Gaye Yıldırım/Muhabir
Hiç kendinizi cep telefonunuzu ararken buldunuz mu ve o sırada panik duygusuna kapıldınız mı?
Eğer öyleyse, yalnız değilsiniz ve bu duygunun bir adı var: Nomofobi. Dijital dünyaya bağlı olamamanın verdiği kaygı veya rahatsızlık olarak bilinir. Son yirmi yılda akıllı telefonların yükselişi göz önüne alındığında, bu oldukça modern bir olgudur.
Telefonlar yalnızca arama ve mesaj atma aracı değil, aynı zamanda bir ödeme yöntemi, devlet hizmetlerine erişmenin bir yolu ve bir eğlence kaynağı haline geldi. Deloitte'un Özel bir şirketin gerçekleştirdiği araştırma, yaklaşık yüzde 20'mizin telefonlarını günde 50 defadan fazla kontrol ettiğini ortaya çıkardı. Bu, telefonunuzu "uyanık olduğunuz her saatte yaklaşık her 20 dakikada bir" kontrol etmeye eşdeğerdir.
UYKU KALİTESİNİN DÜŞÜKLÜĞÜYLE PARALEL
New South Wales Üniversitesi'nden Eric Lim, nomofobiyi kendisi deneyimledikten sonra etkisini inceledi. Kripto para birimlerinin büyük bir hayranı ve onlar hakkındaki haberlerin çoğunu sosyal medya aracılığıyla alıyor.
Dr Lim, “Kripto para dünyasında olup bitenleri takip etmezsem, bir şeyleri kaçırdığımı hissediyorum”diyor.
Çin'deki bir üniversitede 5.000'den fazla öğrenciyle yapılan bir anket aracılığıyla nomofobiyi incelediler. Çalışma, nomofobi ile uyku yoksunluğunun pozitif yönde ilişkili olduğunu ve her ikisinin de insanların fiziksel ve zihinsel sağlığını olumsuz etkilediğini buldu. İlginçtir ki, birçok uygulamayı hafifçe kullanmak yerine tek bir uygulamayı derinlemesine kullanan yanıt verenlerin uyku kalitesinin düşük olması ihtimali daha yüksekti.
BAĞIMLILIK MI DEĞİL Mİ?
Akıllı telefonların bağımlılık yapıcı olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmaması gerektiği konusunda tartışmalar sürüyor.
Dr Lim, telefonlarımızın da bağımlılıklara benzer bir ödül sistemine sahip olduğunu söylüyor. “Akıllı telefon beyninizi ele geçirecek şekilde tasarlandı. Her bildirim gördüğünüzde veya telefonda bir şey olduğunu gördüğünüzde bir ödül gelecektir” diyor.
