Sadik Kedir Abdu / Özel Haber

4 Kasım’da hükümetin Kuzey Etiyopya bölgesindeki Tigray’ın kabilesinin yöneticilerine yönelik başlattığı operasyon ülke içinde ve komşu ülkelerde gerginliğe sebep oluyor.

Bu son noktaya gelinmesinden önceki olaylar hakkında bilgi sahibi olmayan biri için şimdiki çatışmanın anlamını kavrayabilmesi neredeyse imkânsız…

Sadik Kedir Abdu

Bu bilgi açıklığını kapatmak Etiyopya hükümeti hakkında biraz olsa da geçmişini araştırmakta fayda var.

Emperyalist krallık döneminden kurtulalı yüzyılını bile doldurmayan Doğu Afrika ülkesi üç farklı hükümet sisteminin yirmibirinci yüzyılda oradan şuraya oynatıldığı bir ülkedir Etiyopya.

Etiyopya 110 milyon nüfus ile Afrika’nın ikinci ve 1 milyon 104 bin 300 km2 ile Afrika’nın onuncu sırada yer alan büyük bir ülkedir.

Aynı zamanda 80’den fazla kabilesi olan Etiyopya çeşitli ideolog ve kimlik asimilasyonuna maruz kalmıştır.

Tek din, tek kültür yönetimiyle bilinen üniter devleti Hailesillasie (1930-1974 yılları arasında) Etiyopya’yı yaklaşık 50 yıl yönettikten sonra, çeşitli protestonun sonucu askeri darbe yapıldıktan sonra sosyalist Etiyopya’ya teslim etmiştir.

ÜLKE YÖNETİMİNE MÜDAHALELER

Sosyalist devlet yapısı da din ve kültürü önemsemediği için önceki egemen kültür ve din Etiyopya’da söz sahibi olarak dolaylı ülke yönetimine el atmaya devam etmiştir.

Etiyopya’nın sosyalist partisi Derg, 20 küsur yıl Etiyopya’yı sosyalizm düşüncesi ile yönetti. Ardından, Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi ise uzun bir silahlı mücadeleden sonra devleti kontrol altına aldı.

1995’teki anayasasının yeniden düzenlemesinden sonra Etiyopya’yı tüm kabileleri ve kültürel yapısını ele almış ya da tanımış olmakla beraber bölgesel ya da kabile federasyonuna yol açmıştır.

Ancak bu sözde tanıma ve farklı kültürlere fırsat verme yasası yürürlüğe girmesi hayal olarak kalmıştır.

Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi, Etiyopya’yı 27 senedir yöneten bir koalisyon partisidir. İçinde bulunduğu kabile partileri sadece ve sadece çoğunluk kabilleri merkeze alan yapılandırma olduğu için uzun zamandır protesto edilmekteydi.

HANGİ PARTİ KİMİ TEMSİL EDİYOR?

Halen yönetmekte olan hükümet asılında Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi’nin bir birleşmiş hali olan Prosperity Party  eski koalisyonu birleştirerek kurulan bir partidir.

Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi daha önce dört partiden oluşturulmuş bir koalisyondur. Biri Tigray kabilesi için mücadelede bulunan parti, ikincisi Amhara kablesi için kurulan parti, üçüncüsü ise Oromo kabilesi için kurulan parti olup, son olarak dördüncüsü de güney Etiyopya’daki en 50’den fazla kabileleri temsil etmek için kurulan bir partidir.

Bu partilerin koalisyonu olan Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi 20 küsur yıl sonra Prosperity Partisi’ne dönüştürülmesi Tigray’ın koalisyondan ayrılma nedeni olmuştur.

ÜLKENİN REFORM HAMLESİ

2018’de Abiy Ahmed’in yönetime gelmesinden sonra Etiyopya’daki reform süreci çok değişkenli ve yakalanamaz hale gelmiştir.

İlk yıl sevinç dolu barışçıl ve umutlu geçtiğini vurgulamak adına siyasetçilerin hapisten serbest bırakılmaları, protestocuların sorunlarına hızlı bir şekilde cevap verilmesi, yönetimin azınlıklara yer vereceğine dair söz verilmesi ve çeşitli sebepler söylenebilir.

Ciddi siyasi reformlara adım atan Abiy Ahmed dünya çapında hızlı bir şekilde tanınmış ve Nobel barış ödülünü almıştır. Ancak iç sorunlar daha başlangıçtaydı.

Asılında bu tarihi reformun asıl sebebini bilmeden ülkenin şimdiki durumu anlaşılamaz. Bu reform sözde olan federasyonunu Etiyopya’daki kimlik ve ideolojik sorunlarına çözüm bulamadığından dolayı başlatılan çeşitli protestoların meyvesidir.

Bunu Etiyopya’yı ilkel demokrasiye götürmenin bir fırsatı olarak da kabul edebiliriz. Etiyopya’da halkın gücünü gösteren bu barışçıl ve stratejik protestolar Etiyopya’nın son 10 yılını şekillendirmiştir.

MÜSLÜMANLARIN PROTESTOLARI

Bu protestolardan barışçıl protestolara imza atan Müslümanların protestosu Dimtsacın Yisema Etiyopya’daki bu altın fırsatın ele geçirilmesi için yüksek rol oynamıştır.

2002 Etiyopya genel seçimlerinden sonra oyları çalarak galibiyetini ilan eden Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi hükümeti, halkın protestolara karşı aşırı şiddet göstermesi ve gençlerin çok sayıda hayatlarını yitirmelerine ve hapislere düşmelerine neden olmuştur.

Bu olaydan sonra hükümet halkın sesini tamamen sessize almış ve tam anlamıyla diktatör olarak devam etmiştir. Bu Etiyopya Halkının Devrimci Demokratik Cephesi yapımında alında Tigray’dan başkalarına sözleri dinlenemez hale gelmiştir. Tigray, koalisyonu domine ettikten sonra yolsuzluklar ve tek kabilenin yararına çalışmakla suçlanıyor.

Müslüman protestosu yani Dimtsachn Yseman’ın başlamasına neden olan bir Müslüman okulun kapatılması ve Müslümanların kurumsallaştırılmış zulümlere maruz kalmalarıdır.

Bu protesto hapislere düşerek, gençlerini şehit ederek sadece ve sadece camilerde yapılan barışçıl protestolarla devam etmiştir.

Son olarak da Etiyopya’nın %50’siden fazlasını kapsayan Oromo kabilesinin protestoları devralması Hükümet gücünün yönünü değiştirmiş ve OPDO’nun pazarlama gücünü arıtmıştır.

Bunun sonucu olarak da hükümetin Reformu’na ve genel anlamda siyasi reformlara neden olmuştur.

Oromo protestosu bu reform için büyük yükünü taşıyan bir genç nüfusu temsil eden protesto altyapısını temsil eder. Oromo’nun getirdiği reformla gelen Abiy Ahmed Ali kendi Oromo kabilesinden olmasına rağmen şimdi büyük Oromo siyasetçilerin hapse atması herkese şaşırtmıştır.

Bundan sonra da Tigray halkı Abiy Ahmed Ali’nin Oromo’daki gücünü yitirdiğini varsayarak, Tigray bölgesinde kendine özgür bir yönetim kurup hükümeti sınamaya başlamıştır.

Hükümeti yıkma operasyonu.

Tigray’daki Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ni yıkmak için Hükümetin başlattığı operasyon çoğu medya tarafından savaş olarak ilan edilmiştir.

Bu operasyonun nedenleri olarak da Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin Hükümeti yok sayarak kendi seçimini yapıp, kendini Tigray’ın meşru yöneticisi olarak ilan etmesi ilk olarak sayılabilir.

Etiyopya’nın merkezi Hükümetinin, ülkedeki çeşitli saldırılara ve suikastlara Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ni sorumlu tutması ve son olarak ’da Etiyopya Silahlı Kuvvetlerin Tigray’daki üssüne saldırması operasyonun mübrem nedeni olmuştur.

SİLAHLAR DEVREYE GİREBİLİR

4 Kasım gecesi saat 12:00’de başlayan bu operasyonun Tigray hükümetinin yıkılmasıyla biteceğini Etiyopya merkezi hükümeti çeşitli bir şekilde ifade etmiştir.

Ancak Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin daha önceki gücünü kullanarak topladığı silahla memleketi çok büyük bir zarara uğratmasından korkuluyor.

Tigray’da siviller Sudan’a sığınmaya başladı. Toplumsal gerginlik büyük bir oranda arttı. Tigray Halk Kurtuluş Cephesi hükümeti gerek siyasi gerekse toplumsal inandırıcılığını yitirmesine rağmen kimlik sorununu kullanmaya devam ediyor. Bu durum savaşın sanki Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne değil de Tigray kabilesine açılmış olarak gösterilmesi büyük oran artmıştır.

Editör: TE Bilisim