AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Belçika Mahkemesi’nin terör örgütü PKK kararı, ABD Başkanı Donald Trump’ın dün akşam açıkladığı “Yüzyılın Anlaşması” olarak adlandırılan sözde barış planı, Elazığ depremi ve gündeme ilişkin daha birçok knuda önemli açıklamalar yaptı.

Sözcü Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar:

ELAZIĞ DEPREMİ: KÖTÜYE HİZMET EDEN İNSANLAR GÖRDÜK

Kayıplarımızdan dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz. Burada bir millet olmanın tekrar hissettiren çok önemli sembolik anlamı çok yüksek çeşitli olaylarla karşılaştık. Her birinde insanlığımızla, milletimizle ilgili gurur duyacağımız hadiseler gördük. Tabi çeşitli olaylarda olduğu gibi burada da maalesef bu duygunun dışına çıkan, kendini kötünün hizmetine sokmuş ifadeler kullanan bir takım kimselerin olduğunu gördük.

Orada ortaya çıkan fedakarlık sahneleri hafızalarda sonsuza kadar kalacak. Diyarbakır annelerinin, kendi çocuklarını arayan annelerin Elazığ’daki ailesini kaybetmiş vatandaşlarımızla dayanışma içinde olması unutulmayacak anlardan bir tanesidir. Bir kere daha kaybedilen canlarımız için rahmet diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Orada görev yapan her kesimden, buradaki afette insanımızın yardımına koşan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

BELÇİKA’NIN TEPKİ ÇEKEN PKK KARARI:  HUKUK VE İNSANLIK DIŞI

Maalesef Belçika’da bir takım gelişmeler yaşanıyor. Bunlar terör örgütü PKK’yı uluslararası normlarda devlet dışı aktör olarak tanımlıyorlar. İç mücadelede devlet dışı aktör demek meşru bir devlet işle bir terör örgütünü eş tutmak gibi hukukla, uluslararası hukuk normuyla izah edilemeycek kadar hukuk dışı insanlık dışı tutumdur. Belçika’da insani değerlerin teröre kurban edildiğini bir kez daha görüyoruz.

Avrupa’da uyuşturucu ticaretinin açık faaliyeti olan, AB’nin terör örgütü olarak kabul ettiği, çocukları dağa kaçıran; insanlık dışı her muameye imza atan, asker sivil pek çok insanımızı öldüren ve sürekli olarak terör örgütü faaliyeti içinde olan PKK’ya dönük olarak Belçika mahkemelerinin aldığı bu karar, mahkemelerin hukuki her türlü normdan uzaklaştığının ifadesidir. Bu kararla yüzleşmeleri gerekir. Bu mantıkla bakarsanız bu karar DEAŞ’ı da terör örgütü olmaktan çıkarır.

PKK ile verdiği bu karar, DEAŞ’ı diğer terör örgütlerini her şeyi aklayan, hukuk karşıtı terör örgütleriyle kol kola bir yaklaşım içinde olduğunu gösteren bir karardır. Bu karara karşı, bu kararın siyasi sonuçlarına karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu akıl dışı karara tepki göstermeye ve insan hayatının üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Bu karar Belçika için ağır bir lekedir.

ABD’NİN ORTADOĞU PLANI: ÖLÜ DOĞMUŞ BİR PLAN

ABD Başkanı Trump, dün, adına barış planı denen ama barışla ilgisi olmayan planı açıkladı. İsrail’in geçici Başbakanı Netanyahu ile yanyana bulunarak çeşitli olaylara referans vererek bir açıklama gerçekleştirdiler. Filistin halkına karşı buyurgan üslup herkesin dikkatini çekmiştir. Burada bir işgal planının açıklanmasıdır bu. Bu işgal planının karşısında Mahmud Abbas’ın tavrı açıktır. “Kudüs satılık değildir” demiştir. Filistinlilere soyut bir devlet vadediyor. Toprağının nerede olduğu, başkenti neresi belli değil. Kudüs’ü İsrail’in bölünemez başkenti olarak ilan ediyor, Kudüs’ün doğusu olan soyut bir Filistin’den bahsediyor.

İsrailli yerleşimciler işgalciyken birden bire yerleşim sakinlerine dönüşüyorlar. Ama Filistinli mültecilerin asla kendi ülkelerine dönemeyecekleri maddesi kayda geçiriliyor. İsrail’in oluşturduğu saldırgan fiili tutumun yasallaştırılmasından başka bir şey ifade etmiyor bu plan. Barış planı değil, işgal planıdır.

ABD Başkanları şimdiye kadar İsrail ve Filistin tarafını bir araya getirmeye çalışırlardı. İlk defa bir ABD Başkanı Filistin tarafını hiç işine katmadan, Türkiye gibi güçlü bir ülkenin fikrini almadan böyle bir plan açıklanıyor. Bir kere iki tarafın birlikte olmadığı bir şeye plan denmesi mümkün değil. Amerika’nın barış planı ölü doğmuştur. Soru-Cevap bölümü:

“HERKES KENDİSİNE YAKIŞANI YAPAR”

-Depremden sonra İBB Başkanı (Ekrem İmamoığlu) bölgeye gitti ancak sonrasında kayak merkezi ziyareti oldu. Sosyal medyada destekleyen de tepki gösteren de oldu. Sizin değerlendirmeniz nedir?

İstanbul Belediye Başkanı Elazığ’a gitmemiş. Erzurum’a tatile giderken Elazığ’a uğramış! Tabi burada bir afet durumu var, bütün afetle birlikte aziz milletimiz tek yürek olarak kalbi Elazığ’da olacak şekilde elinden gelen yardımları Elazığ’a ulaştıracak şekilde çaba göstermektedir.

Bakanlarımız oradadır, oradan ayrılmamışlardır. Orada enkaz çalışmaları bitmesine rağmen, köy köy gezerek çalışmalarını yürütmektedirler. Elazığ’a gitmek böyle olur. Orada tatile giderken oraya uğramak şeklinde yaklaşımın nasıl eleştiri aldığını, yanlış bulunduğunu biz de görüyoruz. Herkes kendine yakışanı yapar.

KILIÇDAROĞLU’NUN PARTİ DEVLETİ ELEŞTİRİSİNE YANIT

Burada bu parti devleti meselesini çok konuşuyorlar. Bu parti devleti, Türk siyasi tarihinde CHP patentli kavramsallaştırılmış bir atıftır. Ben daha önce de söyledim, bir parti düşünün; AK Parti’ye parti devleti diye bahsediyor ancak kendisinin İş Bankası hissesi var. Eğer CHP parti devleti konusunda bir tartışma açmak istiyorsa önce hisseyi hazineye devretmesi gerekir.

-Vatandaşlar da soruyor, bizim paralarımız ne oldu, neden önlem alınmıyor diye. Kemal Kılıçdaroğlu bu para nereye gitti diye sordu, açıklamalarına ne dersiniz?

Burada açık ve net biçimde şunları söyleyelim. Net olan şudur, bahsettiğiniz çerçevede toplanan vergilerin çok daha fazlası deprem konusundaki çalışmalar için harcanmıştır.

Editör: TE Bilisim