Sporcularda aniden gelişen kas krampları uzun yıllar boyunca susuzluk ya da elektrolit dengesizliği ile açıklanıyordu. Ancak pek çok iyi hidrasyon sağlamış sporcunun kramp yaşaması, sıcak ve nemli ortamlarda oynayan bazılarının ise etkilenmemesi bu teoriyi tartışmalı hâle getirdi.
ZEMİNİN ETKİSİ ORTAYA ÇIKTI
Son araştırmalar, oyun yüzeylerinin sertlik ve esneklik özelliklerinin kas yorgunluğunu hızlandırarak kramplara yol açabileceğini gösteriyor. Spor bilimciler, alışık olunmayan zeminlerde antrenman yapan ya da maç oynayan sporcuların erken nöromüsküler yorgunluk yaşadığını ve bunun krampları tetiklediğini tespit etti.
Bir çalışmada farklı sertlikteki sahalarda koşan sporcularda kas aktivitesi arasında %13 fark bulundu. Başka bir araştırmada ise aynı idmanları yapan sporcularda hamstring kas aktivitesinde %50’ye varan farklılıklar ölçüldü.
ALIŞILMADIK ZEMİN KRAMP RİSKİNİ ARTIRIYOR
Normalde kasların gevşeme ve kasılmasını dengeleyen sinyaller, yorgunlukla birlikte bozuluyor. Bu durum kaslara “karışık sinyaller” gönderilmesine neden olarak istemsiz kasılmaları, yani krampları ortaya çıkarıyor. Özellikle birden fazla eklemi geçen kaslar – örneğin hamstringler – zemin değişimlerine karşı daha hassas.
KRAMP ÖNLEMEDE YENİ YAKLAŞIM
Bilim insanları, takımların antrenmanlarını maç oynanacak zemine benzer koşullarda yapmasının krampları önlemede kritik olabileceğini söylüyor. Örneğin, yumuşak zeminde idman yapan bir futbol takımı daha sert zeminde oynayacaksa, önceden bu yüzeye adapte edilmezse maçta kramplar kaçınılmaz olabiliyor.
Benzer şekilde basketbol takımları da yeni parke ya da daha aşınmış sahalara hazırlanmak için farklı zeminlerde antrenman yapmalı. Sistematik adaptasyon, kasları zemine alıştırarak kramp riskini azaltıyor.
GELECEĞİN ÇÖZÜMÜ: GERÇEK ZAMANLI TAKİP
Beslenme ve sıvı desteği önemini korusa da, zemine uyum sağlamak kramp yönetiminde yeni bir kapı açıyor. Uzmanlara göre gelecekte giyilebilir sensörler, zemin ölçüm cihazları ve yapay zekâ destekli sistemler sayesinde sporcuların kramp riski önceden tahmin edilebilecek.
Bu da antrenman planlarının, oyuncu değişikliklerinin ya da saha koşullarının dinamik şekilde düzenlenmesine olanak sağlayabilir.




