Arap Baharının 5 ülkesinden biri Yemen. 1978’den 2011’e kadar 33 yıl Yemen’i yöneten Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih 2017 yılında uğradığı bir suikastla öldürülmüştü. Arap Baharının ülkeyi yeniden 1990 öncesi olduğu gibi kuzey ve güney şeklinde bölme ihtimali artık bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. 2015’te başkent San’a’yı ele geçiren Husiler, hızla ülkenin en büyük gücü oldu. Husiler ülkenin kuzeyinde Suudi Arabistan sınırlarında yaşayan bir aşiret aslında. Şia mezhebinin Zeydiyye koluna mensuplar. Bu yüzden de Arap Baharının başlamasının ardından İran’ın ciddi desteğine sahip oldular. Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyon güçlerine karşı savaşan Husilerin örgütü Ensarallah’ın yaklaşık 120 bin civarında militanı var. Başkentin ele geçirilmesinin ardından Ensarallah milisleri onlarca tank ve binlerce ağır silaha sahip oldu.

Ensarallah örgütü Lübnan Hizbullah’ı ile el ele çalışıyor. Özellikle Arap halklarına yönelik propagandalarını bu konuda epeyce uzmanlaşan Lübnan Hizbullah’ı yürütüyor. Örgütün lideri Abdul Malik el Bedreddin el Husi, televizyon konuşmalarında Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı örnek alıyor. Hizbullah’ın propaganda aracı olan El Manar gibi onların da El Mesira adında bir televizyonları var. Mesajlarını genellikle buradan veriyorlar.

Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyon güçleri, sahada Husiler’e karşı savaşan Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbuh Mansur’a bağlı askerlere hava operasyonlarıyla destek veriyor. Husilerin merkezi olan Saada ve başkent San’a birçok kez hava bombardımanlarına maruz kaldı. Koalisyon güçleri bu saldırılar nedeniyle zaman zaman insan hakları örgütlerinin eleştirilerine hedef oluyor ancak sahada büyük bir güç savaşı var. Zira Husiler ülkenin en önemli şehirlerini ele geçirmiş durumda. İran’ın Husiler üzerinden topraklarına bu kadar yaklaşmış olması Riyad yönetimi başta olmak üzere bölge ülkelerini ciddi anlamda endişelendiriyor. Sahada devam eden güç mücadelesi karşılıklı hava saldırıları nedeniyle iyice kızıştı. Husiler’in geçtiğimiz hafta Birleşik Arap Emirlikleri’nin Musaffah bölgesine yaptığı İHA’lı saldırılarda 3 işçi hayatını kaybetti. Bu saldırının ardından yoğun karşı atağa geçen koalisyon güçleri Husiler’e ait birçok noktayı hedef aldı. Geçtiğimiz Cuma, Saada bölgesindeki bir hapishaneye yapılan saldırıda 60’ın üzerinde kişi hayatını kaybetti.

Bugüne kadar Suudi Arabistan topraklarına, hatta başkent Riyad’a yönelik 300 civarında balistik saldırı düzenleyen Husilerin BAE’ni hedef alması, üstelik bu saldırıların BAE’nin daha da derinlerine ineceğini açıklaması, bize çok daha kanlı günlerin geleceğini haber veriyor. Husiler dün de BAE’nin  Zafra Hava Üssünü ve Suudi Arabistan’ın güneyini hedef alan balistik saldırılar gerçekleştirdi.

Türkiye bu gerilimde Suudi Arabistan’ın öncülüğündeki koalisyonun yanında. İran’ın bölgedeki faaliyetlerini sona erdirmesi, bu bölgeden çekilmesi ve Yemen’in yeniden tek devlet halinde barış sürecine başlamasını istiyor. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında gelişen ilişkiler Yemen sorunu için de bir çözüm yolu açabilir.