Ata yurdu Doğu Türkistan’da Müslümanlar’a yönelik Çin zulmü devam ediyor. Müslüman soydaşlarımızı tüm çabalara rağmen asimile edemeyen Çin, akla vicdana sığmayacak işkenceler yapıyor. 2018 yılında Xi Jinping Hükümeti tarafından yayınlanan yönergeyle Müslümanlar ibadetlerini yaparken Çinli liderlerin isimlerini anmak zorunda bırakıldı.

Diriliş Postası Muhabiri Yunus Kök/Mülakat

Kızıl Çin, nüfus gücünü kullanarak dünyayı kültürel ve ekonomik olarak eline almak isterken, ABD lider ülke olma pozisyonunu kaybetme endişesiyle Doğu Türkistan’da olanları Çin’e karşı küresel bir baskılama aracı olarak kullanıyor. Global ölçekli devletlerin menfaat çatışmaları bir kenara dursun, Doğu Türkistan’da bir insanlık dramı yaşanıyor.

Doğu Türkistan Vakfı eski Genel Başkanı Hamit Göktürk’ü gazetemizde ağırladık ve kendisine Doğu Türkistan’da yaşanan zulümle ilgili sorularımızı yönelttik.

Doğu Türkistan’dan coğrafi ve kültürel olarak bahsedebilir misiniz?

Büyük Türkistan’ın bir parçası olan Doğu Türkistan, Çin Halk Cumhuriyeti’nin batısında ve Asya kıtasının tam ortasında yer almaktadır. Güneyinde Pakistan, Hindistan, Keşmir ile Tibet, güneybatı ve batıda ise Afganistan, Kazakistan ve Kırgızistan, kuzey bölümünde Sibirya ve doğu ve kuzeydoğuda ise Çin ve Moğolistan bulunmaktadır. Doğu Türkistan, 1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasi ve iktisadi kontrolü altında bulunmaktadır.

BÖLGENİN DEMOGRAFİSİ

Doğu Türkistan’ın büyük bir kısmı Tanrı Dağları, Karakoram, Tarbagatay ve Altay sıradağları ile Taklamakan Çölü ile çevrilidir. Doğu Türkistan, 1,65 milyon kilometrekare alanı kapsamaktadır. Bölgenin 131 farklı maden yatağına sahip olduğunu ve Çin’in toplam petrol rezervinin yüzde 30’u, doğalgaz rezervinin de yüzde 34’ünün Doğu Türkistan’da bulunduğunu göz önüne alırsak, meselenin önemini daha iyi anlamış oluruz. Doğu Türkistan’da bugün 22 milyon civarı insan yaşamaktadır. Demografik olarak Uygurlar, Çinliler ve Kazaklar yaşamaktadır.

Doğu Türkistan’da Müslüman soydaşlarımız ne gibi işkencelere maruz kalıyor?

Doğu Türkistan’da şu an Çin asimilasyonu yaşanıyor. Komünist Çin, Doğu Türkistan’ın dışarı ile olacak tüm iletişim kanallarını kesti. Daha sonra eğitim merkezi adıyla Çin tipi işkence kampları kuruldu. Çin Hitler’in Yahudiler’e ve Çingeneler’e yaptığı zulmün fazlasını Uygurlar’a ve Kazaklar’a yapıyor. Alman bilim adamı ve insan hakları savunucusu Doktor Adrian Zenz’in tespitlerine göre, Doğu Türkistan’da 1.200 toplama kampı bulunmakla birlikte yaklaşık 2 milyon Müslüman Uygur ve Kazak, Çin asimilasyonuna uğratılmaktadır.

SOYKIRIM VE ASİMİLASYON

Aile bireylerinin tamamı kamplarda olan çocuklar Çin’in kurduğu anaokullarında asimilasyona uğratılıyor. Buradan yetiştirilen çocuklar Çinlilere evlat olarak veriliyor. Çin daha önce kampların varlığını inkar etmiştir. Fakat Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları Yüksek Konseyi bu kamplardan kaçmayı başaran 58 kişinin ifadelerine dayanarak hazırladığı raporda Çin’in bu kamplarda insan haklarına aykırı olarak davranış ve tutumlarda bulunduğunu tespit etmiştir. Bugün Çin’in uyguladığı politika tamamen soykırım ve asimilasyon üzerinedir. Bunlarla yetinmeyen Çin Aralık 2018’de çıkardığı yasayla yüce dinimiz İslam’ı Çinlileştirme politikası uygulamaya başladı. Xi Jinping Hükümeti tarafından yayımlanan yönerge , İslami finansal sistemin kullanılmasını yasaklıyor. Camileri, özel İslami örgütleri, dernekleri, anaokulları ve okul sonrası programlarını düzenlemeyi de engelliyor. İnsanlık dışı yönergeyle Müslümanlar ibadetlerini yaparken Çinli liderlerin isimlerini anmak zorunda bırakıldı. Buradaki amaç İslam’ı tahrip etmektir.

Doğu Türkistan’da Türkçe yasak!

Çin’in baskıcı ve yok edici politikalarıyla son 50 yılda Doğu Türkistan’da Müslüman nüfus oranı yüzde 90’lardan yüzde 50’lere düşmüş durumda. Bugün Doğu Türkistan’da Türkçe yasak. 80 yaşındaki insana “Çince öğreneceksin” diyorlar.

ÇİNLİ ERKEK ZULMÜ

İkiz aile uygulaması nedir?

Geçmişte bir Doğu Türkistanlı ile Çinli arasında yapılan evliliklere ödüller verilerek teşvik ediliyordu. Buradan aradığını bulamayan Çin yönetimi geçtiğimiz yıl skandal bir uygulamayı devreye sokarak ikiz aile projesini başlattı. Buna göre eşleri toplama kamplarında bulunan kadınların evlerine Çinli erkek memurlar yatıya kalmak üzere gidiyor. Böyle bir şeyi ne İslam dini ne de Türk töresi kabul eder.

ABD bu bölge ile neden ilgileniyor?

Çin ile ABD arasında ticaret savaşları yaşanıyor. Çin bir kuşak bir yol projesi ile sadece ekonomik olarak değil kültürel olarak da batıya yayılmaya çalışıyor. Çin’in dünyaya yayılmasını sağlayacak tüm yollar Doğu Türkistan’dan geçiyor. Çin, bu yüzden Doğu Türkistanlılara zulm ederken, ABD’de Çin’i baskılamak için Doğu Türkistan’da yaşananları propaganda amaçlı dünyaya yayıyor. Çinliler dünyayı kendileri ve diğerleri olarak görüyor. Buna göre Çinliler şerefli insan geri kalanların tamamı barbar görülüyor. Bir kuşak bir yol projesi aslında Çin’in nüfus gücünü kullanarak dünyayı yutma hedefidir. Bu proje dünya nüfusunun yüzde 65’ini ilgilendiriyor. ABD bu tehlikenin farkına vardı ve kendisini dünyada lider ülke olmaktan alıkoyacak bu projeye karşı hamleler yapıyor. ABD’nin Doğu Türkistan’la ilgilenmesi tamamen kendi çıkarları doğrultusundadır.

Türkiye’de Doğu Türkistan davasına muhalefet edenlerin amacı ne?

Bunların bizim davamıza muhalefet etmeleri yeni değil. Ben Kayseri’deyken 1979 yılında aldığım Aydınlık isimli gazetede Çin’in propagandasının aynısını gördüm. Aynı çizgi bugünde devam ediyor. Bu tayfanın belli bir istikrarlı düşüncesi yok. Ama hiç değişmeyen bir şey var ki Çin seviciliğidir. Ne yazık ki Müslüman Türk’e düşmanlık yapan birçok kesimle iş birliği yapabiliyorlar. Çin Komünist Partisi zaman zaman masraflarını da karşılamak üzere bunları alıp Doğu Türkistan’daki kamplara götürüyor. Onlar Çin istihbaratı ile birlikte buraları geziyorlar. Bunlar vicdanlarını kendi kişisel çıkarlarına sattıkları için Türkiye’ye döndüklerinde yalan yanlış gerçekle ilgisi olmayan yazılar yazıyorlar.