Galapagos Adaları'ndaki yabani domates türlerinde milyonlarca yıl öncesine ait atasal genetik özelliklerin yeniden ortaya çıktığı tespit edildi.

Evrimin tersine işlemesi, bilim insanlarının nadiren gözlemleyebildiği bir olgu. Ancak bu kez, canlı örnekleriyle birlikte kayıt altına alındı.

Kaliforniya Üniversitesi (UC Riverside) ile İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü araştırmacıları, Galapagos Adaları'ndaki siyah volkanik kayalarda yetişen yabani domateslerin, milyonlarca yıl önceki atalarına özgü kimyasal yapıları yeniden üretmeye başladığını açıkladı.

Resim 2025 07 06 131624677

DNA'YA YAZILAN GEÇMİŞ: BİRKAÇ AMİNO ASİTLE HER ŞEY DEĞİŞİYOR

Araştırmacılar, adalardan topladıkları 56 domates örneğini inceledi. Bu örnekler iki farklı türü kapsıyordu: Solanum cheesmaniae ve Solanum galapagense.

İncelemeler sonucunda, domateslerin ürettiği alkaloid adı verilen zehirli bileşiklerin, adanın farklı bölgelerinde farklılaştığı gözlendi. Doğudaki bitkiler, dünya genelindeki kültür domateslerine benzer alkaloidler üretirken, batıdaki bitkilerde atalarına özgü, daha ilkel bir alkaloid formu saptandı.

Resim 2025 07 06 131545579

Bu alkaloid türü, patlıcangiller familyasının milyonlarca yıl öncesine uzanan türleriyle aynı özellikleri taşıyor.

Türkiye'de iklim değişikliğine bağlı ani hava değişimleri daha fazla görülebilir
Türkiye'de iklim değişikliğine bağlı ani hava değişimleri daha fazla görülebilir
İçeriği Görüntüle

Sadece birkaç amino asit değişikliğiyle bu kimyasal dönüşümün yaşandığı ve bu durumun belirli bir enzim mutasyonu ile gerçekleştiği tespit edildi.

TERSİNE EVRİM: TEORİDEN GERÇEĞE

Bilim dünyasında "genetik atavizm" olarak adlandırılan bu durum, nadiren rastlanan atalarına dönüş vakalarına örnek teşkil ediyor. Örneğin, bazı laboratuvar deneylerinde tavuklara tekrar diş çıkarma geni kazandırılabilmişti.

Ancak Galapagos örneği bu türlerden ayrılıyor çünkü bu değişim, bireysel bir mutasyon değil, topluluk genelinde yayılmış bir evrimsel geri dönüş. Üstelik bazı bitkilerde birden fazla genin eski haline döndüğü görüldü. Bu da çevresel baskının çok güçlü olduğunu düşündürüyor.

BU TERS DÖNÜŞ NEYİ DEĞİŞTİREBİLİR?

Araştırmayı yürüten Dr. Adam Jozwiak, bu keşfin sadece evrimsel açıdan değil, aynı zamanda tarım ve tıp açısından da büyük potansiyel taşıdığını vurguluyor:

“Sadece birkaç amino asidi değiştirerek bambaşka bir molekül elde edebilirsiniz. Bu bilgi, daha dirençli bitkiler geliştirmekten, daha az toksik gıdalar üretmeye kadar birçok alanda kullanılabilir.”

Ancak önce doğanın bu geri dönüşü nasıl yaptığını anlamak gerekiyor. Bu çalışma da o yönde atılmış önemli bir adım.

Muhabir: Berfin Bitirim