Hazırlayan: Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi Genç Yazarları

Günden güne önemi daha da artan ve yakıcı bir mesele hâline gelen “üretim” konusu şüphesiz geleceğimizi şekillendirecek. Şu anda tarımı, teknolojisi, sanayisi gelişmiş olan ülkeler kazançlı gibi duruyor. Hâlihazırda Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken dünya genelindeki pek çok ülke bu savaştan olumsuz bir şekilde etkileniyor. Tahıl ürünlerinin üretildiği bölgede savaş olması nedeniyle tahıl ürünleri diğer ülkelere ihraç edilemiyor. Üretimi olmayan ülkeler de bundan dolayı pek çok zorluklar yaşıyor. Bu gibi durumların yanında dünya nüfusunun çok hızlı artması da ayrı bir problem olarak karşımızda duruyor.

Bunları göz önünde bulundurduğumuzda ülkeler için üretimin ne kadar mühim olduğu ortaya çıkıyor. Peki, üretimi nasıl yapacağız? Üretimi sadece tarım ile mi yapacağız? Hayır. Üretim; tarım, sanayi, teknoloji, bilgi gibi birçok alanda yapılabilir. Tek bir alanda üretim yapmak ülkelere bir şey kazandırmaz. Çünkü diğer üretim alanlarındaki eksiklikler ve yokluklar ülkeleri başka ülkelerden gerekli ürünleri ithal etmek zorunda bırakır. Örneğin gelişmemiş ülkelerde tarım çok fazla yapılmaktadır ancak tarımı yapacak teknolojisi iyi olmadığından ne tarımda ne de diğer üretim alanlarında ilerleyemezler veya sadece teknolojisi ve sanayisi gelişmiş ülkeler tarım yapmadığından mecburen tarım yapan ülkelere ihtiyaç duymaktadırlar. Bundan dolayı da başka ülkelerden çok fazla tarım ürünü ithal etmektedirler. Bu da olası bir krizde halkın ihtiyacını karşılayamamasına sebebiyet verir, hatta bu durum kıtlığa bile yol açabilir. Sonuç olarak günümüzde bunların hepsini elinde bulundurabilen ülkeler refah içinde yaşayacaktır. Bu zamanda bu alanlara yatırım yapan ülkeler hem gününü hem de geleceğini kurtaracaktır.

Tarım

Ekip biçmek bize atalarımızdan gelen bir sorumluluktur. Atalarımız gelecek nesilleri düşünüp boş buldukları toprağı ekmişlerdir. Osmanlı bunun bilincindeydi. Bundan dolayı Osmanlı Devleti, topraklar ekilsin diye halka çokça destek veriyordu; bazı askerlere de maaşları, toprak arazisi olarak ödeniyordu. Ecdadımız toprağı, üretmeyi, çalışmayı her zaman ön planda tutuyordu. Şu anda bizim o ruhu tekrar diriltmemiz, çalışmamız ve üretmemiz gerekiyor. Bunu küçük çaplı da olsa çevremizde yapmamız mümkün.  Goethe’nin dediği gibi; İnsan eke dursun, zamanla ürün alır. Bu bağlamda okulumuzda öğretmenlerimizin yardımıyla yaptığımız bir çalışmadan bahsetmem yerinde olacaktır.

Coğrafya Hocamız Sabri Yıldız ve Kimya Hocamız Hakan Aktürk öğrencilerine üretim bilinci kazandırmak ve bir farkındalık yaratmak için birçok çalışma yürütüyor. Okulumuzun Yetim Bahçesi’nde öğretmenlerimiz önderliğinde öğrenciler domates, salatalık, biber, patlıcan ve zeytin yetiştirip hasat ediyorlar. Bu hasat edilen meyve ve sebzelerin satılması ile kazanılan paralar yetimlere bağışlanıyor. Bu sayede hocalarımız öğrencilere üretim yapmayı öğretirken bir yandan da hayır işlerine vesile oluyorlar. Okulumuzda üretim ile ilgili bu tür girişimler yapılarak bir nebze de olsa geleceğe katkı sağlanmaya çalışılıyor.

Sanayi

Prof. Dr. Mahmut Tekin şöyle diyor: “Üretim süreçleri sonunda insan ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmet üretimi amacıyla mutlaka işletmenin (fabrika, tesis, atölye) kurulması gerekir. Bundan dolayı işletme olmadan üretim de olmaz. Üretim, tüketimle (talep) de ilgilidir. İşletme tarafından üretilen mal ve hizmet tüketildiği sürece üretim dolayısıyla işletme ve işletmecilik oldu. Şayet tüketim (pazar) yoksa üretim de olmayacaktır. Üretim ve tüketimle işletmecilik arasında yakın bir ilişki vardır. Üretim bir bakıma iktisadi faaliyetlerin ve işletmeciliğin başlangıcını oluşturmaktadır. Bu faaliyetlerin devamı da tüketime bağlıdır. İktisadi faaliyetler ve işletmecilik üretimle başlar, tüketimle devam eder. Tekrar üretimle ve tüketimle bu döngü sürekli devam eder.” 

Bilgi

Yrd. Doç. Dr. Arif Özsağır şöyle diyor: “Sanayi ötesi ekonomilerde (bilgi ekonomisi) servet ve refahın artmasında temel belirleyici olan teknolojik anlamda yenilik ve icatlardır. Teknolojik icat ve yenilikler belli bir bilgi birikiminin sonucudur. Bu nedenle günümüz ekonomisinde ülkelerin, firmaların, kurum ve kuruluşların başarısı bilgi odaklı hâle gelmiştir. Bu anlamda üretimde verimliliğin, dağıtım sürecinde etkinliğin ve kalitenin belirleyicisi bilgi olmuştur. Kısaca iktisadi hayat bilgi yoğun hâle dönüşmüştür. Bu aşamada bilginin üretimi daha önemli hâle gelmektedir. Düşünsel ürün olan bilginin üretimi ile başlayan süreç, bilginin ürünlere, süreçlere, sistemlere ve hizmete dönüştürülmesi ile devam etmektedir. Bu döngüsel süreçte bilgi, yetenekli işgücü ve teknik altyapının da önemi yadsınamaz. Düşünsel ürünlerin-bilginin- üretilmesi ve bir sonraki aşamada onun ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürülmesi, teknoloji adı altında somuta indirgenmesi ile devam etmektedir.” 

Teknoloji

Türkiye’de yerli ve millî teknolojik ürünlerin üretimi özellikle son yıllarda çok hızlı bir şekilde artıyor. ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, Baykar Teknoloji gibi şirketler yerli ve millî üretime yönelik çalışmalara hızla devam ediyorlar.

Devletin destekleri ve firmaların gençlere ağırlık vermesiyle ülkemizde üretim çalışmaları arttı. Genç beyinlere olanak sağlanarak yeni fikirler ortaya çıkarıldı ve gençlerin içindeki cevherleri ortaya çıkarabilmeleri adına büyük katkılar sağlandı. 2018’den beri yapılan TEKNOFEST bu alanda ilgisi olan genç yetenekleri ön plana çıkarttı. Bu büyük çaplı organizasyonlara katılabilmeleri için okullarda da çalışmalar artmaya başladı. Okulumuz Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam-Hatip Lisesinde de bu faaliyetler için TEKNOFSM ekibi kuruldu. Bu ekip büyük başarılar elde etti. Birkaç örnek verecek olursak: Ömer Faruk Gül ve M. Abdullah Sabır’ın yaptığı “HI-GLOVE” yani işaret dilini dijital ortama aktaran bir eldiven yaptılar. Bu projeyle TÜBİTAK bölge finalisti oldular. Ayrıca Living Lab İnovasyon Yarışması lise kategorisinde ikinci oldular. Musab Yıldız, Abdulkadir İnan ve Ahmed Sadık Nalbant’ın hazırladığı “Günebakan” projesi de TÜBİTAK’ta bölge finalisti oldu. Ödül alan başka projelerimiz de var. Son olarak şu projemizden bahsetmek isterim. Ensar Sönmez ve Mehmet Ali Yurdakul kardeşlerimizin yaptığı yapay zekâ tabanlı akıllı geri dönüşüm kutusu yani “YPAG” projesi 8. Üsküdar Bilim ve Fikir Festivali’nde 4. oldu.

Üretim, olmazsa olmazımız. Herkesin küçük veya büyük olsun bir şekilde üretim yapması gerekmektedir. Tarım, sanayi, teknoloji… Hangi alanda olursa olsun üretim şart. M. Ali Başarır ne güzel dile getirmiş: “Üreten, kendini; üretmeyen, başkalarını tüketir.” Biz başkalarını tüketmeyeceğiz, biz ne yapıp edip üreteceğiz. Kendimizi ve geleceğimizi düşünüyorsak bunu yapmak zorundayız. Başkasından medet umarak hiçbir yere varamayız. Üretmeyen toplumlar tüketim köleleri olmaya mahkûmdur.

Mustafa Emir Taşpınar

Editör: TE Bilisim