Mısır’da ‘paralel ordu’ tartışması

Dünya ve bölge gündemi Gazze Şeridi’ndeki sıcak gelişmelere yoğunlaşmışken Mısır’da “paralel ordu” ve “devlet içinde devlet” tartışmaları yaşanıyor.

Geçenlerde Sina Yarımadası’nın kuzeyindeki el-Acra köyünde büyük bir çadırda düzenlenen toplantıda “Arap Kabileleri Birliği”nin kurulduğu açıklandı.

Milletvekillerinin, üst düzey yetkililerin ve kabile liderlerinin katıldığı toplantıda Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin birliğin “onursal başkanı” olduğu, başkanlığa da iş adamı İbrahim el-Urcani’nin (Al-Organi) getirildiği ilan edildi.

Toplantının düzenlendiği el-Acra köyünün adı da “es-Sisi kenti” olarak değiştirildi ve köye ait araziler üzerinde yeni bir şehir kurulacağı duyuruldu.

Mühendis el-Urcani son yıllarda Sina Kabileleri Birliği Başkanı sıfatıyla ve devletin desteğiyle o bölgede nüfuzunu artırmıştı.

Birliğin ilanının tartışma konusu olmasının en önemli sebebi, Sina Yarımadası kabilelerinin üyelerinden oluşan silahlı milislere sahip olması ve başındaki ismin devlet desteğiyle her geçen gün gücünü artırması.

Söz konusu kabile güçleri bölgede Mısır ordusuyla birlikte DEAŞ’a karşı savaşıyor.

Bu arada el-Urcani de “Organi Group” adı altında topladığı şirketleriyle işlerini büyütmeye devam ediyor.

Arap Kabileleri Birliği, kuruluşunun ilanının ardından bildiriler yayınlamaya başladı.

Örneğin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) seslenerek İsrail ordusunun Refah’a düzenleyeceği kara operasyonuna engel olunmasını istedi.

Bir diğer bildiride de İsrail’in Refah Kapısı’nı işgal etmesinin Gazze Şeridi’ndeki krizi ağırlaştırdığı ve İsrail’in kapıdan çekilmeye zorlanması gerektiği söylendi.

Normal bir ülkede bu tür açıklamalar dışişleri bakanlığı tarafından yapılır.

Silahlı güce de sahip olan bir yapının siyasi bildiriler yayınlamaya başlaması doğal olarak akla “Devlet içinde devlet mi var?” sorusunu gündeme getiriyor.

Bazılarına göre İbrahim el-Urcani, “Mısır’ın Hımidtisi” olma yolunda.

Sudan’da Ömer el-Beşir tarafından Darfur’daki isyancılara karşı savaşması için desteklenen deve taciri “Hımidti” lakaplı Muhammed Hamdan Dagalu zamanla gücünü ve nüfuzunu artırmış, askerî eğitime sahip olmamasına rağmen general ilan edilmişti.

Dagalu, Ömer el-Beşir’in devrilmesinde aktif rol oynadı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın yanında ülke yönetiminin ikinci ismi olarak Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı oldu.

Daha sonra Sudan’ın yönetimini tümüyle ele geçirmeye yeltendi ve komutası altındaki milislerle birlikte isyan ederek ülkeyi iç savaşa sürükledi.

İbrahim el-Urcani’yi Dagalu’ya benzetenler “Abdülfettah es-Sisi, el-Urcani’yi ne zaman general ilan edecek?” diye soruyor.

Mısır Cumhurbaşkanı’nın orduya yeterince güvenmediği için el-Urcani’yle kendine paralel bir ordu kurduğunu öne sürenler de var.

Bir diğer görüş ise Mısır’da ordunun her şeye hâkim olduğu, dolayısıyla Sudan’daki gibi bir durumun yaşanmayacağı yönünde.

Bu görüşü savunanlar Mısır ordusunun İbrahim el-Urcani’yi kullandığını ve istediği gün anında işini bitirebileceğini söylüyor.

Sinalı kabile liderinin devlet eliyle neden parlatıldığı, nerede kullanılacağı ve Kahire’nin Gazze Şeridi’yle ilgili planlarıyla bağlantısı ise bir başka tartışma konusu.