Geçtiğimiz günlerde Pakistan Ordu Sözcüsü Tümgeneral Babar İftikhar’ın kullandığı ifadelerden yola çıkarak, İslamabad yönetiminin 2018’de Türkiye ile imzaladığı 1,5 milyar dolarlık 30 adet T129 Atak Taarruz ve Taktik Keşif helikopteri alım anlaşmasından vazgeçtiği sonucu çıkarıldı. İftikhar, çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında bir soru üzere şöyle demişti. ‘Türkiye ile olan anlaşma takibimizde, bir değişikliğe gittik” Bu ifadelerden anlaşmanın iptal edildiğine dair anlam çıkarılmasına ise, İftikhar’ın Çin ile helikopter alımıyla ilgili yapılan görüşmeleri hatırlatması sebep oldu. Bu açıklamanın ardından Türkiye konuyu resmi yollarla anlamaya çalıştı. Ordu Sözcülüğünden daha sonra yapılan açıklamada, konuşmanın çarpıtıldığı ve anlaşmadan vazgeçilmesi yönünde alınan herhangi bir kararın olmadığı duyuruldu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da önceki gün gazetelerin Ankara temsilcileriyle yaptığı basın toplantısında duruma açıklık getirerek şunları söyledi. "Resmi makamlarla yaptığımız görüşmelerde bu iddiaların kesinlikle gerçek olmadığını belirttiler. Pakistan yetkilileri de haberin gerçeği yansıtmadığına ilişkin açıklama yaptı."

Yabancı basın kuruluşlarının özellikle köpürttüğü anlaşmanın iptal edildiğine dair haber, gerek Ankara’dan gerekse İslamabad’dan yalanlanmış oldu. Peki olayın aslı ne?

Bilindiği gibi Türkiye son yıllarda savunma sanayiinde çok önemli atılımlar gerçekleştirdi. Neredeyse her savunma firması artık yurtdışına ürün satacak duruma geldi. Bunların başında elbette Bayraktar SİHA’lar var ama Milgem projesi, Atak helikopterleri dünyanın yüzünü Türkiye’ye çevirmesine yol açtı. Bu elbette ülkemiz adına gurur verici bir tablodur.  

Ancak bu hızlı ilerleyiş herkeste olumlu yankı uyandırmıyor. Türkiye’nin bu yükselişi birilerinin canını fena halde sıkıyor. Pakistan ile yaşanan Atak helikopterleri satışı tam da böyle bir etkiye sahip. Atak helikopteri anlaşmasının üzerinden 3,5 yıl geçti. Türkiye vaat ettiği helikopterleri bir türlü teslim edemedi. Bunun sebebi ABD’nin aşağıda sayacağım nedenlerle helikopterin motorunu üreten Honeywell- Rolls Royce firmalarının ortak girişimi LHTEC şirketi tarafından üretilen CTS800 tipi motora ihraç izni vermemesi. Türkiye bu izni alabilmek için birçok girişimde bulundu ancak Washington yönetimi kapıları bir türlü açmadı. Bunun sebeplerine gelirsek;    

Birincisi ABD, Türk savunma sanayisinin bu kadar hızla gelişmesini istemiyor ve gelecekte kendi pazarı olarak gördüğü ülkelerdeki payının azalacağından endişe ediyor. Özellikle komşu ülkelerden yönelen teveccühten rahatsız. Bunu bu açıklıkla ifade edemeyecekleri için Türkiye’nin Rusya ile yaptığı S400 anlaşmasını masaya getiriyorlar. Bir diğer sebep Pakistan ile Türkiye’nin potansiyel gelecekleri. Pakistan da Türkiye de siyasal, sosyal, kültürel alanlarda birbirlerine çok yakın iki ülke. Bu ilişkilerin gelişmesi, Pakistan’ın daha da güçlenmesi Hindistan’ın da işine gelmiyor. İşte bir diğer sebep de bu. ABD’nin Hindistan öncelikli bölge siyaseti, bu yakınlaşmayı istemiyor. ABD açısından bölgenin en kalabalık ülkesi Hindistan’ı Rusya-Çin ittifakından ne kadar uzak tutarsa o kadar iyidir. Bu nedenle Hindistan’ın isteklerini çok daha fazla önceliyorlar. Bu durumu gerek Pakistan gerek Türkiye yakından takip ediyor. Zamanın koşulları yakınlaşmayı engellemeye çalışsa da tarihsel bağlar ve kardeşliğin önüne geçmesi mümkün değil. Tabi Pakistan’ın bir NATO müttefiki yerine ABD’nin küresel rakibi Çin ile çalışmak istemesi, Washington’daki neo-conların başarısı olsa gerek.