DİLARA HUT / RÖPORTAJ

17-25 Aralık sürecinden sonra gerçek yüzünü görmeye başladığımız FETÖ, 15 Temmuz ile kanlı bir terör örgütü olduğunu gözler önüne serdi. Yıllarca insanların manevi hassasiyetlerini kullanarak, İslam’a hizmet ettiğini belirtirken içten içe tasmasını tutan güçlere karşı görevini ifa ediyordu. Yalnızca Türkiye’de değil birçok ülkede ekonomi, eğitim, bürokrasi alanında faaliyet gösteren FETÖ, özellikle Balkanlar’da ciddi bir yapılanma içerisindeydi. Balkan Milleti’nin, Türk Milleti’ne olan sevgisini ve güvenini kullanan FETÖ’nün Balkanlar’daki faaliyetlerini ve 15 Temmuz sürecinden sonraki gelişmeleri Dünya Balkan Federasyonu Genel Başkanı Recep Varol ile konuştuk.

Balkanlar’daki FETÖ etkinliği ne zaman başladı? Örgütün Balkanlar’da etkili olmasındaki sebep sizce nedir?

Özellikle Yugoslavya’nın 90’lı yıllarda savaş ile hâsıl olan ve bölünmesiyle ortaya çıkan yoksulluğu fırsat bilerek orada yapılanmaya başladılar. 20 yılı geçkin bir süredir maalesef FETÖ Balkanlar’da da çok etkili.

BALKAN MİLLETİNİN, TÜRK MİLLETİNE OLAN SEVGİSİNİ KULLANDILAR

Türkiye’de uygulanan yapılanmanın birebir aynısı Balkanlarda uygulandı. Burada FETÖ Balkan Milleti’nin Türk milletine olan sevgisini, bakış açısını ustaca kullandılar. “Biz Türkiye’den geliyoruz, burada ki tek gayemiz milli ve manevi çalışmalar yaparak, çocukları yetiştirmek” diyerek Balkan milletinin Türk milletine olan bakışını kullanarak rahatça Balkanlarda yapılanmalarını oluşturdular.

Arnavutluk ve Bosna Hersek’in FETÖ’nün üssü olduğu dile getiriliyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Arnavutluk ve Bosna Hersek’te çok ciddi yapılanmalar içerisindeler. Polisten, bürokrasiye kadar her yere girmiş durumdalar. İş dünyası, eğitimin dışında medya dünyasında da ciddi etkileri var. Arnavutluk İslam Birliği’ni yönetecek kadar güçlüler şuanda. Tıpkı bir kanser hücresinin tüm vücuda yayılması gibi yayılıyorlar. Bu yalnızca FETÖ’nün bitmesi ile alakalı bir bakış açısı değildir. O ülkelerin geleceği içinde çok önemli bir süreçtir. Kendi bağımsızlıkları ve özgürlükleri adına bu örgütü oradan kazıyıp atmaları gerekiyor.

15 Temmuz gecesi Türkiye’de yaşanan işgal girişimi Balkanlar’da nasıl karşılandı?

Balkanlar’daki soydaş ve akrabalarımızın sürekli söylediği bir söz var: “Türkiye öksürürse, biz zatürre oluruz”. 15 Temmuz gecesi burada yaşanan hadisede, Balkanlarda o gece sokaklardaydı. Bizi o gece arayarak otobüslerle, uçaklarla toplanıp geliyoruz diye haber veren insanlar oldu. Bunu bir nevi savaş gibi gördüler ve tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, bizde Türkiye’nin yanındayız dediler.

15 Temmuz sürecinden sonra FETÖ’nün Balkanlar’daki faaliyetlerini sona erdirmek amacıyla çalışmalar yapılıyor mu?

Bosna’da FETÖ’nün okullarının devredilmesiyle alakalı çalışmalar yapılıyor. Halkta FETÖ’nün okullarından ciddi oranlarda öğrencilerini geri çekiyor. Oradaki bir sıkıntı okullarından alınan çocukların nasıl ve nerede eğitim alacağı hususudur.

Bu anlamda Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı ile çalışmalar sürdürülüyor. Milli Eğitim Bakanlığımız ile Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı’nın birlikte hareket etmesi bu anlamda çok önemli.

FETÖ ülkemizde ciddi oranda birçok kamu kurumu ve özel kuruluşlardan arındırıldı. Balkanlarda bu konuda hala etkinlikleri devam ediyor mu?

Etkinliklerini halen ne yazık ki sürdürüyorlar. Balkanlar ekonomik anlamda zayıf. Bu insanlara iyi niyetle bir şeyler sunduğunuz zaman minnet duygusu ile kendinize bağlarsınız. FETÖ’nün Balkanlarda etkin olmasının sebeplerinden biri de budur. Bizler, Anadolu insanı olarak alnı secdeye değen insana Allah korkusu olan insan olarak bakarız. Ne yazık ki 17-25 Aralık sürecinde ve 15 Temmuz gecesi acı bir şekilde alnı secdeye değen bu insanların Allah korkusu olmayan insanlar olduğunu gördük.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZI ÖRNEK ALMAMIZ GEREKİYOR

Özellikle Arnavutluk ve Bosna’da FETÖ çok etkin durumda. Bu örgütün okullarında okuyan öğrenci sayısı Arnavutluk’ta 6 bin, Bosna’da 3 bin, Kosova’da 2 bin, Makedonya’da da rakamlar hemen hemen aynı. Bu konuda yardımcı olmak istiyorsak öncelikle dış temsilciliklerimiz ile hareket etmemiz gerekiyor. Kamu kurumları olarak öncelikle STK’lar ile birlikte hep beraber, sahayı bilen, o coğrafyanın insanı ile birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Memur zihniyeti ile değil samimiyetle hareket etmeliyiz. Bürokrasinin, siyasetin ve devlet memurlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı örnek alması gerekiyor.

FETÖ’nün Balkanlar’da hala etkin olduğu kurumlar nelerdir? Bu kurumlar aracılığıyla faaliyetlerini sürdürme şekillerinden bahsedebilir misiniz?

1993’te Arnavutluk’ta Gülistan Vakfı’nı kurarak faaliyetlerine başlıyor. Tiran’da Mehmet Akif, Turgut Özal, İşkodra’da Hasan Rıza Paşa ve Dıraç’ta Turgut Özal İlköğretim ve Ortaokulları ile faaliyetlerine başlıyorlar. Epoka ve Bedir Üniversiteleri ile üst anlamda eğitim ile çalışmalarını kapsamlı bir şekilde sürdürüyorlar. Arnavut öğrencileri Türkiye’ye göndererek buradaki okullarında okutuyor ve daha sonra eğitimini tamamlayanlar Arnavutluk’taki İslam Birliği Teşkilatı içerisine yerleştiriyorlar.

BASIN ALANINDA DA ETKİNLER

STK alanında da faaliyet gösteren FETÖ, STK’lar aracılığıyla burs verdiği öğrencilerin kamuda iş bulmasına, evlenmesine ve örgütlenmesine yardımcı oluyordu. Ülke’de örgüte yakınlığıyla bilinen diğer bir kurumda ACIDAD’dır. Basın alanında da etkin olan örgüt, Arnavutluk’ta medya kurumlarına sızan adamlarıyla bu alanı kontrol altında tutmaya çalışıyorlar. Özellikle medya da etkili isimleri kendi üniversitelerinde çalıştırarak medya da etkin bir konuma gelmek için çalışmışlar.

ALGI VE DÜŞÜNCELER ÜZERİNDE ETKİLİ OLMAYA ÇALIŞIYORLAR

Makedonya’da da eğitim, sağlık, ulaşım ve ticaret alanlarında da ülkenin farklı kentlerinde FETÖ’yle bağlantısı olduğu bilinen firmalar faaliyet gösteriyor. Makedonya Zaman adlı gazeteleri hala faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Örgüt burada da aynı şekilde halktan sadaka, kurban ve himmet adı altında topladığı paralar ile okullar ve STK’lar açmıştır. Örgüte yakınlığıyla bilinen EVAR marketler zinciri, Sedef Dil Kursları, Başak Turizm Acentesi, Rainbow Ulaştırma firması adı ile faaliyet gösteriyorlar. Tolerans ve Şafak yurtları da örgüte yakın olan kurumlar arasında. Analitic.org adresli Makedonya’da fikir ve düşünce siteleri mevcut. Bu site yoluyla algı ve düşünceler üzerinde etkili olmaya çalışıyorlar.

YUNANİSTAN’DA ETKİNLİK SAĞLAYAMADILAR

Yunanistan’da etkili olamamışlar fazla. Sadece Batı Trakya bölgesinde İngilizce dil kursları, dershaneler, evler ve büyük kurban organizasyonları ile etkinlik gösteriyorlar.

SIK SIK TÜRKİYE KARŞITI HABERLERE YER VERİYORLAR

Bulgaristan’da etkinliklerine 1992 yılında başlamışlar. 24 yıl evvel Zaman Bulgaristan ile başladı hala haftada bir gün Bulgarca ve Türkçe yayın faaliyetine devam eden gazete sayfalarında sık sık Türkiye karşıtı haberlere yer veriyor. Ümit adından aile-çocuk dergisi yayınlıyorlar. Kreş, dil okulları bulunuyor. Okullarda ise din dersleri yer almıyor ve Türkçe dersleri isteğe bağlı olarak veriliyor. Dini günlerde yaptıkları faaliyetlere ülkenin diğer dinlere mensup temsilcileri davet ederek örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in dinler arası diyalog adı altında verdiği mesajları iletiyorlar.

ÖĞRETMENLER İSTİHBARAT ELEMANI OLARAK YAKALANDI

Rusya’da FETÖ’nün bu ilerleyişi erken fark edilmiş ve yıllar evvel FETÖ okullarını kapatmışlar. Bu konuda açıklama olarak, “İngilizce adı altında ders veren öğretmenler istihbarat elemanı olarak yakalandı” dediler.

FETÖ’nün arkasındaki Üst Akıl’dan söz diliyor. Sizce bu kanlı terör örgütünü destekleyen dış güçler mevcut mu?

FETÖ inanılmaz bir yapılanmaya sahip. Normal bir örgüt bu kadar güçlü olamaz. Üst Akıl’ın bu örgütün arkasında olduğunu gösteren yüzlerce bilgi var. Batı’nın FETÖ’nün arkasında olduğunu gösteren bilgiler de mevcut. Avrupa’ya bakıyorsunuz yaptıkları haberler “Türkiye’de gazeteciler tutuklanıyor” ifadelerini içeriyor. Buradan zaten neyin ne olduğu anlaşılıyor.

FETÖ MAĞDURİYETİ OYNUYOR

Bulundukları ülkelerde şuanda FETÖ mağduriyeti oynuyor. Yaşanan her şey Recep Tayyip Erdoğan’ın tiyatrosu olduğu empoze edilmeye çalışılıyor. Buradan zaten asıl niyet ortaya çıkıyor.