Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Tabakoğlu, hem Kovid-19’daki mücadele sürecini hem de Balkanlar’a yönelik özel misyonlarını anlattı. Prof. Tabakoğlu, ölümcül salgın korona günlerinde kendisini de üniversitesini de seferber ederek halkın hizmetinde adeta harıl harıl çalışan bir fabrika gibi “fedakârca mesai” yaptı.

Diriliş Postası Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Kaya Temel/Mülakat

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Tabakoğlu, Diriliş Postası Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kaya Temel’e, üniversite çatısı altında hayata geçirdikleri çalışmaları ve Kovid-19 ile nasıl mücadele ettiklerini anlattı.

Bize biraz Trakya Üniversitesi’nden söz edebilir misiniz?

Trakya Üniversitesi olarak misyonumuz; millî, manevi ve kültürel değerlerine dost, uluslararası bilimsel değerleri benimseyen, analitik düşünen, öz güveni yüksek girişimci bireyler yetiştirmek, gerçekleştirdiğimiz bilimsel araştırmalar ve ürettiğimiz hizmetlerle topluma fayda sağlamak. Üniversitemiz bugün bölgenin en büyük, en köklü eğitim kurumu.

Üniversitenin çalışmalarını aktarabilir misiniz?

Trakya Üniversitesi olarak Balkanları adeta bir sevda, bir ülkü bildik… Osmanlı’ya 100 yıla yakın süre payitahtlık yapmış, Balkanları ve İstanbul’u fethetmiş Edirne’deki Trakya Üniversitesi’nin, Balkanlardan ayrı düşünülmesi mümkün olamazdı. Yaşanan zor günlerin, unutulmaz acıların ardından gönül coğrafyamız Balkanlar’da kalan soydaş ve akraba toplulukların dertlerine deva olmak, oradaki eserlerimizi, manevi ve kültürel değerlerimizi korumak, yaşatmak, üniversitemizin boynunun borcu.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ GÖNÜL COĞRAFYAMIZ BALKANLAR’IN UMUDUDUR!

2016 yılında görevi devraldığımızda 1.440 olan uluslararası öğrenci sayımızı bugün 4.400’e ulaştırdık. 64 farklı ülkeden üniversitemizde bir araya gelen evlatlarımız içerisinde Balkanlardan gelen 3.050 soydaş öğrencimize ayrı bir ihtimam gösteriyoruz. 10.000 uluslararası öğrenci hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz

Bugüne kadar, anavatan Türkiye’nin varlığını yanlarında hissetmek isteyen Evlâd-ı Fâtihân’ı kucaklamak için birçok çalışma, ziyaret ve proje gerçekleştirdik. Sosyal, tıp, din, tarih, edebiyat ve dil bilimi alanlarında yaptığımız sempozyum, çalıştay, kongre ve konferanslarla Balkanlarda tüm alanlara temas ettik.

ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ

Diğer taraftan 2014 yılında Trakya Üniversitesi’nin çaba ve gayretleri sayesinde 34 üye ile kurulan Balkan Üniversiteler Birliği, bugün 80’i aşkın üyesi ile Balkanların en etkin ve etkili yükseköğretim birliği. Birlik; Balkanlardaki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğu artırarak ortak akademik çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Trakya Üniversitesi olarak, Balkanlarda basmadık toprak, çalmadık kapı, girmedik gönül bırakmayana kadar da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Uluslar arası alandaki bir diğer önemli çalışmamız da, Trakya Üniversitesi bünyesindeki UNESCO Kürsüsü…

Sizin göğüs hastalıkları ve yoğun bakım uzmanı olmanızın bu sürece nasıl bir katkısı oldu?

Bir göğüs hastalıkları ve aynı zamanda yoğun bakım uzmanı olmamın bu sürecin yönetilmesine katkı sağladığına inanıyorum. Kovid-19’un göstermiş olduğu semptomların tamamına yakını benim uzmanlık alanlarımda. Üniversitemizin tüm imkânlarının bu dönemde seferber edilerek, adeta bir fabrikaya dönüşmesi de sürecin yönetimine büyük katkı sağladı.

Biraz da üniversite kamu ve sanayi işbirliklerinden söz eder misiniz?

Kamu Sanayi ve Üniversite İş Birliği (KÜSİ) çerçevesinde önemli adımlar atarak sanayicimiz ile üniversite ve kamunun imkânlarını ortak paydada buluşturduk. Kamu ve sanayicinin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda üniversitemizin teknolojik ve insani altyapısını kullanıma açarak katma değeri yüksek ürünlerin gelişimine katkı sağladık.

Eklemek istediğiniz başka bir şey olur mu?

Değinmeden geçemeyeceğim bir diğer konu da bilimsel yayıncılık… Üniversitemizin marka olmak için canla başla çabaladığı alanlardan birisi bu… “Yayıncılık alanında, Türkiye’deki öncü üniversitelerden” biri olma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz.

Avrupa Bilim Editörleri Birliği (EASE) ve TÜBİTAK ULAKBİM ile gerçekleştirdiğimiz akademik toplantılarla akademik yayıncılık ve editörlük konularında eğitimler verdik.

Üniversitemiz tarafından yayımlanan 14 akademik dergimizin tamamının ulusal ve uluslararası indekslenen ve etki faktörü yüksek dergiler olması yönünde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Son olarak kampüsümüzün en önemli ihtiyaçlarından biri olan Camii’mizin inşaatına da kısa süre önce başladığımızı ifade etmek istiyorum.

Ne tür işlere imza atıldı?

Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde, 20 yataklı yeni “Solunum Yoğun Bakım Ünitesi”ni hizmete açarak toplam yoğun bakım yatak sayımızı 117’ye yükselttik.Dalış Maskeleri için ürettiğimiz özel aparatlar sayesinde, filtrasyon sistemleri olan mekanik ventilasyona uyumlu özel Yoğun Bakım Maskeleri ürettik.Ürettiğimiz maskelerin 3D yazıcı kodlarını isteyen herkese ücretsiz şekilde açtık ve geliştirilmesine olanak sağladık.Sağlık çalışanlarımız için, tamamen kendi imkânlarımızla baretlerden koruyucu siperlikler ürettik ve dağıtımını gerçekleştirdik.Üniversitemizin farklı birimleri ve öğrencilerimizin de desteğiyle günlük kullanım için maskeler üreterek ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık

Kimya Bölümü öğretim elemanlarımız, Çevre ve Enstrümental Laboratuvarı’mızda, Edirne Valiliği’nin de desteğiyle günlük 13 ton dezenfektan ürettikTrakya Teknoparkımız tarafından, yüksek derecede tehlikeli enfeksiyon şüphesi bulunan hastaların taşınması veya mikrobiyolojik faktörlerin bulaşabileceği durumlarda ortam güvenliğinin sağlanması amacıyla bir “Mobil İzolasyon Ünitesi” üretildi.Bu süreçte, Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki hocalarımız başta olmak üzere birçok öğretim üyemiz, sanal sergilere imza atarak, moral/motivasyon açısından da topluma önemli bir destek sağladıYine bu dönemde Trakya Üniversitesi Millet Kıraathanesi, kapıya kitap servisi hizmetini başlattı. Bu hizmet Türkiye’de bir ilk niteliğinde…