Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Avrupa’nın 2 büyük doğalgaz piyasasına dikkati çekerek, “Biz de aslında Güneydoğu Avrupa’nın bölgesel ticaret merkezi olabiliriz” dedi.

İbrahim Seçkin Talaş / Ankara / Mülakat

Diriliş Postası (İbrahim Seçkin Talaş) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisinde, Türkiye’nin milli enerji politikası kapsamında yürütülen çalışmaları hakkında bilgi verdi. Dönmez, Avrupa’nın 2 büyük doğalgaz piyasasına dikkati çekerek, “Biz de aslında Güneydoğu Avrupa’nın bölgesel ticaret merkezi olabiliriz” diye konuştu.

Kış aylarında doğalgaz tedariki noktasında herhangi bir sıkıntı olmayacağını vurgulayan Dönmez, “Bu kış Türk Akımı devreye girdi. Mavi Akım var. Aktif çalışıyor. Geçtiğimiz yıl TANAP devreye girdi. Yine Bakü-Tiflis-Erzurum hattımız vardı Azerbaycan’dan gelen gaz. O zaten aktif. İran tarafı aktif. 2 mobil LNG terminali ekledik. 2 de daha önceden kara terminali vardı. Baktığımızda ülkeye teorik giriş kapasitemiz tüketimimizin iki katına ulaştı” ifadelerini kullandı.

“BÖLGESEL TİCARET MERKEZİ OLABİLİRİZ”

Gazın gazla rekabetinin tüketicinin lehine yansıdığının altını çizen Dönmez, “Yerli gazla birlikte ne kadar çeşitli kaynaktan çok gaz getirebilirsek o kadar fazla gazda rekabetin yaşandığı bir piyasa oluşacak. Bunun işaretlerini de alıyoruz aslında. Bizim şu anda iki senedir çalışan bir doğal gaz piyasamız var derinliği fazla büyük olmamakla birlikte. Yeni kaynaklar da geldiği zaman göreceksiniz, orada derinliği artacak ve rekabet de artmış olacak” dedi.

Bakan Dönmez, Avrupa’nın 2 büyük doğalgaz piyasasına dikkati çekerek, “TTF dediğimiz Hollanda’da, bir de Londra merkezli borsa var. Keza onlar kadar büyük olmamakla birlikte İtalya’da bir piyasa var. PSV adı verilen bir piyasa daha var. Biz de aslında Güneydoğu Avrupa’nın bölgesel ticaret merkezi olabiliriz. Günlük ticaret bu sene 2 milyar metreküpü geçecek” şeklinde konuştu.

“Proje Jeologları umutlu”

Sondaj çalışmalarına ilişkin bilgi veren Bakan Dönmez, “Kasım ayının başından itibaren Türkali-1 kuyusunda sondaja başlayacağız. Sonrasında da orada toplamda 30 ila 40 arasında bir sondaj kuyusu açmayı planlıyoruz. Bu da demektir ki aşağı yukarı bir 7-8 yıllık bir iş planından bahsediyoruz. Ama ilk üretimi de 2023’te yapacağız” dedi.

Proje jeologları sahaların birbirine benzediğini belirttiğini ve umutlu olduklarını söylediklerini ifade eden Dönmez, “Sakarya Gaz Sahası’nda yaklaşık 5-6 aylık bir programımız var. Oralarda da sismik verilerimiz eğer potansiyel vaat ederse ilk keşif amaçlı sondajlarımızı yapacağız. Burada bahsettiğimiz 400 milyar metreküplük sahanın dışında. Şu an da o sahayla alakalı elimizde veri yok sismikleri bitirdikten sonra konuşacağız” açıklamasında bulundu.

Akdeniz’de 8 sondajın olduğunu bildiren Dönmez, “Selçuklu-1 kuyusunda arkadaşlar programı birkaç ay uzattılar bizim beklediğimizden daha uzun sürdü. Bunun da nedeni zaman zaman gelen gaz akışlarıydı. O açıdan orada bir potansiyel görüyoruz. Oradan da o müjdeli haber gelir ama bugün kesin bir şey söylemek erken” dedi.

BÖLGEYİ AYAĞA  KALDIRACAK

Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisinin ekolojik, çevreci olması, Türkiye’nin arz güvenliğine katkı sağlaması açısından son derece kritik projelerden birisi olduğunun altını çizen Dönmez, projeye 2 milyar dolarlık yatırım yapıldığını belirterek, projenin öne çıkan özellikleri sayesinde ödüllü olduğunu, Dünya Bankası ve Asya Yatırım Bankası’nın desteğiyle gerçekleştiğini söyledi.

Dönmez, projeye ilişkin, “Salgın döneminde bazı personelin veya teknolojik ekipmanın, malzemelerin tedarikinde de zorlanmamıza rağmen inşallah onları da telafi edeceğiz. Planladığımız şekliyle projeyi zamanında yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Kuyulara basılan suyu deşarj edilerek bölge tarım ve hayvancılığının gelişeceğine değinen Dönmez, proje bittiğinde 30 bin dönüm tarımsal arazinin sulanacağını belirterek, “Ova son derece mümbit. Bu bölge hem küçükbaş hem de büyükbaş gerek süt hayvancılığı gerekse besi hayvancılığında yönünden tarım ve hayvancılığın merkezi olmuş durumda” diye konuştu.

“Altın üretimi artırıyor”

Türkiye’de altın üretiminin artarak gittiğini belirten Dönmez, “Bu sene hedefimiz 45 ton. Üretim artarak gidiyor, bir önceki sene de 24 tondan gelmiştik buraya. Türkiye’de ortalama üretilebilir altın rezervinin 1500 ton civarında olduğunu tespit ettik. Bu artabilir yeni keşiflerle birlikte. Burada yerli oyuncularda var, yabancılar da var. Önemli olan bu değerin ilgili standartlara, kurallara uygun olarak ekonomiye kazandırılması” şeklinde konuştu.

KONTRATLARA  YERLİ KAYNAK ETKİSİ

Dönmez, hayvancılık için gerekli sulu tarımı yapılan yonca, mısır gibi yem bitkilerinin su tükettiğini, bu nedenle hatların Devlet Su İşleri’ne (DSİ) teslim edileceğini, DSİ’nin de ana hatlar, tali hatlar yaparak, tarlalara suyu dağıtacağını bildirdi.

BOTAŞ ve özel sektörle yaklaşık 54 milyar metreküplük doğalgaz kontratının bulunduğuna dikkati çeken Dönmez, sona erecek kontratların 1-2 yıl içerisinde 16 milyar metreküplük kısmının, 5-6 yıl içerisinde 30 milyar metreküplere ulaşacağını söyledi. Dönmez, “Tabii bunların hepsini sonlandırmayacağız. Eksik kalan kısmı dış kaynaklardan temin edeceğiz. Yerli kaynak dolayısıyla elimizde bir pazarlık gücü oluştu” dedi.

Bakan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: Şuna da dikkat etmekte fayda var: Bu tip enerjideki arz ve tedarik planlamaları minimum 10 yıl perspektifle yapmamız lazım. Bu sene ben 1 yıllık anlaşma yapayım, seneye bir daha yenileyeyim olmaz. Çünkü satıcılar da müşterileriyle uzun dönemli anlaşmalar yaptığı için bir müddet sonra siz bu sefer gaz bulamaz hale de gelebilirsiniz. Ama onun dışında 3 yıllık, 5 yıllık, 10 yıllık süreler çok uzun süreler değil bu piyasada. Hem yerli kaynağımızı hem de diğer dış kaynaklardan gelen şartları dikkate alarak bizim için en uygun olan teklifler değerlendirilerek ilerleyeceğiz.

“Yeni gemi için çalışma devam ediyor”

Türkiye’nin 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemisinden oluşan bir filoya sahip olduğunu belirten Dönmez, hazırlık döneminde olan Kanuni sondaj gemisinin 2021 Ocak’ta aktif olacağını söyledi. Dönmez, “Bizim planlarımız ilk keşif oluncaya kadar 2-3 sondaj gemisi ilk arama amaçlı olanları yeterliydi. Ama ilk keşiften sonra yoğun bir sondaj işimiz olacak. Belki bir üçüncü geminin satın alması ya da kiralanması yönüne gidebiliriz demiştik. Şu an da arkadaşlar da çalışıyorlar. Hangisi ekonomik olacaksa bizim açımızdan onu tercih edeceğiz” diye konuştu. Dönmez, sismik araştırma faaliyetlerine ilişkin, “Akdeniz’de çalışıyor Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa.

Doğu batı yönündeki sismik çalışmalarımızı tamamladık. Şimdi güney kuzey yönündeki sismik çalışmalara geçiyoruz. Burada da yaklaşık 2 aylık bir programımız var” bilgisini paylaştı.