çöven suyunu bile eskiden olduğu gibi kendilerinin kök halinde alıp kaynatıp elde ettiklerinin altını çiziyor.

Deden toruna helva üretimi
Dedelerinin zamanın şartlarına göre helva üretimini yapıp kendi bakkal dükkânlarında bulundurup bölge halkının taleplerini karşıladıklarını belirten Dilber Hanım, markalaşmayla birlikte helvanın bilinirliğinin daha arttığını, web sitesi, e-ticaret ve çeşitli fuar katılımları sayesinde lezzetli ürünlerinin tanınmaya başladığını belirtiyor. Ortadoğu’dan Balkanlar’a kadar büyük bir coğrafyada bilinen helva tatlısının sadece bir gıda ürünü olmadığını, hayatın hem mutlu hem de hüzünlü günlerinde, doğumda, ölümde, düğün dernekte duyguların paylaşıldığı bir değer olduğunu da ifade eden Dilber Hanım, “Kısaca helva bir yiyecekten fazlasıdır” demektedir. Gelecek nesillere aktarılması gereken bu geleneksel tatlımızı doğal hali ile çeşitlendirip bizden sonraki nesillere aktarılmalı diye düşünüyorum. Ürünlerden bazıları, sade tahin, kakaolu tahin,         Antep fıstıklı tahin, fındıklı tahin, sade yaz, bademli yaz, kuru incirli yaz, kakaolu cevizli yaz helvaları.

Babasultan Balları

Ali Işık, 1966 yılında Gümüşhane'de dedesinin bir kovan arı ile başlattığı ancılığı torunu olarak devam ettiriyor. Bursa ve Gümüşhane'nin yüksek dağlarında bulunan kovanlardaki arıların, endemik bitki türlerinden elde ettikleri çiçek, kestane, çam, meşe ve karakovan ballarının ve propolis, polen, arı sütü gibi arı ürünlerinin sosyal medya üzerinden satışını yapıyor.

Bal konusunda önemli bir noktaya da değinen Ali Bey, balda bulunan glikoz şekerinin zamanla doyma noktasına ulaşarak dibe çökmesi olayına kristalizasyon dendiğini ve çiçek ballarında zamanla kristalize olmanın normal olduğunu belirtiyor. Bunun aksine glikoz şurubu ve esans eklenerek bal adı altında satılan sahte ballarda böyle olmadığını belirten Ali Bey, “Uzun yıllar boyunca bozulmadan kalabilmek için bal kendini korumaya alır ve bu nedenle kristalleşir ve bal besleyici özelliğinden ve lezzetinden hiçbir şey kaybetmez. Eğer tükettiğiniz bal zamanla donmaya başladıysa sahte bir bal değil tam aksine organik bir bal yiyorsunuz demektir” diyerek hakiki bal konusunda önemli bilgiler veriyor. Ayrıca ürettiği ballarında kalsiyum, klor, kükürt, potasyum, sodyum, fosfor, magnezyum, silisyum, mangan, bakır ve çeşitli vitaminler ve demir de bulunduğunu söyleyen Ali Bey, bu nedenden dolayı uzmanların bal tüketimi konusunda metal kaşık yerine tahta kasık kullanılmasını önerdiğinin altını çiziyor.

İade garantisi
Ürünlerinde memnuniyet garantisi veren Ali Bey, “Tüm ürünlere garanti vermekteyiz. Sağlıklı ürünler konusunda hassasiyet gösterip ürünlerimizi tercih edenlere karşı kendimizi büyük bir sorumluluk altında hissediyoruz. Bu yüzdendir ki ürünlerimizde herhangi bir sorun çıkması halinde şartsız ve koşulsuz ürünleri iade alıyoruz.” diyerek tüm arı ürünlerinin arkasında duruyor.