Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde düzenlenen “Kütüphane Söyleşileri” programında, Türkiye’nin farklı illerinden gençlerle bir araya geldi.

Gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, NATO'ya Finlandiya ve İsveç'in girmesine hayır diyeceklerini ve İsveç'in tam bir terör yuvası olduğunu söyledi.

Bir gencin, İsveç-Finlandiya'nın NATO başvurusuna ve Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Türkiye'nin sürdürdüğü ilkeli tavrına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti;

NATO ile ilgili adımda malum bu İsveç, Finlandiya bütün bunlar bizdeki terör odaklarını kendi ülkelerinde barındıranlar. Onlara PKK'ya, YPG'ye bu denli ülkelerinde ev sahipliği yapacaklar. Yürüyüş ise yürüyüş, paçavralarını her yere asacaklar. Şimdi bunlar ülkemdeki terör kaynaklarını teşvik edip bunlara ciddi manada parasal destekler de verip bunlara silah desteği veren bu ülkelerle kendilerine de söyledik. NATO bir güvenlik teşkilatıdır. Böyle bir güvenlik teşkilatının içerisinde biz terör örgütlerinin olmasını kabul edemeyiz. Geçmişte girenler girdi bunun içinde Almanya, Fransa var. Yunanistan ve Fransa bunlar girip çıkmışlardı. Sonra malesef o dönemin Türkiye'deki yönetimi bunların önünü açtı ve bunlar yeniden NATO'ya dönebildiler.

Dönebildiler de ne oldu? Örneğin şu anda Dedeağaç'ta ABD üs kurdu. FETÖ terör örgütü Yunanistan üzerinden Avrupa'ya seyahat ediyor. Kendilerine verdiğimiz terörist isim listesini görmezden geliyor. Bunları hala korumaya devam ediyorlar. Şimdi diyorlar ki, talepleriniz nedir bilelim ona göre İsveç'ten Finlandiya'dan bunları isteyelim. Biz bir sokulduğumuz delikten bir daha sokulmayı düşünmüyoruz. Yunanistan'da bunu yaşadık. Biliyoruz ki İsveç de, Finlandiya da bize aynı numarayı çekecekler.

Niye böyle bir gaflete düşelim ki? Kusura bakmasınlar, biz şu anda bu yetkimizi çünkü NATO'da tam ittifak gerekiyor, Bir ülke hayır derse NATO ittifakı içerisinde o ülkeyi alamazlar. Bizim de bu konu ile ilgili kesinlikle bu iki ülke hakkında hele hele İsveç tam bir terör yuvasıdır. Bunlar bize silah noktasında yaptırım da uyguladılar. Şimdi Yunanistan'a geliyoruz batıya 400 milyar Avro borcu var hala batı bunlara silah desteği veriyor. Üs kurmalarına müsaade ediyor. Bir yandan da bizimle görüşmelerde "Biz sizinle aramızdaki münasebetleri geliştirmek istiyoruz" derken kalkıp iki devletli çözüme olumlu bakmıyoruz diyorlar. Senin olumlu bakmadığınız şeye bizim olumlu bakacağımızı kim sana söylüyor kusura bakma. Biz de eğer Türkiye isek geçmişte bu delikten bu ülke bir kere sokuldu fakat tekrar bu delikten sokulmayı kesinlikle istemiyoruz. Onun için de kararlı bir şekilde bu politikamızı sürdüreceğiz ve NATO'ya Finlandiya ve İsveç'in girmesine hayır diyeceğimizi ilgili arkadaşlarımıza söyledik ve yolumuza bu şekilde devam edeceğiz.

Rusya-Ukrayna savaşıyla alakalı olarak da bizim şu anda gerek Rusya gerek Ukrayna ile ilgili bir denge politikası güdüyoruz. Bu denge politikasında ben tabi ne sayın Putin ile ne sayın Zelenskiy ile bağları koparıp atmaya asla niyetim yok. Sayın Putin ile de Zelenskiy ile de telefon diplomasimi sürdürüyorum. Özel temsilcimi onlara gönderdim gönderiyorum ve bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde bunu devam ettireceğiz. Çünkü bir yeni dünya savaşının çıkmasının ne bölgemize ne dünyaya hiç bir faydası yok. Şu anda Ukrayna'dan olan göç ortada obür tarafta bu işin Rusya'ya Ukrayna'ya olan maliyetleri ortada. 

Editör: TE Bilisim