Yatırım araçlarına yönelime bakıldığında yatırım aracı olarak bilinen enstrümanların çok ama çok dışında yeni ürünlere doğru bir yol alışın olduğu bir dönemden geçiyoruz.

İnsanımız kısa zamanda büyük miktarda kâr elde etmeyi çok fazla seviyor gerçekten.

Kimse piyasanın nereye gideceğini düşünmüyor, hesap etmiyor ve geleceğe yönelik düşünmüyor maalesef.

Anlık kârlar insanların gözünü bürümüş durumda ve çok da mantıklı olmayan bazı sebeplerden ötürü fiyatların tahminlerin ötesinde yükseldiğine şahit oluyoruz.

Mantıklı olmayan sebepler dedik bunu şu günlerde otomobil üzerinde örneklendirmenin son derece yerinde olduğunu müşahede ediyorum.

Sanki bu kadar fiyatların yükseldiği bir dönemde olmazsa olmaz derecede insanların otomobil almak üzere hareket etmesine anlam vermek benim açımdan zor bir durum işte buna mantıklı olmayan bir sebep diyorum.

Sıfır araç piyasada olmadığından, modeline ve üretim yerine göre sıfır araç alabilmek için aylarca sıra verilmesinden ötürü ikinci el araçların fiyatlarının sıfır araçları geçtiği bir dönem bu dönem.

Düşünsenize binlerce km kullanılmış ve yıpranmış bir otomobilin fiyatı yeni üretilmiş bir otomobilden daha yüksek bunun mantık alır bir tarafı var mıdır? Asla yoktur ve olmamalıdır da ama gelin ki talep olunca iş buralara kadar gelebiliyor.

Peki neden otomobil üretimi geriledi dediğimizde ise önümüze pandemi vesilesiyle yaşanılan çip krizine son dönemde Çin’in magnezyum üretimini kısması da eklenince otomobil üretimi ciddi anlamda yara aldı.

Global anlamda bu durum yaşanınca otomobil üreticilerinin ellerindeki zamanla erimiş sonrasında da yeni üretimlerin olmaması sebebiyle siparişler teslim edilememiştir.

Böyle bir ortamda yüksek enflasyonun yaşandığı ülkelerde otomobildeki bu arz kısıtı kimileri için bir fırsat alanı ortaya koymuştur.

Hem yüksek enflasyon hem de kur yükselişi ile araç fiyatlarının haftalık bazda yükseldiği, bir hafta önce baktığınız bir aracın fiyatının bir hafta sonra ciddi oranlarda yükseldiğine şahit olabileceğiniz bir süreçten geçiyoruz.

Hal böyle olunca da elindeki birikimiyle araç alıp birkaç hafta elinde tuttuktan sonra satıp kar eden sayısı da artmış durumda. Fakat bu insanlar şunun farkında değiller örneğin bugün 200.000 TL ye bir araç alıp iki hafta sonrasında 225.000 TL ye aracı satan birisinin aynı şekilde satmak için alacağı ikinci aracında fiyatının aynı oranda artacağı gerçeğinden.

Böyle kısa zamanda yüksek karlılık olduğu içinde insanların paralarını farklı yatırım araçlarından alıp araç alım satımına girdiği bir döneme şahitlik ediyoruz.

Öyle ki cebinde parası olmadığı halde sıfır araç almak için bayilerden sıra alan insanların olduğu bir dönem bu dönem.

Kısacası insanımızın maalesef finansal okuryazarlığının çok düşük düzeylerde olmasından ötürü böyle bir durumdan herkes etkileniyor. Herkes derken gerçekten bir araç ihtiyacı olan herkes etkileniyor aslında.

Evet herhangi bir ürünün piyasaya arzının düşmesinden ötürü ürünün fiyatı artar ama belirli bir oranda ve belirli bir yere kadar artar.

Ama bu dönemdeki otomobil fiyatlarının ülkemizde artışının tek sebebi bu asla değil.

Asıl en büyük sebep otomobilin son dönemde bir yatırım aracı olarak görülüp işi otomobil alıp satmak olmayan birçok insanın bu işte yer almasıdır ki hiç de tasvip edilecek bir durum değildir.