Adı Bursaspor’la anılan Teknik Direktör Yılmaz Vural iddiaları Diriliş Postası’na doğruladı. 30 yılda 35 takım çalıştıran Yılmaz Vural beni 4. Kez istiyorlar dedi. Basında çıkan haberleri Diriliş Postası’ndan Nusret Odabaş’a doğrulayan Yılmaz Vural Volkan Demirel’in Karagümrük’e gitmesi normal mi diye sordu, Türk futbolundaki yanlışları anlattı…

BURSASPOR’DAN TEKLİF ADLIM

Hocam Bursasspor’la adınız geçiyor, 4. Kez Yeşil Beyazlı takıma gidecek misiniz?

Evet görüşüyoruz. Bu sezon Bursasspor’da işler yolunda gitmiyor. 2010 Süper Lig şampiyonu olan bir takımımız Bursaspor. Benim daha önce 3 kez görev yaptığım bir ekip. Maç izlemeye davet ettiler önce. Zaten sürekli de görüşüyoruz. Emin bey fiilen başkanlık yapıyor. Aradı bizi, tamam kardeşim dedim. Ben TFF liginde çalışmayı düşünmüyordum bu sene. Çünkü kıramıyoruz onu bunu. Gidiyoruz, gitmek zorunda kalıyoruz. Ben Bursa’da 3 kez çalıştım, 4. Kez gelin diyorlar 20 yıl sonra. Bu beni mutlu ediyor aslına bakarsan. Bursa’ya hayır demek mümkün değil. Şartlar olursa değerlendireceğiz inşallah. Bakalım bu hafta içinde ne olacak. Çünkü ben oraya gidersen benden bir başarı muhakkak bekliyorlar. İş olsun diye gidilmez. Eskişehir, Bursa. Bakın Eskişehir son noktaya geldi.

ANTRENÖRLÜK ÇOK ZOR MESLEK!

Hocam Türkiye’de antrenörlük dersem belki de en dertlisi siz olursunuz. Tam 35 takım çalıştırdınız…

Türkiye’de antrenörlük çok zor bir meslek haline geldi. Dün futbolu bırakıp, bugün antrenör olunabilecek bir duruma geldi Türkiye’de futbol. Eğimitin, gelişmenin hiçbir öneminin olmadığı, durumlar var. Sıkıntılı bir süreç yaşıyor antrenörlük. Bir takıma gidiş süreci. Kimin bu mesleği hak ediş kısmı. Gerçekten insan tecrübesiyle bilgi birikimiyle, bazı kriterleriyle değerlendirilmiyor bizim sektörde. O yüzden sıkıntılar olur futbolumuzda herkesin gördüğü gibi. Herkes görüyor diyorum, çünkü saha içinde oynanılan oyun kalitesi her şeyi belli ediyor.

ELİNDE SİLAH OLMADAN İSTİKLAL SAVAŞI KAZANMIŞ BİR ÜLKEYİZ

Milli takım Dünya Kupası’na gider mi? Portekiz, İtalya…

Çok zor diye bir şey yok. Çıkın oynayın. Futbolun gereklerini yapın, herkes herkesi yener. Onlarla aynı kulvarda değil miyiz? Evet , onlarda play-off’a kalmışlar biz de. Hepimizin ortak kanaati bu takımın Avrupa Futbol şampiyonasında final oynar mı diye düşünürken tek maç kazanamadan turnuvayı bitirdi. Biz nedense hep rakibin durumuna göre davranmaya çalışıyoruz. Allah nasip eder inşallah biz Portekiz ve İtalya’yı eleyerek dünya kupasına gitmek. Biz Dünya şampiyonu olmuş kadar seviniriz.Aslında bir futbol maçı. Bunlar senin rakiplerin. Sen de uluslararası maçlarda başarı istiyorsan bunları yenmen lazım. İlle Malta’yı Cebelitarık’ı yenerek olunmuyor yani. Onun için tamamen kazanmaya yönelik bir planlama yapıp ona göre bir kadro oluşturup doğru taktik ve doğru hamleler yapmak lazım. Onlar da uzaydan gelmedi, iki ayığı ve iki gözleri var onların da. Futbolun prensipleri var. Sen onlara göre savunma, onlara göre hücum yap. Burada kimse Türk futboluna nasihat etmeye gelmesin. Herkes nasihat ediyor, şöyle olursa, böyle olursa, yapın kardeşim. Bize nasihat etsinler diye bu ülkeye getirmiyoruz kimseyi. Bu takım Fransa’yı da 2-0 yendi. Ben o gün maçtaydım gurur duydum. Çünkü savunma hatası sıfır, hücumda da girdiği pozisyonları gol yapmış. Demek ki doğru oynamış. Bizim Avrupalıdan farkımız şu. Orda önce iş sonra insan gelir, biz de önce insan sonra iş geliyor. O yüzden yabancı antrenöre bakışım iyi olmamıştır. Elinde silah olmadan İstiklal savaşı kazanmış bir ülke burası.

37 YILLIK ÖZLEMİ VAR

Trabzonspor şampiyon diyebilir miyiz?

Bakın bu farka rağmen Trabzonspor şimdiden şampiyon olur demek yanlış olur. Bakın Antalya maçında kötü oynadı yenildi. Ancak ardından gelen onu zorlayacak takımlar da kaybetti. Bazı maçlarda son dakikalarda attı, bazen çok çok iyi oynadı, bazen kötü oynayıp kazandı. Bakın 1984 yani 37 yıl olmuş. Müthiş bir özlem var. Eğer birkaç mağlubiyetlik periyod gelirse panik başlar. Allah bu durumu onlara göstermesin ama. O zaman kriz çözme olayı devreye girer. Biz antrenörler kriz çözmek için eğitilmiyoruz. Kendi kişiliğinizde varsa bu özellik beceriyorsunuz. Alttaki takımların umutsuz olmaması lazım, Trabzonspor’un da ben oldum dememesi lazım. Koskoca bir sezon sakatlık, hakem, yağmur çamur. Trabzonspor’un sezon başındaki doğruları. Transferi erken bitirdi, takımı kampa erken götürdü. Şimdi bir oyuncu aldı bir ay önce. Seçerek alıyor, bakarak alıyor, transfer hatası yapmıyor. Bütün bunlar işe yansıdı. Hocasıyla devam ediyor.

FUTBOLDA 11 KİŞİ OYNAR, 17 KİŞİ BEKLER

Beşiktaş’ta futbolcular Sergen Yalçın’ı sabote etti mi?

Beşiktaş’taki sorun geride bekleyen oyuncu sayısı azdı, geride bekleyen oyuncu sayısı fazlalaşınca takım içi dinamiği sağlamak zor oldu. Sağlayamadı. Oynayamayan oyuncuların bu durumu takımı hırpalayacak hale geldi. Orda 1-2 taneydi, burda oldu 10 tane. Futbol 11 kişinin oynadığı 17 kişinin beklediği bir oyun. Siz bu 17 kişiye niye beklediğine ikna etmezseniz problem yaşarsınız. Sergen Yalçın’a yapılmış bir saboteden bahsedilmişti. Öyle bir şey yok. Futbolda geride bekleyen oyuncular hep oynamak isterler. Beşiktaş’ta da istiyor. Hepsi iyi oyuncu. Herkesin oynama isteği takım içinde konuşulması moral motivasyonu bozar. Bu huzursuzluk büyük sorun olur. Huzursuz olunan yerde de başarılı olunmaz. Sen bile huzursuz olursan akşam olsa da gitsem dersin. Aynı durum.

AFRİKA’DA BİLE 14 HAFTADA BU KADAR HOCA DEĞİŞMEZ

Türkiye liglerinde oynanan oyun Avrupa futboluna göre neden kötü?

Türk futbolunda sorun kusura bakmasınlar yönetici arkadaşlarımızdadır. Yöneticilerimiz futbolu idare edemiyor. Hocayı seçen sensin, oyuncuyu alan sensin. Kulüple ilgili tasarruflar sende. Sen başarısızları hocalara mal ediyorsun da bu doğru mu? Şu anda bile 13-14 tane hoca değişti. Afrika’da 14 haftada bu kadar hoca değişmez. Afrika’yı küçümsediğimden değil. Mukayeselerde onlardan daha iyi durumda göründüğümüz için söylüyorum. Futbolumuz çok irtifa kaybetti. Ben vatandaşla içiçeyim. Kimse artık futbolumuzu sevmiyor. Çünkü güven kaybetti. Sebepsiz en ufacık bir şeyde kavga çıkıyor. Aklıma gelmişken hatırlatayım. Başakşehir Malatya maçının ilk yarısı 16 dakika oynanmış. O kadar top sahada kalmış. Biz neyi konuşuyoruz. Ben geldim 68 yaşıma kimse bir şey sormuyor.

HAKEM ASLINDA BİR MEMURDUR

Hakemlerimizin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Düzen bozuk olunca hakem de bozuk oluyor. Sadece hakemin üstüne atamazsınız her şeyi. Sen sahada ne yapıyorsun. Futbolun hangi doğrusunu yapmışsın. Hangi felsefeni oraya koymuşsun. O felsefen ne kadar başarılı olmuş. Kimi heyecanlandırmış. Hiçbir şey yok. Ondan sonra hakem bozuk. Allah’tan reva mı? Hakem dediğin bir yerde memur. 4-5 bin TL maaş alan insanlar. Profesyonel meslek oldu artık hakemlik. Var onlar da sıkıntı var ama tek sıkıntı hakemler değil. Onlar bir parçası durumun.. Saha içinde bir maçı yönetecek olan insanın karekteri olur. Yanlış görme, yanlış yorumlara elbette olur. Ama maçın genelinde karekterini ortaya koyamıyorsun bazen. Ama sadece hata onda mı. Hayır.

FUTBOL BER KARAKTER OYUNUDUR

Avrupa liglerinde niye hakem konuşulmuyor?

Bakın İngiltere ligi 2 milyara satılan bir oyun. Adamların en önemli özelliği. Antrenör maç sonrasında hakem hakkında demeç veremez bitti. Hiçbir oyuncu önde iken oyunu yavaşlatmak için yere yatmaz. Hiç kimse kimse kimseye kötü söz söyleyemez. Bu oyunu rezil edemez. Defolun gidin mantığı. Yani burada oyunu düşünen yok. Herkes yenmek istiyor. Yenmek için de her şey mübah mantığıyla yaklaşıyor. Öyle bir şey yok. Kimse aptal değil yani. Bu işi düzeltmek doğru karekterlerle mümkün. Ben bu işi yöneten arkadaşlarımızın doğru yönetmediğini görüyorum. İyi niyetle olmaz kardeşim. Babanın oğlu olsa doğru neyse o olmalı. Futbol bir karekter oyunudur. Günlük hayatın oyuna yansımasıdır futbol. Onun için hayatı güzelleştireceğiz ki futbol oyunu da iyi olsun.

VOLKAN DEMİREL ANTRENÖRLÜĞÜ VAHİYLE Mİ ÖĞRENDİ?

Volkan Demirel’in Karagümrük takımına gitmesi…

Şimdi Fenerbahçe Beşiktaş varken ben niye Bursa’ya gideyim. Volkan Demirel’in Karagümrük takımına antrenör olması normal mi? Bu nasıl iştir anlamıyorum. Volkan Demirel canımdır, ciğerimdir. Ayrı. 10 gün önce aldı A lisansını Karagümrük’e. Bildiklerini vahiyle mi öğrendi. Bu kadar ucuz mu bu iş. Medyaya da güvenmiyorum. Çünkü yazamıyorlar bunları. Bir tane yok. Ne yapıyorsunuz kardeşim burasının dingonun ahırı mı? Biz bu oyunu seyrediyoruz. Bu oyunu eğitilmemiş insanlara veriyorsunuz bize rezil bir oyun izlettiriyorsunuz diyen yok. İlk kez seninle konuşuyorum, medyaya demeç te vermiyorum, yazabileceklerini sanmıyorum. Sana niye söylüyorum, yazacaksın biliyorum. Hocam şuraya gel, bunu yapacağız falan. Hep medyatik kısmıyla. Bu konu çok ciddi neden bir kişi köşesinden yazmıyor. Artık konuşmama kararı aldım. Niye reyting yaptırayım ben artık. Magazin boyutunu, muhabbet boyunu bana yaptırıyorsunuz, işin icraat boyutu gelince aday bile göstermiyorsunuz. Bildikleri gibi yapsınlar.