İnsanın yaşadığı çevre ve dolayısıyla da bulunduğu ortam ile uyumlu bir yaşam sürmesi elindeki varlıkların değerini bilmesi anlamında son derece önemlidir.

Elindeki varlıkları derken tüm mevsimlerin yaşandığı bir coğrafyadan, derelerin ilkbaharda çağladığı bir ülkeden, yeşilin her tonunun görülebildiği bir bölgeden, onlarca çeşit ile her türlü meyvenin, sebzenin ve tahılın yetiştirilerek tüketilebildiği, tüm bunların ticaretinin yapılabildiği bir memleketten bahsetmek istiyoruz.

Bu varlıklarının değerini bilerek yoluna devam edebilen insanların olduğu böyle bir memlekette yaşamak her anlamda oldukça keyiflidir.

Ama hiçbir varlığın değerini bilmeden bir yaşam süreci içerisinde bulunan insanların oluşturduğu böyle bir memlekette zamanla varlıkların yavaş yavaş yok olacağını görmek hiçte zor değildir.

Dünyada çevresel faktörlerin değiştiği dolayısıyla da doğal afetlerin her geçen gün arttığı bir yaşam periyoduna girilmiş durumdadır.

Daha öncede altını çizerek vurguladığımız gibi bu durumun asıl ve en önemli sebebi insanoğlunun ta kendisidir.

Özellikle pandemiden sonra çevreyle ilgili konulara olan ilginin arttığını görebiliyoruz.

Çünkü pandemi yani salgın yani insanlık için çok büyük bir afet demek anlamına geliyor.

Çevresel faktörlerin değişimleri de insanlık için birer afet oldukları için pandemiyle birlikte insanoğlu bu konulara daha fazla dikkat kesilmeye başladı.

Afetlerin tamamının maliyetleri hem ekonomilere hem de insanlara çok ama çok büyük yükler getirmektedir.

Bu maliyetlere katlanmamak adına çevreyle insanoğlu uyumlu bir yaşamı tercih etmeli her ne şekilde olursa olsun çevreye en ufak zararın verilmeyeceği bir yaşam şeklini kendine seçmelidir.

İnsanoğlu bunu yapmaz ise bunun bedelini çok daha ağır bir şekilde ödemek zorunda kalacaktır.

Karlılık ve kazanç çevrenin yani çevresel faktörlerin önüne geçtiğinde ne olduğunu tüm dünya apaçık bir şekilde görüyor aslında.

İnsanların soluk alamadığı bir hava kirliliği, denizlerde yaşamın yok olmaya başladığı çeşitli problemler, küresel ısınma, karbon salınımının her geçen gün artması, ekilebilir alanların her geçen gün azalması, yangınların artması, kuraklığın çoğalması, sellerin insan yaşamına son vermesi, sanayide üretimsel anlamda yaşanan kayıpların her an daha da artması, verimli bir şekilde üretmenin daha da zorlaşması, enerjiye ulaşmanın her an daha da zorlaştığı bir ortam vs. vs.

Yarını düşünmeden anlık kazançlar üzerine bir yaşamın sonunun bizi getirdiği nokta maalesef ama maalesef budur.

An itibariyle bunu daha doğrusu bu gidişatı değiştirmek mümkün müdür pek tabii ki de mümkündür.

Bunun için toplumun tüm katmanlarının kendi arasındaki ahenkli yaşam standartlarına hızlıca dönmesi gerekmektedir.

Problemlerin yaşanıldığı noktalara ağırlık verilerek çözüm yolları hemen uygulamaya geçirilmelidir.

Yenilenebilir enerji konusundaki çalışmalara hız verilmeli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artırılmalıdır.

Girişilen her durumda sürdürülebilirlik esas alınarak hareket edilmeli ve başlanılan her hareket sonuna kadar götürülmelidir.

Yeşil alanların çoğaltılabilmesi için ağaç dikimine uygun olan tüm noktalarda hız verilmelidir.

Bu ve bunun gibi öneriler yerine getirildiğinde çevresel faktörlerin değişimleri ucuz, getirilmediğinde ise pahalı hem de çok pahalı olacaktır.