Geçen yıl Türkiye’nin Kafkasya’da doğru diplomasi gereği tüm taraflar ile aynı anda iletişim kurması gerektiğini yazmıştım. Türkiye’nin Azerbaycan ile dostluğunu sürdürürken Ermenistan’la da komşuluk ilişkilerini tesis etmesi gerektiğini belirtmiştim. Bugün bu eksikliğin giderilmesi için yoğun çaba sarf edilmesi olumlu bir gelişmedir.   

İki ülke ilişkilerindeki kopukluk bölgede muhtemel barış iklimine de zarar veriyor. Bugün ise artık diyalog köprüleri inşa edilebilir. Çünkü Karabağ meselesi Azerilerin tatmin olacağı düzeyde neticelenmiş, dolayısıyla Azerbaycan’ın rahatsızlık duyacağı bir durum ortadan kalkmıştır. Yine iki ülke arasında sorun olan soykırım kelimesini Amerikalıların kullanıp kullanmayacağı meselesi popülerliğini yitirmiştir. Biden, soykırım kelimesini kullanmış olsa bile mesele büyük oranda önemini yitirmiş ve rafa kaldırılmış gözüküyor.   

Paşinyan’ın Karabağ yenilgisine rağmen tekrardan seçimleri kazanmış olması Ermeni halkının artık barış ve huzur istediğinin önemli bir işaretiydi. Yaklaşık 30 yıldır halkın çatışmalardan yorgun düşmesi, ayrıca ekonomik sıkıntılarla da boğuşmak durumunda bırakılması dış politikada değişikliği zorunlu kıldı.     

Ermenistan’ın denizle bir bağlantısının olmamasına ilaveten dört sınır komşusundan ikisi ile de kapılarını kapalı tutması bugüne kadar ülkeye büyük zarar verdi. Bu durum Türkiye’nin de ulaşım özgürlüğünü büyük oranda sınırlandırıyor. Türkiye, Azerbaycan’a ulaşmak için Gürcistan ve İran kara yollarını kullanmak durumunda kalıyor. Yeni diyalog köprüleriyle Azerbaycan’da Ermenistan üzerinden Nahçıvan ile ulaşım koridorunu açabilecek. Bu durum bölgeye refah iklimini getirebilir.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki iyi komşuluk ilişkileri Azeri ve Ermeniler arasındaki olası şiddet olaylarına da emniyet sübabı vazifesi görecektir. Zaten Paşinyan gerek ülkesindeki radikalleşen gruplara gerekse yurtdışındaki diasporaya karşı Türkiye ile temasını ileri seviyeye taşıyabilirse Azerbaycan ile de ilişkilerini geliştirebilir.    

Her konuda anlaşmaksızın asgari müştereklerde masa etrafında buluşmak modern diplomasinin artık en sık kullandığı yöntemlerdendir. İki ülke arasındaki sorunların tamamen çözüme kavuşturulması bugünün şartlarında belki mümkün değildir. Fakat win-win yaklaşımı sonuç almaya yönelik bir ilerleme imkânı sunar. Bunu fark eden Paşinyan, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi için ‘soykırım iddialarını Türk tarafının kabul etmesi bir ön koşul değildir’ mahiyetinde açıklama yaptı.       

Gelinen aşamada; Türkiye’nin Dağlık Karabağ Savaşı’na Azerbaycan lehine destek vermesi Türk mallarına Ermenilerin ambargo uygulamasına neden olmuştu, 1 Ocak itibariyle Ermeni tarafı bu ambargonun kaldırıldığını açıkladı. Ayrıca iki ülke kendi temsilcilerini belirledi ve Ermenistan hava sahası da uçuşlara açılmış oldu. Hızlı bir şekilde ilişkilerin daha iyi noktalara geleceğini göreceğiz.  

Ankara ile Erivan bir arabulucuya ihtiyaç duymadan direk temas halinde olurlarsa şayet olumlu atmosferin daha kalıcı olacağı kanaatindeyim. İran’ın yeni gelişmelerden duyabileceği rahatsızlık, Rusya’nın bölgedeki “abilik” pozisyonunun sonuçları, Azerbaycan’ın bölgedeki olası sıcak gelişmelerdeki muhtemel hamleleri böylelikle bertaraf edilebilir.