DEMET İLCE / MUHABİR

‘İnsani ara’ verilse de İsrail’in Hamas’a yönelik saldırıları hız kesmeden devam ediyor. Yaşanan zulmün ardından birçok sosyal medya kullanıcısı, Gazze yanlısı sosyal medya paylaşımlarıyla diğer kişileri bilinçlendirmeye çalışıyor. Fakat Instagram, Tiktok ve Facebook gibi dünyanın en çok kullanılan uygulamaları, bu içeriklere sansür, kısıtlama ve yasaklamalar getiriyor. Öte yandan öldürülen ve yerinden edilen Filistinli sivillere yönelik destek mesajlarını paylaşanların hesapları engelleniyor. X’in sahibi Elon Musk, sansür uygulanmadığı için baskı altında olduğunu açıklamıştı. Sansür uygulamasını Diriliş Postası’na Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ve Diriliş Postası Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Gökhan Yılmaz değerlendirdi…

“HAMAS’I TERÖR ÖRGÜTÜ GÖSTREN PAYLAŞIMLARA DOKUNMUYOR”

Sosyal medya platformlarının, Gazze'de devam eden soykırımın anlatıldığı haber içeriklerini, "Şiddet, vahşet" gerekçeleri, topluluk kuralları ihlali yapıldığı öne sürerek apaçık bir sansür uyguladığını söyleyen Yılmaz, "Öncelikle benzer durumlarda aynı refleksi göstermediklerini söyleyebiliriz. Bunu Rusya-Ukrayna savaşı sürecinde yakından gördük" diyerek şunları aktardı:

Brezilya'daki sel felaketinde ölenlerin sayısı 107'ye yükseldi Brezilya'daki sel felaketinde ölenlerin sayısı 107'ye yükseldi

Eba1Be5D B93B 4300 B61B F3Ef32E482B7

“Rusya'nın "işgalci" olarak tanımlandığı bir ortamda, neredeyse tüm dünya savaşın Ukrayna'da sebep olduğu yıkımı doğrudan sosyal medya uygulamaları üzerinden takip etti. Keza bugün devam eden adına "çatışma" dense de İsrail'in tek taraflı saldırılarının yaşandığı Gazze-İsrail meselesinde de benzer bir tutumu görmek mümkün.” 

Yılmaz, sosyal medya uygulamalarının Filistin yanlısı paylaşımlara uyguladığı sansürü şöyle değerlendirdi:

“Instagram, Tiktok vb. uygulamalar Gazze'deki şiddetin anlatıldığı içerikleri kaldırırken, Hamas'ı terör örgütü olarak gösteren ve benzer görüntülerin yer aldığı içeriklere ise dokunmuyor. Sosyal medya siteleri, bu tür içeriklerin yayılmasını engelleyerek topluluklarını korumayı gerçekten amaçlıyor olabilir ancak bu ikiyüzlü yaklaşım, belirli olayları öne çıkaran ve diğerlerini göz ardı eden bir hikâye oluşturuyor. Bu durum, özellikle Gazze'deki gerçeklerin, uluslararası kamuoyunda yeterince anlaşılamamasına ve yanlış temsil edilmesine yol açabilirdi. Fakat yine sosyal medyadan takip ettiğimiz içeriklere göre, tüm dünya bunca sansür ve engellemeye rağmen Gazze'deki durumdan haberdar ve gerçekleri görüyor. Bugün ABD'de, İngiltere'de ve dünyanın birçok yerinde sokaklardan yükselen "Özgür Filistin" sesleri ve Gazze'deki direnişten etkilenen insanların yaptığı açıklamalar, bu sansür politikasının çok da işlemediğinin bir göstergesi gibi.”

“TEMEL BİR ÖZGÜRLÜK İHLALİ”

“Instagram ve TikTok gibi mecraların Gazze'deki katliama sansür uygulaması ve içerikleri silerek hesapları kapatması yanlı olduklarının en temel göstergesidir.” diyen Kırık, son zamanlarda giderek artan bir şekilde, sosyal medya platformlarının gerçeklerin sansürünü uyguladığına dair endişelerin yükseldiğini dile getirdi. Bu durumu, özgür bilgi akışının ve demokratik değerlerin tehlikeye girmesi olarak tanımlayan Kırık, sosyal medya platformlarında gerçeklerin sansürlenmesini, temel bir özgürlük ihlali olarak değerlendirdi.

C6C6090F Ece2 4910 89E6 C0B3E1369C2F

“TOPLUMUN ALGILARINI MANİPÜLE EDİYOR”

Kırık, Gazze’ye uygulanan sansürün toplumun algılarını nasıl manipüle ettiğini şu sözlerle ifade etti:

“Bilgiye erişim hakkı, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Sansür, bu hakkın sınırlanması anlamına gelir ve toplumun gerçekleri öğrenme hakkını zedeler. Aynı zamanda Gazze’ye uygulanan bu sansür, bilgiyi kontrol etme ve yönlendirme çabası olarak görülebilir. Bu durum, toplumun algılarını manipüle etme riskini taşır. Gerçeklerin sadece belirli bir perspektiften sunulması, İsrail lehine haberlerin yayılması, kullanıcıların gerçekleri tam anlamıyla değerlendirememesine neden olacak ve yanlı bilgi akışı meydana getirecektir. Nitekim demokratik bir yapıya sahip olduğunu iddia eden bu sosyal medya mecralarının yanlı tutumu açık bir şekilde ortadadır. Bu sebeple kullanıcıların manipülasyonlara ve sansüre karşı bilinçli olması son derece önemlidir.”

Editör: Demet İlce