Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah-Atina

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde cuma akşamı saat 20.55’te meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki deprem, can almaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, dün öğlen saatleri itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısının 35’e çıktığını aktardı. AFAD depremde bin 607 kişinin yaralandığını ve depremin ardından yıkılan binalardan 45 kişinin kurtarıldığını duyurdu. Deprem felaketi, dünya basınında da geniş yer buldu. ABD ve Avrupa medyasında depremle ilgili bilgiler paylaşıldı. Ancak Yunanistan sosyal meydasında Cuma akşamından bu yana yaşananlar pes dedirtti. Deprem haberleriyle ilgili paylaşımların altına yapılan yorumlarda, milliyetçi Yunanlar’ın yazdıkları ve sayıları hiç de az olmayan yorumlar mide bulandırdı.

“Erdoğan da ölmüş mü” sorusu

Deprem felaketinden sonra ırkçı Yunan sosyal meyda kullanıcılarının yazdığı yorumların sınıflandırması özetle şöyle: “Türkler’in ölmesi bizi ilgilendiren bir şey değil, daha çok ölsün”, “Sınırlarımızı ve egemenlik sahamızı ihlal eden, bizi her gün savaşla tehdit eden, bizi yok etmeye çalışan bir ülkenin yok olmasına üzülecek değilim”, “bizde deprem olduğu zamanlarda alay eden insanlar, şimdı aynısını yaşıyorlar, ne halleri varsa görsünler”, “Erdoğan da ölmüş mü?”, “Bu barbar ırkın tarihten silinmesi kutlanacak bir şey olur.”

Propagandanın doğal bir sonucu

Türkiye’ye ve insanına karşı kin ve nefret kusan bu yorumlara aklı selim Yunanlar ise ateş püskürdü. “Sizinle aynı havayı soluduğuma utanıyorum”,” Sizin insan olma ihtimaliniz kesinlikle yok”, “Rezalet bir ülkeyiz,” “İnsanların ölmesi için dua eden insansılardan ırkçılık yapmamalarını, göçmenlere şiddet uygulamamalarını bekliyoruz” türü ifadelerle nefret söylemlerine tepki gösterildi. Böylece Elazığ depremi, kamuoyunun sabah akşam Türkiye kara propagandası yaptığı bir ülkede bir kez daha iki kitleyi karşı karşıya getirdi.

Asıl nefreti kanallar yayıyor

SKAİ, Enikos, newsbomb gibi çok sayıda takipçisi olan haber sitelerinde her haberin altındaki yorumlarda nefret söylemi bulmanın bu kadar kolay olmasının sebeplerinden biri de Yunan medyası elbette. “Türkler geliyor, bizi işgal edecekler, Erdoğan savaşa hazırlanıyor” türü parayonak bir tutumla daha çok reyting uğruna insanların beynini her gün yıkayan bu mekanizmanın sorgulanmayıp, sadece ve sadece bu sistemin doğurduğu nefret küpü insanlara odaklanılması şeklindeki hata, aklıselim Yunanlar tarafından da dile getirildi. Ciddiyetten tamamen uzak yayın kuruluşlarının hüküm sürdüğü bir ortamda bu tür nefret söylemleriyle karşılaşmanın şaşırtıcı olmadığı yönünde karamsar yorumlar da dillendirildi.

Editör: TE Bilisim